Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İntifa hakkı tesisi ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki intifa hakkı tesisi davasının kabulüne dair Salihli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 12.11.2009 gün ve 317/712 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile ortak miras bırakan ...'nın evlilik birliği içinde edindikleri ve 35 yıl boyunca birlikte yaşadıkları 2017 ada 36 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanın 06.04.2008 tarihinde ölümü ile davacılar ve davalıya intikal ettiğini, taşınmaz aile konutu niteliğinde olup, davacı ...'in hayatının geri kalan kısmını bu konutta geçirme arzusunda olduğunu açıklayarak lehine intifa hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ikinci evlilik yaptığı davalının baskısı ile maliki olduğu 15 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını devretmek amacıyla resmi işlem yapıldığını, davalının verdiği uyuşturucu etkisi olan ilaçlar nedeniyle zaman zaman rahatsızlandığını, tapuda yapılan araştırmada intifa yerine .... mülkiyetin satıldığının anlaşıldığını, taşınmazın hile ile elinden alındığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, taşınmazın diğer davalıya temliki nedeniyle dava yeni malike yönlendirilmiştir. Davalı ..., iddiaların yerinde olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Somut olayda, tarla niteliğindeki 244 ada 3 parsel üzerindeki davalı yararına intifa hakkı Türk Medeni Kanununun 495 vd. maddeleri uyarınca kanundan kaynaklanan nedenlerle konulmuştur. Orta yerde az yukarıda sayılan intifa hakkını sona erdiren nedenler bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        -KARAR- Davacı vekili, ... markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştiren taşınmazda, davacı şirket lehine 11.03.2021 tarihine kadar intifa hakkı verilip, bu hakkın tapu siciline tescil edildiğini, intifa hakkı bedelinin davalıya ödendiğini, Rekabet Kurumunun kararları gereği intifa hakkının 25.07.2012 tarihinde sona ereceğini, davacının ödediği (intifa ve kalıcı teknik yatırım bedelleri) meblağların davalı açısında sözleşmenin geçersiz kılındığı süre olan 25.07.2012 ila 11.03.2021 tarihleri arası dönem için sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını, 25.07.2012 tarihi sonrası döneme tekabül eden intifa hakkı ile teknik yatırımlar için ödenen bedellerin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değerini davalının iadesi gerektiğini belirterek, 1.932,484,00 TL’nin 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1419 ve 1421 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş ve intifa hakkı sahibi iken, 3194 Sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması ile oluşan taşınmazlarda kendisine pay verilmediğini, imar uygulamasının yolsuz ve sahtecilik ile yapıldığını, yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, imar uygulamasının iptali ile oluşan parsellerde payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya karşı bir savunma getirmemişlerdir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar ve davacı tarafça duruşma istekli olarak süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Davacı tarafın duruşma isteğinin değerden reddiyle, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            TMK’nin 795. maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır....

              Öte yandan, kat mülkiyetini vekil aracılığıyla kurduran kişinin herhangi bir itirazda bulunmadan bağımsız bölümleri tapuya tescil edildiği halleriyle benimsemiş, kullanmış ve o halleriyle satmış olması da yapılan işleme ... (icazet) verilmiş olduğunu göstermektedir. Kat mülkiyeti kurulurken 2 numaralı bağımız bölüme eklenti olarak tahsis edilen ve tapu siciline de bu şekilde geçirilen kayıt ile yönetim planı hükmünün, bu anataşınmazdan sonradan bağımsız bölüm satın aldığı anlaşılan davacıları da bağlayacağı muhakkak olup, davalıların malik ve intifa hakkı sahibi oldukları 2 numaralı bağımsız bölüme eklenti olarak tahsis edilen garaj ve müştemilatı da ... başlarına kullanmasında herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                Davalı taraf ise tecavüzlü olduğu iddia edilen alandaki kısmın kendi adına temliken tescil talebinde bulunduğu görülmüştür. Dava konusu taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde davacının dava konusu taşınmaza malik olmadığı, ancak dava tarihinden önce 17/10/2018 tarihinde lehine intifa hakkının kurulduğu, intifa hakkının sahibine taşınmazdan yararlanma hakkı tanıdığı, bu sebeple de taşınmazdan yararlanmasına engel olunması halinde el atmanın önlenmesi talebinde bulunma yetkisinin münhasıran intifa hakkına sahip olduğu değerlendirildiğinden davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Tecavüzlü olduğu iddia olunan taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde taşınmaz sahibinin davalı Tuncay Karabay olduğu görülmüştür....

                Bu nedenle; tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan T7 ve Pazarlama A.Ş.’nin davaya dahil edilmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususta bir işlem yapılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8....

                Markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirilen taşınmazda akdedilen sözleşmeler ve protokol kapsamında davacı şirket lehine 02.09.2026 tarihine kadar intifa hakkı verilip, tapu siciline tescil edildiğini, intifa hakkı bedelinin davalılara ödendiğini, Rekabet Kurumunun kararları gereği intifa hakkının 01.09.2013 tarihinde sona ereceğini, 01.09.2013 ile 02.09.2026 tarihleri arası davacı yanca yerine getirilmiş edimler kapsamında davalıların sebepsiz zenginleşmelerine yol açtığını 01.09.2013 tarihi sonrası döneme tekabül eden intifa hakkı ile teknik yatırımlar için ödenen bedellerin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değerini davalıların iadesi gerektiğini belirterek 377.003,00 TL'nin davalı ...''dan 211.562.00 TL.'nin ...'dan 211.396,00 TL.'nin ...'dan, 2.015,617,00 TL'nin davalı şirketten 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir....

                  UYAP Entegrasyonu