Belediyesi adına tespit ve tescil edildiği, tapu kaydının beyanlar hanesine 27/01/1984 tarihinde “Orman Genel Müdürlüğü lehine 99 yıl süre ile intifa hakkı tesisi vardır.”, 07/09/1992 tarihinde “Koruma altına alınmıştır.” şerhlerinin konulduğu, taşınmazın 40.565,58 m²lik kısmının 2981 sayılı Kanun uygulamasına konu olması nedeniyle taşınmazın yüzölçümünün 2.662.099,42 m²ye düştüğü, taşınmazın 10/10/1996 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği, ... Belediye Başkanlığının 12/05/2008 tarih 13-885 sayılı yazısı ile ilave imar planı yapmak amacı ile taşınmazın 5.000 m²lik kısmının ifrazı için ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal tescil talebinin reddine,davalı ... aleyhine açılan tazminat davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava tapu iptali ve tescil,olmadığı takdirde bedel istemlerine ilişkindir....
Yasanın 794. maddesine göre ise intifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilen, aksine düzenleme olmadıkça hak sahibinin konutu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan bir irtifak hakkı türüdür. Davada davacı, davalının imzasını taşıyan 09.02.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak 102 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut davalı ... yararına olan intifa hakkının terkini ve bu belirtmenin adına şerhini istediğinden uyuşmazlığın aile konutundan kaynaklandığı söylenemez. Davaya genel hükümlere göre ve genel mahkemelerde bakılması gerektiğinden çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.12.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
“Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz” (TMK m. 1021/1). Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya ortadan kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle bir hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz. İntifa hakkı süresi gerçek kişiler için intifa hakkı sahibinin ömrüyle sınırlanmışken tüzel kişilerde TMK’nın 797. maddesi gereğince 100 seneyi aşamaz. TMK’nın 795. maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan İntifa Hakkının Tapu Siciline Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolüne göre davalı adına kayıtlı taşınmazda lehine intifa hakkı kurulması gerektiğini ancak davalının bu edimini yerine getirmediğini iddia ederek dava konusu taşınmazın tapu siciline intifa hakkının tescil edilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davalara, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce...
Somut uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti kurulu 227 sayılı parselde bulunan dava konusu 5 numaralı bağımsız bölüm mesken satın alma nedeniyle 11.10.2010 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir. Tapu kaydından, taşınmazda 11.10.2010 günü davacı yararına intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı davalının meskenin kilidini değiştirmesi nedeniyle taşınmaza giremediklerini söylemiştir. Taşınmaz üzerinde davacı yararına kurulan intifa hakkı nedeniyle taşınmazdan tam yararlanma hakkı bulunmakta olup, taşınmaz maliki davalının kilit değiştirmek suretiyle TMK'nın 794. maddesi hükmüne aykırı olarak davacının taşınmazdan faydalanma hakkına engel olduğu anlaşıldığından davacının elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir. Ayrıca, hakkı olmadığı halde taşınmazdan kötüniyetle faydalanan kişinin bu kullanma bedelini hak sahibine ödemesi gerekir. Somut olayda, intifa hakkı sahibi davacı... 10....
İntifaya konu mal üzerinde intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından var olan yetkileri ne ise intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Yasanın 796.maddesine göre intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre intifa hakkı konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vaz geçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi tanır....
Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise, taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı, hakkın temliki kıymetli evrakın teslimi suretiyle teessüs eder. Kuşkusuz, intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece, üzerinde yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken, hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde, intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı, herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken, mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından varolan yetkileri ne ise, intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Türk Medeni Kanununun 796.maddesine göre intifa hakkı, konusun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....
(MK'nın 732 ve devamı maddeleri) İntifa hakkının terkinine dair isteme gelince; Türk Medeni Kanununun 794 ve devamı maddelerinde düzenlenen intifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya malvarlığı üzerinde belli bir kişiye tam yararlanma hakkı tanıyan bir irtifak türüdür. İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK. M. 796) Somut olaya gelince; davacı intifa hakkı lehtarı ... hakkında usulüne uygun bir dava açmamıştır. Dosyada mevcut 01.04.2013 tarihli dilekçesi harçlandırılmamıştır....
Davacı kurum vekili, davalı Hazineye ait taşınmazlarda 49 yıl süreyle tesis edilen 14.10.1998 günlü intifa hakkı uyarınca taşınmazlarda tasarrufta bulunduklarını, davalı Hazinenin 26.11.2009 ve 19.03.2010 tarihli yazılarıyla davacının intifa hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek hasılat payı ödenmesini ve intifa hakkının terkinini istemek suretiyle muaraza yarattığını ileri sürerek hasılat payı ile gecikme zammı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, irtifak hakkı sözleşmesinin aynen ifasını ve 26.11.2009 ile 19.03.2010 tarihli işlemlerle haksız, hukuka aykırı olarak yaratılan muarazanın giderilmesini ve tahliyeye kalkışılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı Hazine, Sincan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının irtifak hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....