WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairenin bozma kararında özetle; "Yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan ve sonradan orman rejimi dışında çıkarılan taşınmazın tapu kaydına 2/B şerhi konulmasının yasal olduğundan, davanın kabulüne karar...

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davası olup 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu sürenin sadece tapusuz tespitlerde geçerli olup, tapuya dayanıldığı takdirde ise orman kadastro ve tespit işlemlerine karşı 6 aylık itiraz süresi geçse bile tapu senedine dayanarak 10 yıl içinde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesine binaen tapu iptal davası açabileceği, davacı her ne kadar 10 yıllık yasal süre içerisinde iş bu davayı açmışsa da herhangi bir tapu kaydına dayanmadığı gerekçesiyle Orman Genel Müdürlüğünü aleyhine açılan davanın subüt bulmadığından reddine, Orman İşletme Müdürlüğünü temsilen Orman İşletme Şefliği aleyhine açılan davanın ise; Orman İşletme Şefliğinin Orman Genel Müdürlüğüne bağlı bir hizmet birimi olarak faaliyet gösterdiği, tüzel kişiliğinin bulunmadığı ve taraf ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar...

      Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde toprak tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından toprak tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...

        Yargılamada davacı Hazinenin dayandığı eski tapu kaydının kapsamında kalan ve ... bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 15236,03 m²’lik taşınmazın davalı gerçek kişilerin işgalinde olmakla birlikte 2008 yılında yapılan kadastro sırasında 101 ada 1 parsel sayısı ile tespit edilen ve itirazsız kesinleşerek tapuda orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı taşınmazın içinde kaldığı tespit edilmiştir. Bilindiği üzere, davada husumet dava şartlarından olup, tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı Orman Yönetimine ait olduğuna göre orman niteliği ile tespit gören taşınmazlara karşı açılacak tapu iptal ve tescil davalarında husumetin Hazine ve Orman Yönetimine yöneltilmesi gerektiği açıktır. Eldeki davada husumet taşınmazla mülkiyet ilişkisi bulunmayan gerçek kişiler aleyhine yöneltilmiştir. Davanın görülebilmesi için husumetin doğru hasıma yöneltilmesi icap eder....

          Beldesinde yapılan ve çekişmeli parseli orman kadastro sınırları içine alan çalışma Ulaşlı Beldesinde ilan edilmemişse, bu takdirde Halıdere Köyünde yapılan ve dava konusu parseli orman sınırı içine alan işlem kesinleşmemiş olacağından ve daha sonra Ulaşlı Beldesinde yapılan 29.03.1991 gününde ilan edilen orman kadastro çalışmasında dava konusu taşınmaz orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmış olması nedeniyle, bundan böyle Orman Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, ancak Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altında yer iddiasıyla böyle bir dava açabileceği gözönünde bulundurularak bu takdirde Yönetimin davasının reddine karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

            Kadastro Mahkemesi’nin 1994/1085-2002/16 Esas, Karar sayılı ilamı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığının anlaşılması halinde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden sadece eylemli orman olduğu saptandığı takdirde Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik davasının reddine, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine yönelik davası hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

              Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın içinde bulunduğu 2/B parselinin, Kemer Kadastro Mahkemesi’nin 1994/1085-2002/16 Esas, Karar sayılı ilamı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazın mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığının anlaşılması halinde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden sadece eylemli orman olduğu saptandığı takdirde Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik davasının reddine, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine yönelik davası hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ......

                İdare Mahkemesinin 1998/74-1999/1274 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı ile çekişmeli taşınmazın ifraz edildiği ve çekişmeli parselin bulunduğu yer imarsız duruma düşmüşse de, ifraz edildiği parselin, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda ifraz edilerek tapudaki sayfaları kapatıldığı gibi, çekişmeli parselin tapudaki kaydının da henüz silinmediği, bu nedenle imar ve parselasyonun iptaline ilişkin kararın sonuca etkili olmadığı, sayfaları kapatılan parsellerin ihya edilmesi halinde, dava konusu parsel hangi kadastro parselinden ifraz edilmişse, mahkemenin bu kararı ifraz parselinin geldisi olan kadastro parseli yada gittisi olan düzenleme parseli için de geçerli olacağından, kadastro parselinin tapu kaydı iptal edilerek Hazine adına tescil edilmek suretiyle, Mahkemenin kesinleşen kararının infazının yapılacağı, Çekişmeli taşımaz, 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 1963 yılında arazi...

                  olarak adına tescili, olmadığı takdirde tazminat talebi ile eldeki davayı 29.12.2005 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır....

                    olarak adına tescili, olmadığı takdirde tazminat talebi ile eldeki davayı 29.12.2005 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu