Davalı vekili; davacı yanın sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğine ve 12.11.2016 tarihinde sistemi çalışır durumda davalı şirkete teslim ettiğine yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı yan tarafından kurulan sistemin tam olarak çalışmadığını ve bu düzensiz çalışmanın davacı ve davacı yan çalışanları tarafından bilindiğini, sözleşme hükümlerine uyun olmaması nedeni ile davacı yan taraf montajda sonra 13.11.2016-15.11.2016-17.11.2016-23.11.2016-26.11.2016-13.12.2016 -14.12.2016 - 21.12.2016 - 24.12.2016 - 16.01.2017 - 13.02.2017 - 23.02.2017 tarihlerinde toplamda 12 kez olmak üzere sistemdeki sorunları gidermek üzere AVM'de çalışma yaptığını, birçok kez de uzaktan kamera ağına bağlanmak sureti ile davacı yan tarafından müdahalede bulunulduğunu, davacı yan tarafından kurulan plaka tanıma sisteminin;araç plaka, renk marka, model ve hızlarını hiç algılayamadığını, algılayabildiği araçların bilgilerini yanlış okuduğunu ve hatalı...
olup olmadığına dair soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ...’ın tanık olarak dinlenmesi ve plaka tanıma sistemindeki kayıtların sanıklardan elde edilecek teşhise elverişli fotoğrafları ile birlikte bu konuda uzman Polis Kriminal Laboratuvarı ya da Adli Tıp Kurumuna gönderilerek görüntü iyileştirme tekniklerinin kullanılması suretiyle delillerin temyiz denetimine imkan tanıyacak şekilde ortaya konulması ve yine mahkemece sanıkların olay anında suç yerinde olup olmadıklarının tespiti bakımından kendileri tarafından beyan edilen ve ilgili cep telefonu operatör şirketlerinden sorularak elde edilecek cep telefonu numaralarının suç tarihindeki HTS kayıtları getirtilerek, suç tarihinde kullandıkları cep telefonunlarının suç mahallinde sinyal verip vermediğinin tespiti ve elde edilecek tüm deliller çerçevesinde sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla sanıkların yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2-Hırsızlık suçundan...
Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 295.maddesinde; " Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” hükümleri yer almaktadır. Somut olayda davada, davacının gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/491ESAS 2021/412 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili Av....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/491ESAS 2021/412 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili Av....
Dava, bu haliyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi gereği babalığın tespiti istemine ilişkindir. TMK'nın 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, çocuğun babasının belirlenmesini dava yoluyla talep hakkı ana ve çocuğa aittir. Biyolojik baba olduğunu ileri süren kişinin dava hakkı TMK'nın 295. maddesinde yer alan tanıma beyanının tespitini istemekle sınırlıdır. Buna göre, "Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur (TMK m. 295/1)....
Bu nedenle yetkili mahkemenin belirlenmesi için küçüğün adresinin araştırılarak tespiti ile belgelendirilmesi ve dosya arasına konulması, ondan sonra yargı yeri belirlenmesi incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile MÖHUK'nun 51. maddesinde yer alan "Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir." şeklindeki hüküm gereğince görevli mahkemenin açıkça belirtildiğini, tanıma ve tenfiz davalarında mahkemenin, sadece tenfiz şartlarını incelediğini, diğer bir ifade ile tanıma ve tenfiz mahkemesinin içerik denetimi yapmadığını, dolayısı ile tanıma ve tenfiz davalarının asliye ticaret mahkemesi olarak ihtisas mahkemelerinde görülmesinin gerekmediğini, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu, somut uyuşmazlık kapsamında, tanıma ve tenfiz davalarında aranan "Kararın Kesinleşmiş Olması" ön şartının yerine gelmediğini, dava dilekçesinin ekinde sunulmuş olan deliller arasında Tunus Mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar bulunduğunu, ancak, davacının Tunus Mahkemelerinde kararların nasıl kesinleştiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi kesinleşme şerhini de dilekçesine eklemediğini, dava dilekçesi ekinde yer alan Tunus Cumhuriyeti Temyiz Mahkemesi tarafından...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tanıma davasında istenilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat istekleri, boşanmanın eki niteliğinde bulunmadığından harca tabidir. Davalının tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi tazminata ilişkin usulen harcı ödenerek açılmış karşı veya birleşen davası bulunmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi taminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ...’nun, sübuta, savunma hakkının kısıtlandığına, eksik araştırmaya, lehe hükümlerin uygulanmadığına, müdafinin, bir nedene dayanmayan, sanık ... müdafinin, sübuta, lehe hükümlerin uygulanmadığına, sanık ...’in pişman olduğuna ceza miktarına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, sanık ...’ın sübuta, savunma hakkının kısıtlandığına, eksik araştırmaya, lehe hükümlerin uygulanmadığına, müdafinin, sübuta ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 08.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....