Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

[ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tanıma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Çanakkale Aslîye Birinci Hukuk (Aile) Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.05.2008 gün ve 73-193 sayılı kararın İncelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 11.09.2008 gün ve 13619-11701 sayılı ilamı ile; (...5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 58/1. maddesi "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz." hükmünü içermekte olup, 58/2 maddesi ise "ihtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir." demektedir. Şu halde ihtilafsız kaza kararlarının tanınması imkan dahilindedir....

    Aynı Yönetmeliğin 157.maddesinde: “(1)….Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, yabancı devlet mahkemelerinden verilen ve ilgili Devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların işleme konulabilmesi için, yetkili Türk mahkemesince tenfiz edilmesi veya tanınması zorunludur. (2) Devletimizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bu konudaki hükümleri saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre de, yabancı mahkeme kararlarının Nüfus Müdürlüklerince işleme konulabilmesi için, yetkili Türk Mahkemesince tenfizi veya tanınması gerekmektedir. Öte yandan, 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK) 52. maddesinin ilk cümlesinde, kararın tenfiz edilmesinde “hukukî yararı” bulunan “herkes”in tenfiz isteminde bulunabileceği düzenlenmiştir. Vurgulamakta yarar vardır ki, bu düzenleme, daha önceki Kanun metninde olmayıp, 5718 sayılı Kanunla getirilmiştir. MÖHUK'nun 8.maddesine göre, “Zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabidir.”...

      Eğer yabancı bir ilamın tanınması hukuki bir ihtilaf konusu olur ve bu yüzden ilamın tanınmasını isteyen taraf mahkemeye başvurursa, bu halde doğal olarak mahkeme bazı şartların bulunup bulunmadığı yönünden yabancı ilamı inceleyecek ve bir tanıma kararı verecektir. Görülüyor ki bu halde mahkemenin kararı gerekecektir. Ancak bu karar tenfiz kararından farklıdır. Burada söz konusu olan yabancı hükmün hukuki değerinin kabulüdür. Diğer yandan bazı durumlarda, konunun mahkeme önüne getirilip bir tanıma kararı istenmesine gerek yoktur. Yabancı hükmün bir takas defi olarak ileri sürüldüğü hal buna örnektir (Dr.Işıl Özbakan, Türk Hukukunda Yabancı Mahkeme Kararlarının tanınması ve tenfizi, Ankara 1987, syf 29). MÖHUK'un 55.maddesine göre; kural olarak tanıma ve tenfiz talepleri bir çekişmesiz yargı işidir.Tanıma ve tenfiz talepleri bakımından yargılama usulünün basit yargılama şeklinde olması, yargılamanın bir an önce karara bağlanması amacıyla hareket edildiği izlenimini vermektedir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usül Hukuku Hakkında Kanun'un 50.maddesinde "Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." Tenfiz şartlarını düzenleyen 54.madde de, "......

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) uyarınca, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (MÖHUK m.50/1). Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s.MÖHUK m.53/1)....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iflasa dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, m. 50). Kesinleşmiş karara ilişkin tenfizin şartları ise 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlenmiştir....

            Olağan Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2007 tarih ve 459/07 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur.Davalı, aylık 1.100,00 TL emekli maaşı aldığını, belirtilen parayı ödeme gücünün olmadığını, mahkemenin tanıma ve tenfiz kararını kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinin söz konusu olmadığı, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmadığı tespit edilmek suretiyle davanın kabulü ile;... Olağan Mahkemesi’nin 19 Kasım 2007 tarihinde verilen ve 04/03/2008 tarihinde kesinleşen 45907 numaralı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.İncelenen ......

              MÜTEVEFFA : MİRASÇILAR : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Tanıma ve Tenfiz KARAR TARİHİ : 05/12/2022 KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2022 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Bağdat (Irak) İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. Mahkemece, "HMK 19 ve 5718 sayılı Kanunun 51/2 maddesi dikkate alınarak mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna" dair verilen karara karşı davalı tarafından, görevsizlik kararının dosya üzerinden verilmesinin hatalı olduğu, tanıma ve tenfizi istenen kararın İş Mahkemesi kararı olması nedeniyle İş Mahkemelerinin görevli olduğu, akabinde yetkisizlik kararı verilebileceği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                satıcı tarafından üstlenilmesine karar verildiğini belirterek ------ icra edilebilmesi için 5718 sayılı ----- Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun---- ve ---- Tanınması ve İcrası Hakkındaki ---- göre kararın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı; Bükreş Mahkemesinin kararının sadece Romanya Devleti'ndeki kişi ve kuruluşları ilgilendirdiğini, mahkemenin görevli olmadığını, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğunu, tanıma ve tenfiz için kararda gerekli şerhin bulunmadığını, kararın tanınması ve tenfizinin yasal olarak mümkün olmadığını, iki ülke arasında imzalanan ticari bir anlaşmanın bulunmadığını, davacı yararına hükmedilen meblağın davacı adına bankaya bloke edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu