Tanıma ve tenfiz kararına konu yabancı mahkeme kararının davacısı -----davalısı ise ..---------.Eldeki dosyada tanıma ve tenfiz talep eden davacı ... (esas davacının haklarına halef olarak) ,davalı -------...-----.Halefiyete dayalı olarak tanıma ve tenfiz talep eden sigortanın sigortalısının tacir olmadığı;tanıma ve tenfiz talep edilen kararın trafik kazası nedeniyle tazminat bedeline ilişkin olduğu,eldeki dosya davalısının da tacir olmadığı gözetildiğinde;tanıma ve tenfiz davalarının mutlak ticari dava olmadığı,yukarıda belirtilen gerekçeler nedeniyle iş bu davanın nispi ticari dava da olmadığı gözetilerek görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış ve bu yönde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine, 3-HMK 20....
Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59. madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi? Yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi? başlatılacağıdır. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk Mahkemeleri'nce tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk Kanunları'na göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır....
Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır (MÖHUK 58.m). Davacının tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin istediği belgenin incelenmesinden yabancı mahkeme ilamı niteliğinde olmadığı, yabancı ülkeden alınmış belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı niteliğinde olmayan yabancı ülkeden alınmış bir belgenin tanınmasına karar verilemez. Bu durumda, görülebilirlik koşulu bulunmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde tanıma ve tenfize karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı geretirmiştir....
Mahkemece yabancı ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün tanınmasına karar verilmiş, aynı ilamda yer alan velayete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin bölümle ilgili tenfiz talebi reddedilmiştir. Velayete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin tenfiz isteğinin reddi, davalının aynı kısımlarla ilgili ilerde açacağı tenfiz isteğiyle ilgili dava bakımından aleyhinde kesin hüküm teşkil edecektir. Bu bakımdan davalının, yabancı ilamın kısmen tanınan bölümüne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; yabancı ilamın velayete ve çocukla davalı arasındaki kişisel ilişkiye dair bölümü hakkındaki tenfiz isteğinin reddi kararını temyiz etmekte hukuki yararı mevcuttur. Öyleyse açıklanan kısımlarla ilgili tenfiz şartları incelenip sonucu uyarınca karar verilmelidir. Sayın çoğunluğun onama ilamına bu yönüyle katılmıyorum....
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun u'nun 52.maddesinde; "(1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır: a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri. b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu."...
Tanıma-tenfiz kararı kesinleştiğinden itibaren yabancı mahkeme boşanma kararı, hukukî sonuçlarını doğurur sonucuna varıldığı takdirde, eşler arasındaki evlilik birliği, yabancı boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren değil, tanıma ve tenfiz kararının kesinleştiği tarihte sona erdiğinin, mal rejiminin yabancı mahkemede açılan boşanma davası tarihinde değil, tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren sona erdiğinin ve tasfiyenin bu tarihten sonra yapılabileceğinin, TMK’nın 166. maddesindeki üç yıllık fiili ayrılığa dayanılarak açılacak boşanma davasında üç yıllık sürenin başlangıcının, yurt dışındaki boşanma davasının reddi kararının tanıma ve tenfizinin kesinleşmesinden itibaren başlayacağı gibi pek çok sorun ortaya çıkacaktır....
Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2019(Pzt.)...
İlk derece mahkemesi tarafından, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere ile, MÖHUK'un 54/1-a maddesi uyarınca ülkemiz ile Libya arasında mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi konusunda ikili veya çok taraflı bir anlaşma olup olmadığı ya da fiili uygulamanın bulunup bulunmadığı hususu sorulmuş olup, verilen müzekkere cevabında, iki ülke arasında tanıma ve tenfiz konusunda bir anlaşma ya da fiili mütekabiliyet bulunmadığı bidirilmiş olduğundan, 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 52, 53, 54, 55 ve 58. maddesindeki şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye’de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir. Tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davalarda ise zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatılmış olacağından zamanaşımının geçmiş olması olasılığı ile karşılaşılacaktır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/981 Esas KARAR NO : 2022/952 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----, müvekkil ... aleyhine, -------- tarafından dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda ...--- haklı olduğuna karar verildiğini, karar sonucunda ..----, karşı taraftan ---- ve dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacaklı olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bahsedilen yabancı mahkeme kararının ------ olabilmesi için mahkemenize tanıma ve tenfiz talebiyle başvuru zorunluluğu doğduğunu belirterek---------- dava dosyasında verilen ---- tarihli kararın tanıma ve tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....