KARŞI OY YAZISI Dava yabancı mahkeme tarafından verilen hükmün tanınması ve tenfizine yöneliktir. Bu davada MÖHUK 54. ve devamı maddeleri gereğince tanıma ve tenfiz şartların oluşup oluşmadığı incelenmekte olup tanıma ve tenfizi istenen kararın münhasıran velâyet düzenlemesine yönelik olmasının bir önemi bulunmamaktadır. MÖHUK’da tanıma ve tenfize ilişkin davalarda temyiz edilemezlik durumuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte; MÖHUK 57/2. maddesinde tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizinin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. HMK’ da tanıma tenfiz davalarının temyiz edilemeyeceğine dair düzenleme de bulunmamaktadır. A.İ.H.S.nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkının genel unsurlarından biri de adalete erişim hakkıdır....
Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/11-52 Esas, 2021/671 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; Yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının denetlenmesi sırasında kararın içeriğinin kamu düzenine aykırı olup olmadığı değil, kararın Türkiye’de icra edilmesinin ve kararın icrasının sonuçlarının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olup olmadığı incelenmelidir. Zira MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır....
Bölge Mahkemesinde görülüp 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayısı ile karara bağlanan ilamla, müvekkilleri lehine 45.000 euro manevi tazminata hükmedildiğini, ... Bölge Mahkemesi tarafından verilen kararın 14/05/2014 tarihinde apostil şerhi ile kesinleştiğini belirtmiş, adı geçen Mahkeme tarafından verilen 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, tanınması ve tenfizi istenen kararın yabancı mahkemece ceza davasına ilişkin verildiği, davalının manevi tazminatla birlikte 8 yıl hapis cezasına da mahkum edildiği gerekçesiyle hapis cezasını da içeren ... Bölge Mahkemesinin 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayılı ceza ilamının tanınması ve tenfizi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir....
Tenfiz, MÖHUK'un 50/1. maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir. Tanıma, MÖHUK'un 58. maddesinde; "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir....
Arabuluculuk Neticesinde Yapılan Sulh Anlaşması Tenfiz Edilebilir Mi? Yabancı Mahkemeden Sadır Ödeme Emri Kararı Tenfiz Edilebilir Mi?", Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, C. XXXIX, Y. 2019, S.2, s.614). Gelinen noktada karşılıklılık iki devletin uluslararası camiada varlık ve egemenliklerini karşılıklı olarak birbirlerine göstermesi/dayatması çabasıdır. Bu konuda olgunlaşmış, ilişkilerini belirli düzeye oturtmuş devletler uygar dünyanın eşit ve onurlu birer üyesi olmak sıfatıyla böylesi iddialaşmalardan vazgeçmek yolunu tutmuştur. Nitekim bugün bu ilkenin hiç uygulanmadığı ya da büyük bir toleransla uygulandığı ülkelerin mevcudiyeti bilinmektedir (Özbakan, I.: Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul 1987, s.181 vd.)....
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/196 KARAR NO : 2021/213 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/362 ESAS - 2020/192 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA-TENFİZ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vasisi dava dilekçesinde özetle; Hollanda Amsterdam Mahkemesi'nin 31/05/1996 tarih, 105889 sayılı ve 03/07/1996 kesinleşme tarihli boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/912 esas, 2016/141 karar sayılı ilamı ile Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'ne verilen görevsizlik kararında harç ve yargılama giderleri açısından hüküm kurulmadığını, bu sebeplerle davacının istinaf talebinin reddi ile katılma yoluyla istinaf taleplerinin kabulüne, görevsizlik kararı açısından harç ve yargılama giderlerine hükmedilerek yeniden hüküm kurulması gerektiğini, Tanınması istenilen ilamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmemesi gerektiğini, ancak Münih Bölge Yüksek Mahkemesinin ... sayılı dava marka hükümsüzlüğü hakkında olup ülkesellik ilkesi gereğince, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığından, bu konulara ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasının ve tenfizinin mümkün olmadığını, Markalarda ülkesellik ilkesi gereğince bir markanın geçerliliğine ve kullanımına dair kararların Türk mahkemeleri tarafından tanıma ve tenfiz işleminin yapılamayacağını, Ayrıca tanıma ve tenfiz için ülkeler arasında karşılıklılık...
Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve hükmedilen alacaklara ilişkin kısmın cebri icraya konulabilmesi için tenziline karar verilmesi gerektiğinden işbu davayı acma zarureti hasıl olduğunu beyan ederek yabancı mahkeme tarafından verilen kararın Türkiye'de de geçerli olubilmesi için mahkeme tarafından tenliz ve tanınması ile yargılama siderleri ve vekalet Ücretinin karşı tarafa yüklelilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLER:Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
Kanunun 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmadan yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da tenfizde olduğu gibi yargılama yapılır ve karar verilir. Ancak, yabancı mahkeme kararlarının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespiti gerektiği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması veya yabancı mahkeme ilamlarına dayalı olarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da 42. madde hükmü uygulanacaktır. Somut olayda; Davacının bu davadaki isteği, Türkiye'deki nüfus kütüğünde Batu olan oğlunun adının, Amerikan Mahkemesinde açtığı dava sonucu Nepal olarak değiştirilmesine ilişkin mahkeme kararını infaz ettirmek ve nüfus kütüğüne oğlunun adını Nepal olarak kaydettirmektir. Bu amacına ulaşmak için açtığı davada önce tenfiz ve daha sonradan tanıma istemektedir. Tanıma ve tenfiz taleplerinden hangisi davacının lehine ise ona göre davaya yön vermek gerekir....