Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in, köy korucusu olduğu, olay günü ölen kardeşi ... ile birlikte küçükbaş hayvanlarını Çınarlık yaylasındaki ağıla bıraktıktan sonra köye döndükleri esnada, bölgede faaliyetlerini arttıran PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün kontrol altına almakla görevli sanıkların oluşturduğu askeri birliğin pusu bölgesine girdikleri, sanıklar ve katılanın çelişen beyanlarına göre ağaçlık ve dağlık bölgede havanın teşhis ve tanımaya elverişli olup olmadığı anlaşılamayan bir ortamda, sanıkların ateş etmesi sonucu katılanın yaralandığı, kardeşinin ise öldüğü olayda; 1- Maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılması açısından mahallinde, olay tarihi ve saatine denk gelecek bir zaman diliminde tatbiki ve temsili keşif yapılarak teşhis ve tanımanın boyutunun tespitinden sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmeyerek usulüne uygun olmayan keşifle yetinilmesi, 2- Sanıklar ve katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanlarına göre, yapılan atışlarda maktule yakın...

    Tanıma koşulları bulunmadığı taktirde ana veya çocuk, çocuğun ölümü halinde onun alt soyu tanımanın iptalini dava edebilirler. Somut hadisede; tanınmak istenen T6 evlilik dışı doğmuş ve annesi T6'ün nüfus hanesine kayıtlı başka bir erkekle arasında soybağı ilişkisi bulunmayan, annesi belli olan çocuktur. Davacının ehil olmadığı yönünde bir iddia ve delil de söz konusu değildir. Şeklen tanımanın koşullarında bir eksiklik yoktur. Sonuç olarak; davacının tanıma isteğinin kabulü ile çocuğun tanınmasına ve baba ile bu şekilde soybağı kurularak baba hanesine davacının ismi yazılarak baba hanesine kaydedilmesine karar vermek gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün tümden kaldırılarak yerine "davanın kabulüne" ilişkin gerekçeye uygun yeni hüküm oluşturulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Aile Mahkemesinin 2018/236 Esas sayılı dosyası ile açtıkları tanımanın iptali davasında Simav T4 nüfus kayıtlarının celp edildiğini ve usulüne uygun bir tanımanın bulunmadığını, işlem ve belgelerin sahte olduğunu, aile mahkemesi dosyasında yapılan DNA incelemesinde de biyolojik baba olarak çıkmadığını beyan ederek T3'in Abdullah ile Emine'nin çocuğu olduğuna dair nüfus kaydının iptalini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı T3 vekili cevap dilekçesi ile; davacının imam nikahlı eşi ile 3 yıl birlikte yaşadığını, müşterek çocukları olduğunu, tayini çıkması sebebiyle gittiğini, sonrasında tanıma yoluyla müşterek kızlarını resmiyette tanıdığını, davacının bu davayı açmakta hukuki menfaati olmadığını, sosyal bir yararı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 16....

    Bu tür davalarda tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. (TMK'nin 294. md.) Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, Davalı ... ile diğer davalı ......'nın 26.08.2009 tarihinde evlendiği, ......Cumhuriyetince evli olmayan annelere sosyal güvenlik kurumlarına göstermeleri için verilen, içeriğinde ana adı belli, baba adı belli olmayan, 1837 sayılı, 15/07/2009 tarihli doğum belgesinin ...... Konsolosluk şubesince onaylı 03.08.2009 tarihli suretinin, ... 49. Noterliğince 13.10.2010 tarihli onaylı örneğine istinaden, baba olmadığı iddia edilen ...'in özel yetki ile yetkilendirdiği vekilinin talebi üzerine 14.10.2010 tarihinde nüfusa kaydedildiği anlaşıldığına göre, dava Cumhuriyet savcısı tarafından açılan sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağına itiraz davasıdır....

      Bölümü'nün 1. maddesinde, “Bir tanıma kararı, yükseköğretim belgesi tarafından belgelenen bilgi ve beceri esasına dayanıyorsa, her Taraf, tanımanın istendiği belge ile tanımanın istendiği Tarafça bu belgeye karşılık gelen diploma arasında önemli bir farklılık görülmediği durumda, diğer Tarafta verilmiş yükseköğretim belgelerini tanıyacaktır.” kuralı bulunmaktadır....

        TMK’nın m. 297/f.l hükmüne göre tanıyanın yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle açacağı tanımanın iptali istemli davayı anaya ve çocuğa karşı açılmalıdır ve ana ve çocuk arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Tanımaya karşı dava açabilecek diğer hak sahipleri ise TMK’nın 298. maddesinde düzenlenmiştir. TMK’nın 298. maddesine göre ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tanıyan, tanıyan ölmüş ise mirasçılarına karşı tanımanın iptalini dava edebilirler. Yine diğer davalarda olduğu gibi bu tanımanın iptali davasında da hak düşürücü süre bulunmaktadır....

          Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca Seçkin'in mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında gerçek babası ... ile arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Bu açıklamalar dorultusunda; 1-Davacıların, davalı ...'...

            Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Asliye hukuk mahkemesi, genel nitelikli mahkeme olup, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davaları görmekle görevlidir....

              Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca ...'nın mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında ... ile gerçek babası ... arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

                Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Hal böyle olunca davacı ...'ın, mevcut ... ile ... hanesindeki gerçeğe aykırı beyanla oluşan kaydın iptali halinde davacının doğum tarihinde annesi ...'ın dava dışı ... ile evli olduğundan ... ile davacı arasında soybağı kurulmuş olacaktır. Davacı ...'ın genetik babasının ... olduğunun tespiti talebinin incelenebilmesi için ise, ... ile arasındaki bağın kaldırılması, soybağının reddi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu