Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, tanımanın iptalinde dava açma süresinin "öğrenme tarihinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer" şeklinde düzenlendiğini, davacının "öğrenme tarihi" Anadolu 15....

Bölümünde "Tanıma", bir yabancı eğitim belgesinin, eğitim ve/veya iş etkinliklerinde kullanılmak üzere yetkili makam tarafından resmi olarak kabulü şeklinde tanımlanmış; VI. bölümünün 1. maddesinde ise "Bir tanıma kararı, yükseköğretim belgesi tarafından belgelenen bilgi ve beceri esasına dayanıyorsa, her taraf, tanımanın istendiği belge ile tanımanın istendiği tarafça bu belgeye karşılık gelen diploma arasında önemli bir farklılık(substantial difference) görülmediği durumda, diğer tarafta verilmiş yükseköğretim belgelerini tanıyacaktır." kuralına yer verilmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. maddesinin (p) bendinde; yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından alınmış ön lisans, lisans ve lisans üstü diplomaların denkliğini tespit etmek Yükseköğretim Kurulu'nun görevleri arasında sayılmıştır....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; müvekkilinin çalışma saatlerinin bilgisayar açılış kapanış saatlerine göre net bir şekilde görülüp bu doğrultuda hesaplama yapılması gerekecekken davalı işverenin salt müvekkilinin yapmış olduğu bu mesailerinin ortaya çıkmasını engellemek adına bu kayıtların olmadığı yönünde cevap verdiğini, davalı tarafa müzekkere yazılarak ekran açılış kapanış saatleri istenilmesine rağmen davalı tarafın bu kayıtları sunmamasının müvekkilinin aleyhine yorumlanamayacağını, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan iş sözleşmesinde yer alan fazla mesainin ücrete dahil olduğuna ilişkin hükümlerin “genel işlem koşulu niteliğinde” olup bu düzenlemelere geçerlilik tanımanın hukuka ve hakkaniyete aykırılık taşıyacağını, bankacılık sektöründe işçiler ile iş sözleşmesinin imzalanması aşamasında işe alacağı personelinin önüne sözleşmenin tüm maddelerinin genel işlem koşulu niteliğinde matbu olarak yazıldığı sadece işçinin adı ve soyadının sözleşmeye...

    , tanımanın iptalinde dava açma süresinin "öğrenme tarihinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer" şeklinde düzenlendiğini, davacının "öğrenme tarihi" Anadolu 15....

    in davalı ... ile evlenirken davalının daha önce evlilik dışı doğan çocuğunu gerçek bir aile olacakları inancıyla kendi nüfusuna yazdırdığı, ancak davalıdan kısa bir süre sonra boşandıkları gerekçesiyle tamamının iptali istenmiş; mahkemece, aile mahkemesi sıfatıyla bakılan, ve tanımanın iptali olarak nitelendirilen hakdüşürücü süreden reddine dair verilen karar, süresinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın tanımanın iptali, soybağının reddi-sonradan evlenme yoluyla soybağının düzeltilmesine itiraz veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....

      Sayılı kararı ile 04/05/2011 tarihli Roterdam Mahkemesinin 361781/F1 RK 10- 2234 numaralı kararının tanınması yönündeki kararın gösterildiği, kararda yalnızca boşanma kararı tanınmış olup, tanımanın tek başına karara icra edilebilirlik kazandırmadığını, eda hükmü içermeyen ilama dayalı olarak takip yapılmasının mümkün olmadığını beyanla; öncelikle icra takibinin ve satış işlemlerinin teminatsız olarak durdurulmasına, ilamlı icra takip işlemi ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.09.2012 gün ve 2012/163-2012/504 sayılı kararı onayan Daire’nin 09.09.2013 gün ve 2012/17976 - 2013/15236 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına Türk Patent Enstitüsü'nde "..." markasının tescilinin yapıldığını, şehir bölge ve mahal isimlerinin tek bir sözcük  olarak bir kişi  lehine marka olarak tesciline imkan tanımanın, bu isimlerin artık diğer oda üyeleri tarafından markalarında ve unvanlarında kullanılamayacağı anlamına geldiğini, oda üyelerinin "..." markasını kullanmalarının haksız bir biçimde kısıtlandığını belirterek davalı şirketin Türk Patent Enstitüsü  nezdinde 2009/38270 tescil numarası ile 19.07.2010 tarihinde...

        nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, gerçekte... ve ...’ın gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek nüfus kaydının iptal edilerek anne ve baba adının gerçek duruma uygun olarak tescil edilmesini talep etmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde davacı ...’in anne ve baba adının değiştirilmesinin yanında nüfusta babası gözüken kişi ile soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.nun 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir...” diye açıklanarak mahkemenin görevi belirlenmiştir....

          Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus k....ın düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

            Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

              UYAP Entegrasyonu