Özel hukuka ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının Türkiye'de icrası tenfiz kararının alınmasına bağlıdır (5718 sayılı MÖHUK md. 50).Tenfiz kararı alınmadıkça Milletlerarası Özel Hukukuna göre yabancı ilamın Türkiye'de icrası olanağı yoktur. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Yasanın 54/1-ç maddesi; o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenilen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesinde itiraz etmesi halinde tenfize karar verilmeyeceğini hükme bağlamıştır. Özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklarda kendisine başvurulan mahkeme takip edilecek usul kuralları bakımından, tarafların vatandaşı veya yabancı olduğuna bakmadan kendi hükümlerini uygulamak zorundadır (lex fori)....
Mahkemece, yabancı mahkemenin masraf tespitine ilişkin kararının tenfiz edilmediği ve davalının 245 adet hisse senedini iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/472 esas sayılı dosyasında, davacı, yabancı mahkeme kararı ile birlikte ayrıca yargılama masraflarına ilişkin tespit kararının da tenfizini talep etmiştir. Dairemizin 19.06.2017 tarih ve 2016/10171 esas 2017/3809 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, mahkemece 22/09/2011 tarih ve 2011/436 sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında davanın kabulü kararının masraf tespit kararını da kapsadığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, masraf tespit kararı yönünden de tenfiz kararı verildiği ve bu kararın tenfiz edildiği gözetilerek, masraf tespit kararına konu bölüm yönünden istirdat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
KARAR Davacı, annesi olan davalının kendisine karşı Hamburg Eyalet Mahkemesinde alacak davası açtığını, davayı kazandığını, kararı Türkiye’de tenfiz ettirdiğini,kararın icraya konulduğunu, mallarının haczedildiğini, bu arada Tenfiz edilen Hamburg Eyalet Mahkemesi kararının yine aynı mahkemece iptal edildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi yolu ile yabancı mahkemenin iptal kararının tenfizine karar verilmesini istemiştir. Davalı oturumlara katılıp savunmada bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, tenfiz bunun mümkün olmaması halinde 40.320.51 Euro'nun tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmelerde müvekkilinin imzası bulunmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesinin İcra emrinin Türkiye'de tanınması ve tenfizinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tenfiz için gerekli koşulların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizce “dava dilekçesinde mahkeme kararının tenfizi, olmadığı takdirde 40,320,51 Euro'nun tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda uyuşmazlık, yabancı mahkemeden verilen ve kesinleşen kira alacağının ödenmesine ilişkin kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK ‘nın 51 maddesinde tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Düzenlemede tenfiz kararın hangi konudaki yabancı mahkeme kararına ilişkin olduğu hususunda bir ayrım yapılmamıştır. Bu durumda anılan yasal düzenleme karşısında uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda tenfiz istenen Almanya Mahkemesinin kararının kesinleştiği, kararın Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, Almanya ile karşılıklılık anlaşma olduğu, tenfiz için gereken şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59. madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir....
Tenfiz kararı başlıklı, MÖHUK 50 maddes; (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir. Tenfiz şartlarını düzenleyen MÖHUK 54....
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri "tenfiz" e, 58 ile 59.maddeleri ise "tanıma"ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; "Tenfiz Kararı" başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." "Tenfiz İstemi" başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: "Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.." "Tenfiz Şartları" başlıklı 54.maddesinde: "(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması....
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'un 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri mal varlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir. Diğer yandan, bu ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre bu dönemde doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır....