Kanunun 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmadan yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da tenfizde olduğu gibi yargılama yapılır ve karar verilir. Ancak, yabancı mahkeme kararlarının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespiti gerektiği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması veya yabancı mahkeme ilamlarına dayalı olarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da 42. madde hükmü uygulanacaktır. Somut olayda; Davacının bu davadaki isteği, Türkiye'deki nüfus kütüğünde Batu olan oğlunun adının, Amerikan Mahkemesinde açtığı dava sonucu Nepal olarak değiştirilmesine ilişkin mahkeme kararını infaz ettirmek ve nüfus kütüğüne oğlunun adını Nepal olarak kaydettirmektir. Bu amacına ulaşmak için açtığı davada önce tenfiz ve daha sonradan tanıma istemektedir. Tanıma ve tenfiz taleplerinden hangisi davacının lehine ise ona göre davaya yön vermek gerekir....
kısmen karşılıyor olsa da, ''savunma hakkının ihlal edilmemesi'' şartını sağlamadığını, MÖHUK 54.maddede tanıma ve tenfiz davasının şartları sayılırken savunma hakkına ilişkin 4.fıkrada dava şartının ''O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.''...
Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.) Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez....
Söz konusu yasal düzenlemeyle, özellikle Ticaret, Borçlar, Miras ve Aile Hukuku yönünden belirsizliği ortadan kaldırmak adına önemli eksiklik giderilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan Kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'nun 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri malvarlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir....
Tanıma-tenfiz dosyasında ABD.mah.nin verdiği kararlar ve eklerinin tanınması ve tenfizine karar verilmiştir.Bu davayı açan bizatihi davalı Ceylan'dır ve dava dilekçesinde ekteki kararların tanınması-tenfizi şeklinde talepte bulunmuş,dava dilekçesine ekli olarak mahkemece tanınması-tenfizine karar verilen yabancı mah.ilamlarını ve tercümelerini sunmuştur.Bu yabancı mah.ilamlarına göre(03.04.2013 ve 11 Haziran 2013 tarihli ) boşanma kararı ile birlikte eldeki davaya konu ve Ceylan adına tam kayıtlı taşınmazın 1/2 kuru mülkiyetinin erkeğe tescil edileceği,tamamı üzerine erkek lehine intifa hakkı tesis edileceği hususu taraf anlaşması gibi kararlaştırılmış ve kesinleşmiştir.Neticeten İstanbul 6.Aile Mah.nce de boşanma ve bu taşınmaz ile ilgili anlaşmayı da içerir kararlar tanınmış-tenfiz edilmiş,karara karşı her iki tarafta temyiz yoluna başvurmamış ve karar 10.06.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
Davalı; davaya konu, yabancı mahkemeye ait dosyasının karar aşamasında, ne davacı müvekkil ne de kendisini temsil eden bir vekili bulunmaksızın, yokluğunda tarafların boşanmalarına, bunun sonucu davacıya ödenecek nafaka ve tazminatlara karar verildiği ve davalının savunma hakkının engellendiği, bu hususun Türk kamu düzenine ve Türk yasalarına aykırı olduğu, MÖHUK md.54-ç bendinde yer alan tenfiz şartı eksikliği nedeni ile davacının tanıma ve tenfiz talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır..." düzenlemesi mevcuttur. Dava konusu somut olayda, ... Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayıa, ... İlçesi Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamına ilişkin olarak tenfiz ve tanımaya ilişkin ...'daki şartların somut olayda mevcut olduğu, davalının yabancı mahkeme kararının bekletici mesele yapılmasına ilişkin talebi ile kararın esası yönünden inceleme yapılmasına ilişkin taleplerinin Mahkememizin görev ve yetki alanında olmadığı görülmekle davacının tanıma ve tenfiz isteminin kabulüne karar gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ... Tarih ...-.../......
Bu sözleşme, aile, hısımlık, evlilik veya kayın hısımlığı ve evlatlık ilişkilerinden doğan nafaka yükümlülüğü konusunda kanunlar ihtilafını düzenlemektedir (Söz.md.1). Nafaka yükümlülüğü konusundaki kararların tanınması ve tenfizine ilişkin aynı tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre münhasıran nafaka yükümlülüğüne ilişkin bir kararın tanınması veya tenfizi; tanıma ve tenfizin talep edildiği devletin kamu düzeniyle açıkca bağdaşmaması ve tarafları, konusu aynı olan bir davanın tanıma ve tenfizinin talep edildiği devletin bir merciinde açılmış ve görülmekte olması veya bu devlette ya da sözleşmeye taraf başka bir devlette aynı konuda aynı taraflar arasında verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinde reddedilebilir (Söz.md.5)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, 13.01.2015 günü açılmış, mahkemece, tanıma istemine ilişkin dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, aynı gün duruşma açılıp, davalının yokluğunda aynı gün tanıma kararı verilmiştir. Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin dava dilekçesinin duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliği zorunludur. Sadece ihtilafsız kaza kararlarının tanınması ve tenfizinde tebliğ hükmü uygulanmaz. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (5718 s.MÖHUK.m.55/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının reddine dair ... 15. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen mallar nedeniyle anlaşma yapılan ... Eyalet Mahkemesi tarafından verilen ... nolu hükmün tanıma ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve öninceleme aşamasına geçilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme ile, kesin süre içinde kesinleşme şerhli mahkeme kararının sunulmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....