"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma-Tenfiz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili olduğunu beyan eden Av. ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; erkek tarafından açılan ve kadının açtığı boşanma davasından tefrik yoluyla gelen tanıma ve tenfiz davası olup, davalı kadın vekili yargılama aşamasında, kendisinin boşanma davasında yetkili olduğunu, iş bu tanıma ve tenfiz davasında ise yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle tebligatların davalı asıla yapılması gerektiğini talep ve beyan etmiş, mahkemece bu talebi 16.06.2016 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir. Gerekçeli karar tebligatı da dahil olmak üzere davalı kadın adına olan tüm tebligatlar Av. ...'a tebliğ edilmiştir....
Başkanlığımızın 26.11.2015 Tarih 2011/11713 Esas 2015/19009 Karar Sayılı geri çevirme ilamıyla tanıma ve tenfizi istenen ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 28.10.2014 tarih ve 8F/2000 esas sayılı ilamının kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış tercümesinin dosya içerisine celbi istenmesine rağmen ; geri çevirme gerekleri yerine getirilmeksizin dosyanın Başkanlığımıza gönderildiği anlaşılmakla; tanıma ve tenfizi istenen A...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin nafakaya ilişkin 28.10.2014 tarih ve 8F/2000 esas sayılı ilamının kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış tercümesinin dosya içerisine celbiyle, dosyanın kül halinde temyize esas inceleme için Başkanlığımıza gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafından, tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkemece verilen kararın tanınması ve tenfizi için 27.02.2014 tarihinde dava açıldığı, ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmemiş olduğu görülmektedir. Tanıma ve tenfıze ilişkin kararın kesinleşmesi halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına (5718 s. MÖHUK md.59) göre, taraflar o tarihte boşanmış olacaktır. Dolayısıyla tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davanın sonucunu etkileyecektir....
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak, mahkeme kararlarının tanıma ve tenfiz kararlarının verilebileceği, davacı vekili tarafından sunulan yabancı mahkeme kararı ve diğer belgelere göre; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin tanıma ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın Kabulüne, ... Cumhuriyeti ......
Somut olayda kararın konusu ve esası itibariyle ticari ilişki kaynaklı sözleşmesel bir özel hukuk alacağı olduğundan Türk Kamu Düzeni'ne aykırı bir durum bulunmazken, incelenmesi gereken durum, usule ilişkin aykırılıkların olup olmaması, diğer bir anlatımla. Davalı'nın yargılamada----- etmiş olup olmadığıdır. Atılaşma m. 23/f.3'e göre "Kararların ittihaz olunduğu ------ kanunlarına göre, yajrgılamaya ---- ve davayı kaybeden taraf, usulüne uygun olarak yargılamaya--- savunma hakkından yoksun bırakılmışsa veya hukuki ehliyetsizliği halinde keindisine usulüne uygun olarak temsil edilme hakkı verilmemişse" Tanıma ve Tenfiz Talebi reddedilir. Yine ----. 58'e göre tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için. kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olması gerekmektedir....
Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunması tenfiz ve tanıma kararı verilmesine engeldir (5718 s.MÖHUK.m.54/c). O halde, ölümden sonra verilen bir boşanma kararı, Türkiyede tanınamaz ve tenfiz edilemez. Bu durum nazara alınarak tanıma ve tenfiz isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2015(Salı)...
Açıklanan bu yasal düzenlemeye paralel bir başka düzenleme de, 23.11.2006 tarihli ve 26355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 58 inci maddesinde yer almaktadır. Sözü edilen düzenlemede; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi hâlinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil, yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir. 09.05.2020 tarih ve 31122 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2505 sayılı Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 27 nci maddesinde de yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi hâlinde yabancı mahkeme kararının kesinleşme tarihinin boşanma tarihi olarak aile kütüklerine tescil edileceği düzenlenmiştir. 9....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacı lehine yanlı hareket ederek dava açma yetkisi verildiğini ve yetkiye istinaden açılan dava da davanın kabulü yönünde karar verildiğini, davacının tanıma ve tenfiz davası açma sıfatı bulunmadığını, davacının müteveffanın yasal mirasçısı olmadığını dolayısıyla mirasla ilgili bir menfaati de bulunmadığını, tanıma ve tenfiz başvurusunda bulunma hak ve yetkisi de bulunmadığını, müvekkillerinin Almanyada yaşadığını ve Almanya vatandaşlıklarının bulunduğunu, müvekkillerinin Almanya Hukukundan kaynaklanan ve Almany'da etki etmesi bakımından Almanya Tempelhof - Kreuzberg Yerel Mahkemesinden karar aldıklarını, bu kararın Türkiye'de uygulanmasını istemediklerini, mahkemenin tanıma ve tenfiz yönünden karar verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür....
Dava vesayet konusunda verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51.maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirlenerek, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492)....