Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.'...

    Dairenin bozma kararında özetle; "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tespit tutanağı düzenlendiği, kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Mahkemece; çekişmeli taşınmazın ... parseli olarak tahsis ve imar ihyasına, tapuya ... parseli olarak davacı adına tescilinin dayanağı belgeler getirtilmemiş, 99 sayılı ... parseli ile 316 sayılı kadastro parselin aynı parseller olup olmadığı yönünde uygulama ve keşif yapılmamışsa da, Çekişmeli taşınmazın 99 sayılı ... parseli olarak imar ihya etmek üzere önce 1959 yılında ... kızı ... ...’ya tahsis edildiği, ancak imar ihya edilmemesi nedeniyle 1963 yılında yapılan genel kadastro sırasında bundan bahsedilerek ilkin Hazine adına tesbit edildiği, daha sonra Haziran 1974 tarih 174 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak ... ... adına tescil edildiği, ...’ın itirazları kabul edilerek, komisyonca paylı olarak ... ... ve ... adına kayıt edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur....

          Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır....

            Bu nedenle; mahkemece, öncelikle çekişmeli parselle ilgili Orman Yönetimi tarafından açılmış bir tapu iptal tescil davası, yada Hazine tarafından devlet ormanı savı ile açılmış bir tapu iptal tescil davası bulunup bulunmadığı araştırılarak, böyle bir dava varsa ilgisi nedeniyle davalar birleştirilmeli, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ... memurundan oluşturulacak kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, ... fotoğraflarından...

              nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                ın tutunduğu tapu kayıtlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokileriyle, çekişmeli 283 sayılı parselin davalı ...’ün tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı, Hazine tapusunun bu parseli kapsamadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  Karşı davacılar ise, tapu kaydında ... 2/B şerhinin silinmesini ve orman sınırlamasının iptalini istemişlerdir. Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık dava açma süresi geçmiş bulunduğundan Hazinenin davasının reddine, karşı davanın kabulüne ve 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı açılan tapu kaydının iptal ve tescil istemi ile buna karşılık olarak açılan orman sınırlamasının iptali ve şerhin silinmesi istemine ilişkindir....

                    Karşı davacılar ise, tapu kaydında ... 2/B şerhinin silinmesini ve orman sınırlamasının iptalini istemişlerdir. Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmü gereğince 10 yıllık dava açma süresi geçmiş bulunduğundan Hazinenin davasının reddine, karşı davanın kabulüne ve 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı açılan tapu kaydının iptal ve tescil istemi ile buna karşılık olarak açılan orman sınırlamasının iptali ve şerhin silinmesi istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu