Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1099 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan,...

    Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1606 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil istemli davada mahkemece Hazinenin tapu iptali tescil davasının reddine, karşı davacı şirketin orman tahdidine itiraz davasının kabulüne karar verilmişse de verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/03/2007 gün ve 1731-3533 sayılı bozma kararıyla bozulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tesil ile şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1628 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve şerhin silinmesi istemli davada mahkemece gerçek kişilerin davalarının kabulü, Hazinenin tapu iptali ve tescil davasının reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 06/06/2006 gün 373-3315 sayılı kararıyla bozulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptal, tescil, elatmanın önlenmesi ve kal'e ilişkin davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., ... Köyü 7904 ada 16 sayılı imar parselinin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bulunduğu iddiasıyla, imar yoluyla oluşan ve satış ile davalılara geçen tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini, davalıların el atmasının önlenmesini ve taşınmaz üzerindeki bina ve eklentilerinin kal'ini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli ......

            Dairenin bozma kararında özetle: "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1081 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davalıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve daha sonra orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydına 2/B şerhi konulmasının yasal...

              Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davalıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi...

                Dairenin bozma kararında özetle; "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve sonradan orman rejimi dışında çıkarılan taşınmazın tapu kaydına 2/B şerhi konulmasının yasal olduğundan, davanın kabulüne karar...

                  Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...

                    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davası olup 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu sürenin sadece tapusuz tespitlerde geçerli olup, tapuya dayanıldığı takdirde ise orman kadastro ve tespit işlemlerine karşı 6 aylık itiraz süresi geçse bile tapu senedine dayanarak 10 yıl içinde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesine binaen tapu iptal davası açabileceği, davacı her ne kadar 10 yıllık yasal süre içerisinde iş bu davayı açmışsa da herhangi bir tapu kaydına dayanmadığı gerekçesiyle Orman Genel Müdürlüğünü aleyhine açılan davanın subüt bulmadığından reddine, Orman İşletme Müdürlüğünü temsilen Orman İşletme Şefliği aleyhine açılan davanın ise; Orman İşletme Şefliğinin Orman Genel Müdürlüğüne bağlı bir hizmet birimi olarak faaliyet gösterdiği, tüzel kişiliğinin bulunmadığı ve taraf ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar...

                      UYAP Entegrasyonu