Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2019(Pzt.)...

    Tanıma-tenfiz kararı kesinleştiğinden itibaren yabancı mahkeme boşanma kararı, hukukî sonuçlarını doğurur sonucuna varıldığı takdirde, eşler arasındaki evlilik birliği, yabancı boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren değil, tanıma ve tenfiz kararının kesinleştiği tarihte sona erdiğinin, mal rejiminin yabancı mahkemede açılan boşanma davası tarihinde değil, tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren sona erdiğinin ve tasfiyenin bu tarihten sonra yapılabileceğinin, TMK’nın 166. maddesindeki üç yıllık fiili ayrılığa dayanılarak açılacak boşanma davasında üç yıllık sürenin başlangıcının, yurt dışındaki boşanma davasının reddi kararının tanıma ve tenfizinin kesinleşmesinden itibaren başlayacağı gibi pek çok sorun ortaya çıkacaktır....

      İlk derece mahkemesi tarafından, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere ile, MÖHUK'un 54/1-a maddesi uyarınca ülkemiz ile Libya arasında mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi konusunda ikili veya çok taraflı bir anlaşma olup olmadığı ya da fiili uygulamanın bulunup bulunmadığı hususu sorulmuş olup, verilen müzekkere cevabında, iki ülke arasında tanıma ve tenfiz konusunda bir anlaşma ya da fiili mütekabiliyet bulunmadığı bidirilmiş olduğundan, 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 52, 53, 54, 55 ve 58. maddesindeki şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

        Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye’de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir. Tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davalarda ise zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatılmış olacağından zamanaşımının geçmiş olması olasılığı ile karşılaşılacaktır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/981 Esas KARAR NO : 2022/952 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----, müvekkil ... aleyhine, -------- tarafından dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ...--- haklı olduğuna karar verildiğini, karar sonucunda ..----, karşı taraftan ---- ve dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacaklı olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bahsedilen yabancı mahkeme kararının ------ olabilmesi için mahkemenize tanıma ve tenfiz talebiyle başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek---------- dava dosyasında verilen ---- tarihli kararın tanıma ve tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/981 Esas KARAR NO : 2022/952 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----, müvekkil ... aleyhine, -------- tarafından dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ...--- haklı olduğuna karar verildiğini, karar sonucunda ..----, karşı taraftan ---- ve dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacaklı olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bahsedilen yabancı mahkeme kararının ------ olabilmesi için mahkemenize tanıma ve tenfiz talebiyle başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek---------- dava dosyasında verilen ---- tarihli kararın tanıma ve tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...

                Dava; araç satış bedelinin tahsiline yönelik verilen, Paris İstinaf Mahkemesinin kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir. Yabancı bir ülkede verilen kararların Türkiye’de etki doğurması için kural olarak, Türk mahkemelerinde tanıma veya tenfiz davası açılması gerekmektedir. Yabancı kararların, bu konuda özel bir milletlerarası antlaşma olmadıkça doğrudan doğruya tanınması veya tenfizi mümkün değildir. Tanıma ve tenfizin gerçekleşmesi için bazı şartlar öngörülmüştür. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(MÖHUK) yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi şartlarını m. 50 vd.’da düzenlemektedir. Hakim yalnızca milletlerarası anlaşmalarda veya kanunda öngörülen tanıma ve tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir takdirde bulunmaya yetkilidir....

                Davalı vekili, Türkiye ile ilamı veren Amerika Birleşik Devletleri arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin usulüne uygun şekilde ilgili davaya çağrılmadığını, dava konusu mahkeme kararının kesinleştiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığını, mahkeme kararının dayanağının ne olduğunun ve hangi nedenle haklarında hüküm kurulduğunun belli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tanıma ve tenfizi istenen kararın açıkça kamu düzenine aykırı olmadığı, mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin dosyaya sunulduğu, kararın mahkeme tarafından verildiğinin, mahkeme hükmü taşıdığının ve kesinleştiğinin sabit olduğu, A.B.D ve Türkiye arasında fiili karşılıklılığın mevcut olduğunun bilindiği, MÖHUK hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacıların tanıma ve tenfiz taleplerinin yasal şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir....

                  Talep, yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davacı şirket tenfizini istediği Milano Medeni Hukuk Mahkemesi’nin 14.05.2017 tarih ve ... sayılı ilamında davalı şirketten ticari ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek tanıma ve tenfiz talebinde bulunmuştur. Tanıma ve tenfiz hususları 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Tanıma, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinin yabancı bir ülkeye teşmilini ifade eder. Tenfiz ise; yabancı mahkeme ilamının icrai etkisinin /kuvvetinin kabul edilmesidir. Dava dilekçesinde tanıma ve tenfiz istemlerinde birlikte bulunulmuştur. Bir yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle tanınması gerekir. Yani tenfiz zaten tanımayı da içerir....

                    UYAP Entegrasyonu