Aile Mahkemesinin 2015/843 esas - 2016/694 karar sayılı kararı ile tanındığı ve tanıma kararının 14.04.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Tanıma halinde, yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (MÖHUK m. 59). Diğer bir ifade ile, taraflar yabancı mahkeme kararının kesinleştiği anda boşanmış sayılırlar. Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında davalı erkeğe ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığına ve artık yabancı mahkeme ilamı Türk Mahkemesi bakımından kesin delil ve kesin hüküm gücünü kazandığına göre, eldeki davada yazılı şekilde davalı erkeğe kusur yüklenmesi ve buna bağlı olarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda tanıma ve tenfize ilişkin davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi içinde kaldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tanıma beyanının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tanıma beyanının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi gereğince açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan davalar ise babalık davası ve tanıma beyanının tespiti davalarıdır....
Asliye Hukuk ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince annesi küçük, babası tarafından tanıma senediyle nüfusa tescil ettirilen çocuğa vasi tayin edilmesi gerektiği bildirilerek Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesi ise, TMK'nun 337. maddesine göre anne küçük ise çocuğun menfaatine göre vasi atanacağı veya velayetin babaya verileceğini belirtip, yargılama görevinin Aile Mahkemesine ait olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 29.07.2010 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Yasa, ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır (TMK.md.337/2). Baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcuttur....
Bakırköy 3.Sulh Hukuk Mahkemesince annesi küçük, babası tarafından tanıma senediyle nüfusa tescil ettirilen çocuğun velayet altına alınmasının daha uygun olacağı belirtilerek Aile Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 8.Aile Mahkemesi ise, velayet hakkında değerlendirme yapılabilmesi için baba tarafından velayetin kendisine verilmesi konusunda bir dava açılmasının zorunlu olduğu ve bu konuda kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı belirtilip, çocuğun menfaatleri için öncelik ve ivedilikle vesayet altına alınması gerektiği açıklanarak görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı 17.03.2011 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Annenin yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur. Yasa, ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır (TMK.md.337/2)....
Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarihli ve 2020/55 esas, 2021/1501 karar sayılı ilamı ile davacı ile davalı borçlu Tuncay’ın 03/05/2006 tarihinde Almanya’da boşandığı, tanıma (tenfiz) kararının ise 13/01/2011 tarihinde kesinleştiği, davacının ise tanıma kararı kesinleşmeden 20/12/2005 tarihinde açtığı mal rejimi davasının, evlilik birliğinin devam ettiği gerekçesiyle reddedildiği, boşanma dosyasında davacı lehine herhangi bir alacağa hükmedilmediği, ayrıca 2011 yılından sonra mal rejimi davası açılmadığı da gözetilerek reddedilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada ...1. Asliye Hukuk ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının dava tarihi itibariyle Türkiye'deki yerleşim yeri adresinin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin hükmün tashihi talebinin reddine ilişkin olarak verilen 08.03.2013 tarihli ek kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ... Uluslar arası Tahkim Mahkemesinin 16267/SHN nolu 23.11.2010 tarihli kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, Uluslararası Ticaret Tahkim Mahkemesi’nin (...) 16.267/SHN nolu ve 23/11/2010 tarihli hakem heyet kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin kararı temyiz etmemesi üzerine hüküm mahkemece kesinleştirilmiştir....
Mahkememizdeki davada tanıma/tenfiz talep eden ise ----- Davalı ise iflas davasına dahli olmayan ---- kendisinin ---- yapılan yargılamaya katılmadığı ve savunma haklarını kullanmadığını iddia etmektedir. Tanıma ve tenfizi istenen iflas kararının ---- başka bir alacaklısının talebi üzerine ---- hukukuna göre yapılan bir çekişmesiz yargılama sonucunda verilmiştir. Bu nedenle davalı ---- şirketi bu yargılamaya katılmamıştır. Bu bakımdan, işbu tanıma ve tenfiz davasındaki davalı----- katılmadığı bir davada verilen hakka uymak yükümlülüğü olmadığından davamız açısından davalının pasif husumet ehliyetinin olmadığı tartışmasızdır....