Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.12.2014 gün ve 215-393 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; ... Noterliği'nce düzenlenen 19.04.2011 tarihli ve ... yevmiye nolu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dosya ile vasiyetnamenin iptali hususunda açılmış dava bulunup bulunmadığı tespit edilerek dava açılmış ise dosyanın temin edilip evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Birleşen 2015/3076 Esas ve 2015/3077 Esas Sayılı Dosyaları Yönünden dava vasiyetnamenin iptali ve muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davasıdır. Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (MK. 17 md.) Davaya konu vasiyetname Çorum 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/65 Esaslı dosyası ile açılmış, okunmuştur. Yasal vasiyetnamenin okunması anından itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı mevcuttur. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri düzenlenmiştir. TMK 557.maddesinde, vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- ehliyetsizlik, 2- vasiyetnamenin yanılma aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılış olması olarak dört tanedir....

      İstinaf Sebepleri Davanın, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu; hükmü, hakkında kabul kararı verilen davalı ... yönünden istinaf ettiklerini, süresi içerisinde zamanaşımı defiinde bulunduklarını, ölümün üzerinden 1 yıl geçtiğini, aldatmaca olmadığını, davalı ...’nin diğer davalı ...’nin annesi olduğunu, davacının yasal mirasçı olmadığını, bu nedenle mirasın davacıya kalmayacağını, daha önce açılan vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında ret kararı verildiğini, bu kararın dikkate alınması gerektiğini, tanık beyanları ile iddialarını ispatladıklarını belirtmek suretiyle istinaf etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Muris....'un 28.03.2014 tarihli Gerze noterliğince düzenlenmiş .... yevmiye nolu vasiyetname ile davaya konu taşınmazları davacıya vasiyet ettiği murisin kızı davalı ...'...

        Tapu kütüğünde işlem yapılabilmesi için, vasiyete konu taşınmazların öncelikle vasiyetçi adına olan tapu kayıtlarının iptali gerekir. Oysa, vasiyetnameye ve davaya konu taşınmazların 04/02/2008 tarihinde mirasçılarına intikalinin gerçekleştiği ve mirasçılar arasında pay devri yapıldığı tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Tenfize ilişkin bu dava tarihinde vasiyetçi adına kayıtlı bir taşınmaz bulunmamaktadır. Mahkemece kurulan hükümde mevcut tapu kayıtlarındaki davalılar adına kayıtlı hisselerin nasıl ve ne oranda iptal ve davacılar adına tescil edileceği hususunda bir açıklık da bulunmamaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, tapu iptal ve tescil, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemlerine ilişkindir. 1- Davacının vasiyetnamenin iptali talebinin değerlendirilmesi; Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme gücü bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirttiği üzere ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Türk Medeni Kanunun 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, asıl davada muris babaları ...'nun Kadirli 2. Noterliğinin 05.08.1998 tarih ve 5384 yev. nolu vasiyetnamesi ile maliki olduğu 114 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını davalı kızı ...'ye, ... bölümünü davalı oğlu...'ya, yine 350 parsel sayılı taşınmazının 1/4 hissesini davalı eşi ...' e, ... 3/4 hissesini davalı oğlu...'ya vasiyet ettiğini, yine traktörüne ait olan pamuk mibzeri ve römorkunu da davalı oğlu...'ya vasiyet ettiğini, murisin düzenlediği bu vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek, Kadirli 2. Noterliğinin 05.08.1998 tarihli vasiyetnamesinin iptali ile tenkisine karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada davacı ... dava konusu 350 parsel sayılı taşınmaz üzerine ev yaptığını belirterek temliken tescil talebinde bulunmuştur....

            Sulh Hukuk Hakimliği'nin 1966/35E-1970/42K sayılı ilamı ile kanuni hüküm ifade etmediği gerekçesi ile iptaline karar verilmesi üzerine 16.03.1972 tarihinde söz konusu taşınmazın hazine adına tescil edildiğini, 16.05.1961 tarihli vasiyetname iptal edildiği gibi önceki vasiyetnameyi tamamlamadığını, bu şekliyle de 16.07.1954 tarihli el yazılı vasiyetnamenin geçersiz olup iptal edilmesinin gerektiğini, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte murisin yaşının, nerede olduğunun, ruh ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, vasiyetnamedeki yazının murisin el yazısı olup olmadığının kesin olarak bilinmediğini ileri sürerek dava konusu vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ile tescil davasında dava miras hakkından kaynaklandığından davada davacı, mirasbırakanın muvazaa ile tapuda taşınmaz devri yaptığını ve bu yolla miras hakkının çiğnendiğini iddia eden saklı pay sahibi olsun veya olmasın tüm mirasçılardır. Mirasçılar arasında bu dava açısından zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir mirasçı diğerlerinden bağımsız olarak tek başlarına miras payı oranında dava açıp, payları kadar tapu kaydının iptali ile tescilini talep edebilirler. Ancak ıskat(çıkarma), mirastan feragat, mirastan yoksunluk ve mirası ret gibi nedenlerle mirasçılık sıfatını kaybedenler saklı paylı mirasçı olsalar dahi muris muvazaasına dayalı tapu iptali-tescil ve bu nedene dayalı tazminat davasını açamazlar. Tenkis davası ise saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Asıl dava vasiyetnameye dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise vasiyetnamenin iptali mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacının istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, hukuki yararının mevcut olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin tenfizi, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Tenfizi istenilen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olduğu, mirasçı nasbına ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. (TMK.md.516) TMK'nın 600. maddesi uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu