Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, kararın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi hâlin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürecektir. 23. Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır. Ancak hâkim, takdir yetkisini kullanırken milletlerarası özel hukukun varlık sebebini ve bu hukukun genel prensiplerini dikkate almak durumundadır. Bu hususta MÖHUK’nın 54/c maddesinde kamu düzenine “açıkça” aykırılıktan bahsedilerek yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde kamu düzenine aykırılık hususunda hâkimlerin takdir yetkisi daraltılmaya çalışılmıştır....

    Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'un 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri mal varlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir. Diğer yandan, bu ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre bu dönemde doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır....

      Dava, davacının davalıya verdiği vekaletle maaş ve hastalık ödeneğinin davalı tarafından Hollanda Devleti'nden tahsil edilmesine rağmen kendisine ödemediği iddiası ile Noaord - Nederland Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararının tenfiz ile tanınmasına ilişkin taleptir. MÖHUK madde 50'de, yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin "yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan kanunların icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir. MÖHUK madde 54'de ise Türk hukukunda tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan şartlar tek tek sayılmıştır." Yabancı mahkeme tarafından verilip kesinleşmiş kararın MÖHUK 54'de belirtilen esas şartları da içermesi gerekir....

      Zira tenfiz istemine konu yabancı mahkeme kararının diğer sorumlu şirket tarafından yerine getirilmiş olduğu ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle Mahkemece yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak tenfiz isteminin kabulüne karar verilmesine rağmen vekalet ücretinin davalı lehine hükmedilmesi ve davalının yargılama masraflarından sorumlu tutulmaması doğru görülmemiştir. HMK'nın 355....

      Davalı vekili ;davalıya olan borcun ödendiğini ,bu nedenle borcu olmadığını menfi tesbit davası açtıklarını sonucunun beklenmesini,borcu söndüren sebeblerin yargılamanın her aşamasında sunulacağının Yargıtayca kabul edildiğini ileri sürmüştür.MÖHUK 55(2) maddesi hükmü uyarınca yabancı mahkeme kararının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş olması bir tanıma -tenfiz engelidir.Ancak tenfiz engeli olan ifa ,yabancı kararın verilmesinden sonraki bir ifadır.Türk tenfiz hukukunda "davanın esastan incelenmesi yasağı ,yabancı mahkemenin vakıaları biçimine ve ulaştığı adli hakikate tenfiz mahkemesi tarafından itibar edilmesini gerektirmekte ,bunların tenfiz mahkemesince yeniden incelenmesine engel olmaktadır.Bu nedenle ,dava henüz yabancı mahkemede görülmekteyken mevcut itiraz ( maddi hukuk anlamındaki itirazlar,alacağı sona erdiren )sebebleri tenfiz mahkemesince dikkate alınamaz.Buna mukabil davanın esastan incelenmesi yasağı ,yabancı mahkeme kararından "sonra "ortaya çıkan itiraz sebeblerinin...

        Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hakimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hakiminin, tenfiz şartları dışında ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Aksi halin kabulü, tenfiz hâkimini, üst mahkeme görevini kendinde bulması şeklindeki bir sonuca götürür. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında Kanunun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, tenfiz şartları içinde sayılmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi kriterlere göre uygulandığı değil, yabancı kararın Türkiye'de icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir....

          İlgili Hukuk 1. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) Tenfiz İstemi başlıklı 52 nci maddesi şöyledir: "Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır: a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri. b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu." 2. 5718 sayılı Kanun'un Dilekçeye Eklenecek Belgeler başlıklı 53 üncü maddesi şöyledir: "Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi....

            Davacı şirket tenfizini istediği Milano Medeni Hukuk Mahkemesi’nin 14.05.2017 tarih ve ... sayılı ilamında davalı şirketten ticari ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek tanıma ve tenfiz talebinde bulunmuştur. Tanıma ve tenfiz hususları 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Tanıma, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisinin yabancı bir ülkeye teşmilini ifade eder. Tenfiz ise; yabancı mahkeme ilamının icrai etkisinin /kuvvetinin kabul edilmesidir. Dava dilekçesinde tanıma ve tenfiz istemlerinde birlikte bulunulmuştur. Bir yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle tanınması gerekir. Yani tenfiz zaten tanımayı da içerir....

              Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır....

                Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 2675 sayılı.....nun 38/c maddesi (yeni 5718 SK.’nun 54/c maddesi) uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kendisine karşı tenfiz istenen tarafın savunma haklarının ihlali ise kamu düzenine aykırılıktan bağımsız bir tenfiz engeli olarak, 38/d maddesinde (yeni 54/ç maddesi) düzenlenmiştir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir....

                  UYAP Entegrasyonu