Dosya 1 Mali Müşavir, 1 Sektör Bilirkişisi ve 1 Nitelikli Hesaplamalar Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi ediliş; 24/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında müşteri taşıt tanıma sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin 3.maddesi 13....
Aile Mahkemesi'nin 2014/1626 E sayılı davacı kadın tarafından açılan velâyet dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, akabinde tekrar ayırma kararı verilerek tanıma-tenfiz davasının Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2018/1878 E numarasına kaydedildiği ve velâyet dosyasında tanıma-tenfiz davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK m. 58)....
Davacı vekili; müvekkili şirket ile dava dışı Mas Petrol...Ltd Şti arasında müşteri taşıt tanıma sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme uyarınca davalıya ait araca taşıt tanıma kartı takıldığını, aracın Shell Petrol'den kullanmış olduğu yakıt bedellerinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ancak araç sahibi olan davalının bu yakıt bedellerini ödemediğini, başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise; müvekkilinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, davanın haksız yere açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 5 uyarınca; işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde İş Mahkemeleri görevlidir....
nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, ile nüfus kayıt tablosu aldığında ... T.c. Kimlik numaralı ... isimli bir kişinin nüfusuna kaydedildiğini öğrendiğini, ...'in tanıma senedindeki bilgilerin kendisine ait olduğunu ancak imzanın kendisinin olmadığını,... isminde bir kızının olmadığını, tanınması için başvurmadığını belirterek ...'in nüfus kütüğündeki kaydının iptaline karar verilmesini Davanın kabul edilmesi halinde ...'in baba adının değiştirilmesinin yanında nüfus kaydındaki soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.'nun 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK'nın 404. maddesi uyarınca evlilik dışı doğup tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen ve annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle küçüğe vasi tayini istemine ilişkindir. .... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, velayetin tanıma yapan babaya verilip verilmeyeceği hususunda bir karar verilmesi gerektiği, velayet hususunun değerlendirilmesinin de aile mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 4. Aile Mahkemesi tarafından ise küçüğün babasının ceza evinde hükümlü olduğu, vesayet altında bulunduğu, vesayet altında olan kişiye velayet hakkının verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, küçüğün vesayet altına alınması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 337. maddesine göre, “Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir....
ın "..." olan adının Amerika Birleşik Devletleri Teksas Eyaleti Horis İlçesi Bölge Mahkemesinin 11.05.2009 gün, 2009/25296 sayılı kararı ile "..." olarak değiştirildiğini ileri sürerek bu kararın tanınmasını istemiş, mahkemece kararın tanıma koşullarının bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanununun 58.maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkin olup, gerektiğinde Türkiye Cumhuriyeti Nüfus İdaresi tarafından tutulan davalılara ait nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması sonucunu doğuracaktır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinde sayılan ve bunlarla ilişkili bulunan tenfiz veya tanıma istemlerine yönelik olarak açılan bu tür davaların görülüp karara bağlanabilmesi için mahkemece öncelikle söz konusu davanın Cumhuriyet Savcısının ve Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin huzuru ile görülmesi gerekir....
O halde Türk Medeni Kanununun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresi boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılabilir hale geldiği tanıma kararının kesinleşmesi tarihinden başlar (2 HD'nin 15.07.2009 tarihli 2008/8466 esas, 2009/14071 karar sayılı ilamı). Tanıma kararı 15.07.2014 tarihinde kesinleştiğine göre dava süresindedir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yabancı ülkedeki kesinleşme tarihinin esas alınıp davanının zamanaşımı sebebiyle reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.12.2015(Salı)...
Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan davada, boşanmaya ilişkin Gelsenkirchen-Buer SulhHukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi) 4/5/1999 tarih ve 19 F 172/98 sayılı kararının tanınmasına karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 2675 sayılı Milletlerarası ÖzelHukuk ve UsulHukuku Hakkında Kanunun 42. maddesi hükmüne göre, tanıma talebinin incelenmesi ve karara bağlanması tenfiz davalarındaki usul ve esasa tabi olup, yabancı mahkeme kararının tanınması, kararın TürkMahkemelerinde kesin delil veya kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurmaktadır....
in dünyaya geldiğini, çocuğu 2001 yılında kendi nüfusuna kaydettirdiğini, bir yıl sonra da babanın çocuğu tanıma yoluyla kendi nüfusuna aldığını, ancak çocuğun baba ile kişisel ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek küçüğün "..." olan soyadının annesinin soyadı olan "..." şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. 4721 sayılı yasanın 282. maddesinde çocuk ile annesi arasındaki soybağının doğumla, çocuğun baba ile arasındaki soybağının tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulacağı hüküm altına alınmıştır. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'...
in babasının ... olmadığı halde gerçek dışı beyanda bulunularak tanıma yoluyla nüfusa tescil edildiği, ...'ın gerçek babasının nüfus kayıt işlemi bittikten sonra ... olduğunun açıklanması üzerine nüfus müdürlüğünce kaydın iptali için ihbarda bulunulduğu bildirilerek ...'in kaydının iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 14.02.2010 doğumlu ...'ın annesi ...'ın bekarlık hanesine ... soyadı ile 25.11.2010 tarihinde tescil edildiği, 02.05.2011 tarihinde ise ...'ın 12.04.2011 tarihinde evlendiği ... tarafından tanınmak suretiyle baba hanesine tescil edildiği anlaşılmaktadır....