Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre yabancı mahkemece, hüküm kendisine karşı tenfiz ve tanıma istenen kişinin yokluğunda verilmiş ise bu kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun şekilde çağrılmış olması veya o mahkemede temsil edilmiş olması bunun da kararda belirtilmiş bulunması zorunludur. Bunun dışında bir itiraz sebebi yasada kabul edilmemiştir. Gaziantep .... Hukuk Dairesi'nin .... E., .... K., ve Antalya .... Hukuk Dairesi'nin ... E., .... K. Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tanıma ve tenfiz davalarında arabuluculuk dava şartı bulunmadığından mahkememizce yargılama yapılmıştır. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesin olarak verildiği ve kararda apostil şerhinin bulunduğu görülmüştür. Mahkememizce tanıma ve tenfizi istenilen kararın verildiği Romanya ile ülkemiz arasında karşılıklılık sözleşmesinin var olduğu tespit edilmiştir....

    ----arasında karşılıklı anlaşma olduğu, karar içeriğinin kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği, davalıların savunmalarının kısıtlandığına dair bir savunmanın olmadığı karşılıklı anlaşma tanıma ve tenfiz şartlarına uyduğu anlaşıldığından mezkur kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir....

      (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.)....

      (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tanıma ve tenfiz davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Sözü edilen düzenlemede; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil; yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir. Aynı Yönetmeliğin 157.maddesinde: "(1)… ….Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, yabancı devlet mahkemelerinden verilen ve ilgili devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların işleme konulabilmesi için, yetkili Türk mahkemesince tenfiz edilmesi veya tanınması zorunludur. (2) Devletimizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bu konudaki hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre de, yabancı mahkeme kararlarının Nüfus Müdürlüklerince işleme konulabilmesi için, yetkili Türk Mahkemesince tenfizi veya tanınması gerekmektedir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/369 Esas - 2022/159 Karar DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Kayseri 11....

            Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...

              Davacının tanıma ve tenfızini talep ettiği yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma ilamında müşterek çocukların velayeti ile bu çocuklar için takdir edilen nafakalara yönelik taraflar arasında yapılan anlaşmanın da onaylandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde bu konularda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde resmi kayıtlardaki kocanın soyadının terkini ile kendi bekarlık soyadının kullanılmasına izin verilmesini de istemiştir. Bu istek tanıma ve tenfiz istenilen yabancı mahkeme kararında yer almadığı gibi, tanıma ve tenfiz davasının eki niteliğinde bulunmayan bağımsız bir taleptir. Davacı, aynı davalıya karşı olan, aynı yargı çeşidi içinde yer alan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK md. 110). Yatırılan başvurma harcı da, bağımsız taleplerin hepsini kapsar....

                UYAP Entegrasyonu