Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 01/02/2023 (Ara Karar) NUMARASI: 2022/499 Esas ( Derdest) TALEP: İhtiyati Haciz/Tedbir Talebinin Reddi İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...nın yöneticisi ve/veya pay sahibi olduğu şirketler yoluyla müvekkil şirkete uzun yıllar ürün satmış olduğu, bu ticari faaliyetler esnasında davalının, müvekkili şirket yöneticilerinden bazılarına rüşvet vererek kendi şirketlerinden piyasanın çok üzerinde fahiş fiyatlarla ürün satın alınmasını sağladığı, çok büyük komisyonlar elde ettiği, müvekkili şirketi yaklaşık 40 milyon Amerikan Doları tutarında zarara uğrattığı, bunun üzerine müvekkil şirketin uğradığı zararın giderilmesi...

    . - DAVALILAR :1-ÖZMAK DIŞ TİCARET VE OTOMASYON SİSTEMLERİ MAKİNA İMALAT SAN. TİC. A.Ş. - :2-ÖZMAK MAKİNA İTHALAT İHRACAT PAZARLAMA A.Ş. - VEKİLİ :Av. ... - DAVA :Tanıma ve TenfizDAVA TARİHİ :05/02/2019 KARAR TARİHİ :30/09/2021 KR....

      Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin temyize konu asıl dava 29.06.2015, karşı dava 20.07.2015 tarihinde açılmıştır. Asıl ve birleşen davaya ilişkin talepler 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihleri itibariyle anılan zamanaşımı süresi geçmediği halde dava ve karşı davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan ve toplanacak olan taraf delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle dava ve karşı dava hakkında esas hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/340 Esas KARAR NO : 2022/660 DAVA : Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ : 13/08/2021 KARAR TARİHİ : 06/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı....---- Mahkemesine hitaben sunulan dava dilekçesinde özetle;---verilen ---- kesinleşmiş --- mahkeme kararının tercümesinin yapılarak tanıma ve tenfizini talep ettiklerini, söz konusu mahkeme kararında müvekkili hakkında borç ödemeden --- kararı verildiğini, ---- yargılama dosyalarına sunmak ve idari mercilerde işlem tesis etmek için anılan mahkeme kararının tanınması gerektiğini belirterek ilgili kararın ---- geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfizini talep ve dava etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Eldeki dava ----- Esas - ----- yetkisizlik ilamı ile ----Mahkemesine gönderilmiş,-------- yetkisizlik ilamı ile de mahkememize tevzi edilmiştir....

          Olağan Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2007 tarih ve 459/07 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur.Davalı, aylık 1.100,00 TL emekli maaşı aldığını, belirtilen parayı ödeme gücünün olmadığını, mahkemenin tanıma ve tenfiz kararını kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinin söz konusu olmadığı, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmadığı tespit edilmek suretiyle davanın kabulü ile;... Olağan Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarihinde verilen ve 04/03/2008 tarihinde kesinleşen 45907 numaralı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.İncelenen ......

            İhtiyati haciz kararına karşı borçlu vekilince sunulan itiraz dilekçesinde, herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin tesis edilen ihtiyati haciz kararının borçlu şirketin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, alacak davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz talebinde görevli mahkemenin davanın görüldüğü mahkeme olduğunu, ihtiyati haciz talebinin esas davanın görüldüğü dosya üzerinden yapılması gerektiğini, yeni bir değişik iş başvurusu yapılarak ihtiyati haciz kararı alınmasının mümkün olmadığını, tenfiz davasında mahkeme tarafından verilen ve kesinleşmemiş kararın dava konusu alacağın muacceliyetini ortaya koymadığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve sunulan teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/144 KARAR NO: 2023/539 DAVA : Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ : 24/02/2023 KARAR TARİHİ : 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ---- sicil numarasıyla kayıtlı merkezi -----bulunan ve yurt içi ve/veya uluslararası demiryolu kargo taşımacılığı, demiryolu yük taşımacılığı için lokomotif çekici ve vagon kiralama, lokomotif ve vagon bakımı ve onarımı, kanunca yasaklanmayan tüm muamele ve hizmetleri gerçekleştirme alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen---- Cumhuriyeti'ne bağlı olduğunu, ülkemizdeki ----- işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine----- bir çok alacak davası açıldığını, bunlardan bir...

                A.Ş tarafından sunulan ... bank bankasına ait 28.02.2022 tarihli süresiz ve kesin 400.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçlu vekili itiraz etmiş, itiraz dilekçesinde, herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin tesis edilen ihtiyati haciz kararının borçlu şirketin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, alacak davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz talebinde görevli mahkemenin davanın görüldüğü mahkeme olduğunu, ihtiyati haciz talebinin esas davanın görüldüğü dosya üzerinden yapılması gerektiğini, yeni bir değişik iş başvurusu yapılarak ihtiyati haciz kararı alınmasının mümkün olmadığını, tenfiz davasında mahkeme tarafından verilen ve kesinleşmemiş kararın dava konusu alacağın muacceliyetini ortaya koymadığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve sunulan teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Boşanma yönünden tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır. Zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatıldığında, tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davaların zamanaşımı süresinin geçmiş olması sonucu ile karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda hak sahibinin haktan yararlanmasına izin vermeden, zamanaşımını süresinin başlatılması hakkın özüne, hakkaniyete, toplum vicdanına ve adalete aykırıdır....

                  Mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddi üzerine aleyhine ihtiyati haciz verilen tarafça henüz tenfiz edilmeyen yabancı mahkeme kararına istinaden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gerekçesi ile karar istinaf edilmiştir. Yabancı mahkeme veya hakem heyeti tarafından verilen bir karar ile tespit edilen alacak hakkında tedbir niteliğinde bulunan ihtiyati hacze karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının tenfizi koşulunun aranmasına gerek bulunmadığı, bu karara istinaden ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati haciz kararı ile sadece borçlunun mal ve haklarına geçici olarak el konulduğunu, mahkemece yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu