Kadastro Mahkemesinin 2002/5-18 sayılı kararı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazların mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığı anlaşıldığı takdirde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden eylemli orman niteliğinde olup olmadığı araştırılarak eylemli orman olduğu saptandığı takdirde 6831 sayılı Kanun’un 11/5.maddesi gereğince Orman İdaresinin bu tür yerlerin orman olarak tahsisini Hazineden idari yolla talep edebileceği gibi dava yolu ile de ileri sürebileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
Kadastro Mahkemesinin 2002/5-18 sayılı kararı ile iptal edilen 2/B parseli olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, çekişmeli taşınmazların mahkeme kararıyla iptal edilen ve orman olarak tescil edilen 2/B parseli içinde kaldığı anlaşıldığı takdirde kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının geçerli olmayacağının düşünülmesi, aksi halde taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılma işlemi kesinleştiğinden eylemli orman niteliğinde olup olmadığı araştırılarak eylemli orman olduğu saptandığı takdirde 6831 sayılı Kanun’un 11/5.maddesi gereğince Orman İdaresinin bu tür yerlerin orman olarak tahsisini Hazineden idari yolla talep edebileceği gibi dava yolu ile de ileri sürebileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
Bu nedenlerle; 1994 yılında yapılan orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz ile çevresindeki bir kısım taşınmazların 1952 yılından önce ve sonra ve halen eylemli orman niteliğinde olduğu, yasanın amacına uygun kullanımında olmadığı ve 3573 Sayılı Yasada öngürülen amacın gerçekleşmemesi nedeniyle mülkiyet iddiasının dinlenme olanağı kalmadığı ve tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu gözetilerek orman sınırları içine alınma işleminin Orman Yasasının ilgili hükümleri ile o tarihte yürürlükte bulunan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 28. maddesine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz 2/B madde işlemine konu edilmemiş, halen orman sınırı içinde kalmaya devam etmektedir. Orman sınırı içinde olduğu konusunda şerh verilmesi gerekirken, 2/B madde şerhi konulmuştur. Orman Yönetinin ya da Hazinenin isteği üzerine bu yanlışlık her zaman düzeltilebileceği gibi, tapu kaydının iptali de her zaman istenebilir. Tapunun oluşumunda mülki amirin ve ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dosya içinde mevcut idari yazışmalardan, parselin esasen davacı ... adına tapulu olduğu, ancak tapusu yokmuş ve 2/B parseliymiş gibi işlem gördüğünün anlaşıldığı, 105 ada 8 parselin 2/B parseli olmadığı, şahıs tapusu olduğu ve 5831 sayılı Kanun'un kapsamına girmediği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, 105 ada 8 parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun ve daha sonra 1744, 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar hükümlerine yapılan aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır....
ye miras kaldığını ve onlardan da müvekkillerine intikal ettiğini, tapunun halen müvekkillerine ait olduğunu ve taşınmazın orman vasfını taşımadığını, müvekkillerinin kendi tapulu yerlerinden malik gibi tasarruf edemediklerini ve zarara uğratıldıklarını, davalı idarenin orman şerhini 1995 senesinde koymasına rağmen tapu iptal ve tescili hususunda bu zamana kadar dava açmadığı gibi gayrimenkul değerini de müvekkillerine vermediğini belirterek;... ili,... ilçesi, ...köyü, ... mevki, ...pafta, 2761 pasel nolu taşınmazın orman şerhinin terkini ve böylece mülkiyet haklarının ihlalinin engellenmesi; bu talepleri olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin ve uğranılan zararların şimdilik 3.000,00-TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. 2015/206 Esas sayılı dosyada Orman Yönetimi tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davası ile 2015/58 Esas sayılı dosyada temyize...
Bölge Adliye Mahkemesince; "hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli harita ve krokilerde dava dışı 101 ada 1 parsel taşınmazın geri kalan bölümlerinin dava konusu (A)-(B)-(C) harfiyle belirtilen taşınmazları dört yönden eylemli orman olarak çevirmekte olduğu, 101 ada 1 parsel orman vasfı ile sınırlandırılmış Çamharmantepe Devlet Ormanı olduğu, 6831 sayılı Kanun'un 17. maddesi uyarınca orman içi açıklıkların özel mülke dönüştürülemeyeceği, bu kısımların evveliyatının orman olma zorunluluğu da olmadığı, orman kadastrosu kesinleşmesinden sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklığın zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı, sonuç olarak talep konusu taşınmazların dört yönden 101 ada 1 orman parseli ile çevrili olduğu ve 6831 sayılı Kanun'un 17. maddesi uyarınca orman içi açıklık oldukları gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacının tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1642 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil istemli davada, mahkemece Hazinenin tapu iptali tescil davasının reddine, gerçek kişinin orman tahdidine itiraz davasının kabulüne karar verilmişse de, verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2007 gün 1081-3235 sayılı kararıyla bozulmuştur....
sayılı taşınmazların, Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini, tapu iptal ve tescil isteğinin hüküm altına alınmadığı takdirde, dava konusu taşınmazlarda müvekkilinin zilyetliğin tespiti ve tespiti tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verilmesini, yargılamanın devamı sırasında, dava konusu taşınmazların genel hükümler gereği 3....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 1944 yılında yapılan 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığı ve kamu malı niteliğini kazandığı, 1972 yılında yapılan genel kadastro sırasında bu durum gözönünde bulundurulmadan özel kişi adına tesbit ve tescil edilmişse bu işlemin ikinci kadastro olması nedeniyle yok hükmünde bulunduğu ve orman sınırı içinde kalan taşınmaz hakkında oluşturulan sicilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve koşulları varsa davacıya ayıplı taşınmazı satan kişiden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre satım bedelini isteyebileceği ve 2004 yılında yapılan aplikasyon sırasında da taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde olduğunun belinlendiği ve davacı tarafından aplikasyona itiraz edilmemesi nedeniyle işlemin kesinleştiği ve tapuya konulan orman şerhinin yasal olduğu, aslı kamu malı olan taşınmazlarda Orman Bakanlığı ya da Orman Genel Müdürlüğüne karşı tazminat istenemeyeceği, H.G.K.'...
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı ... olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, yönetimlerin davasının kabulüne, kişinin...