Dava, tanıma yoluyla tescil edilen ...'in mevcut kaydının iptali ve gerçek anne-babası hanesine tescili istemine ilişkindir. 1-Tanıma yoluyla tescilin iptali istemi yönünden yapılan temyiz incelemesinde: ... ..., davalı ...'in hanesine Türk Medeni Kanunu’nun 295. maddesi uyarınca davalı ...'in nüfus memurluğuna yaptığı yazılı başvuru üzerine tanıma yoluyla 10/12/2009 tarihinde tescil edilmiştir. Davanamede bu çocuğun ...'in hanesindeki kaydının iptali ile ...'in çocuğun babası olmadığı ileri sürüldüğüne göre dava nüfus kaydının iptali değil Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesine dayanan tanımanın iptali niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını teşkil eden Türk Medeni Kanunu’nun 298. maddesi ise aile hukuku kitabında yer alıp 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince davaya bakma görevi aile mahkemesine aittir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tenfiz talebinin reddine, tanıma talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı şirket davalıdan 150.000 dolar alacaklı olduğunu ve Paris Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen karar ile bu paranın ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek, Paris Asliye Hukuk Mahkemesi kararının tenfizine ve tanınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tenfiz talebinin reddine, tanınma talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket aleyhine Paris Asliye Hukuk Mahkemesince verilen tahsil kararının tenfizine, bu mümkün olmazsa tanınmasına karar verilmesi için, bu davayı açmıştır....
Davacı vekili tarafından hasımsız açılan davada, boşanmaya ilişkin Kassel Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/1/1999 tarih 521 F 1857/98 sayılı kararının tanınmasına karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 42. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 36 ve 39/1. maddeleri uyarınca tanıma davasında diğer eşe husumet yöneltilmesi, tanıma istemine ilişkin dilekçenin, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi, duruşmada basit yargılama usulü hükümlerine göre istemin incelenerek karara bağlanması gerekir. Mahkemece sözü edilen Kanun hükümlerine aykırı biçimde hasımsız olarak açılan davanın, taraf teşkili sağlanmaksızın duruşma açılarak karşı tarafa savunma imkanı verilmeden kabulü usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
ın 21.01.1987 tarihinde anne hanesine evlilik dışı tescil edildiği, 12.08.1987 tarihinde ise dedesinin Sorgun Noterliğince düzenlettirmiş olduğu tanıma senedine istinaden baba hanesine ... soyadı ile tescili yapılmıştır. Tanıma senedine göre ...'in anne hanesindeki kaydının baba hanesine taşınması gerekirken baba hanesine tekrar tescili yapılarak mükerrer kayda sebebiyet verilmiştir. ...'in yaşamını ... kaydı ile sürdürdüğü de dikkate alınarak annesinin hanesindeki mükerrer ... kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, ... ve ...'in aynı kişi olduğunun tespiti ile yetinilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan şirket adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın geçirdiği kaza sonrası pert işlemi yapılmasından sonra sanıklardan ... tarafından bu haliyle galeriden satın alınarak ... plakaya tescil ettirilerek bir süre kullanıldığı, daha sonra devredildiği, devralan kişi tarafından da temyiz dışı sanık ...’e satıldığı, bahse konu araç üzerinde unutulan taşıt tanıma sistemini kullanarak sanıklardan ... ve...’in yetkilisi oldukları petrol istasyonlarından mazot alınıp satıldığı, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda; temyiz dışı sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın çocuk parkında plaka tanıma sisteminin arızalı olması nedeniyle sokaktan çıkarken taşıt tanıma sistemi ile çalışan otomatik bariyerin o sırada arızalı olması ve sigortalı aracın geçişi esnasında davalı idareye bağlı güvenlikçiler tarafından elle kontrol edilmesi sonucu araç geçişini tamamlamadan bariyerin kalkması ve aracın bariyer tarafından havaya kaldırılması suretiyle hasarlandığını, araçta meydana gelen 11.717,88 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalının kusuru yüzünden oluşan 11.717,88 TL...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfızi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m. 39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m. 317)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Tenfiz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Mahkemece, davacı tarafından açılan tanıma ve tenfiz isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... mahkemeye sunmuş olduğu 22.02.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davadan feragat, HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragat mümkündür. Bu durum karşısında karar ortada durdukça mahkemenin davayı yeniden ele alıp feragat nedeniyle bir karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m.39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m.122). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK m.137/1-2)....
DAVALI-DAVACI : Yasemin Aytar DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların ....da yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 05.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı-karşı davacı eşe kusur yüklenemez....