AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2022/1031 ESAS, 2023/206 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalının 24/08/2020 tarihinde Kayseri de evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların aile birliğinin sarsılması nedeniyle Oost Doğu Brabant Mahkemesi'nin C/01/375727/ FA RK 21- 4777 dava ve talep numaralı 28/02/2022 tarihli kararı ile boşanmalarına karar verildiğini, kararın aslını ve onaylı tercümesini dosyaya sunduklarını, tarafların şuanda ayrı yaşıyor olmaları, birbirlerinden haber alınamıyor olmaları ve bir araya gelmelerinin mümkün olmaması...
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2023 NUMARASI : 2022/398 ESAS, 2023/100 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 13/10/2010 tarihinde Kocasinan ilçesinde evlendikleri şiddetli geçimsizlik nedeniyle 19/03/2018 tarih 15/02400 dosya no ile Colmar Asliye Hukuk Mahkemesinde boşandıkları, kararın Colmar istinaf mahkemesinin 18/01722 dosya no ile 20/03/2019 tarihinde kesinleştiğini, kararın Türkiye Cumhuriyeti makamlarınca geçerli kılınması için tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, savunma haklarının kısıtlandığı,delil sunma imkanı tanınmadığını, kararın MÖHUK taki tanıma tenfiz koşullarını taşımadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dosyaya ibraz edilen ilamın incelenmesinde; Statsforvaltningen Devlet İdaresi tarafından boşanma kararı verildiği görülmüştür. Tanıma tenfiz davalarında yurt dışında mahkemelerce verilen kararların tanıma ve tenfizinin yapılabileceği, Türk Hukukunda boşanma kararlarının mahkemeler tarafından verildiği, bu konuda yürütmenin yetkisinin olmadığı, dolayısıyla yurt dışında mahkeme dışındaki birimler tarafından verilen boşanma kararlarının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle tanıma tenfizinin mümkün olmadığı, buna göre tanıma tenfiz istenilen tarafların boşanmalarına ilişkin kararın Devlet İdaresi tarafından verilmiş karar olduğu, boşanma kararının idari merciler tarafından verildiği, Türk hukuku açısından bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi kamu düzenine aykırılık nedeniyle mümkün değildir....
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun;“Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında:“Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Almanya Landshut Eyalet Mahkemesinin 27.11.2014 tarih ve 21 O 3425/11 sayılı alacak ilamının tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tanıma ve tenfiz koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 13/07/2021 KARAR TARİHİ : 25/11/2021 G. K.YAZILDIĞI TARİH: 10/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirket ... Cumhuriyeti şubesi aleyhine 01.03.2016 tarihli RTS –Atila-07-2016 nolu sözleşmeye dayanarak ... LTD.ŞTİ. tarafından yapılmış işlerin karşılığı olarak ödenmesi gereken bedeli ödenmemesi neticesinde, Azerbeycan 2 Nolu Bakü İdari-İktisat Mahkemesi kararı ile resmi kayıtlara geçirdiğini, kararın kesinleştiği ve kesinleşme şerhine ilişkin belgelerin ve onaylı tercüme örneklerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, ayrıca her birinin apostil şerhini havi olduğunu, ... 2....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava yabancı mahkeme ilamının tazminata ilişkin hükümlerinin tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı bir mahkeme kararının bu kararın verildiği ülke dışında hüküm ve sonuç doğurması ilgili kararın tanınmasına veya tenfiz edilmesine bağlıdır. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak ayrı bir dava ile gerçekleştirilebilir .Tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararı kuvvet ve niteliğini kazanır ( Şanlı, C./Esen, E./Figanmeşe Ataman, İ.:Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul 2014, s. 467 ). 5718 Sayılı MÖHUK'un 50. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o Devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
Tanıma; “Bir mahkeme kararının kesin hüküm kuvvetinin yabancı ülkede kabulü”; tenfiz ise; “Bir mahkeme kararının, sahip olduğu kesin hüküm kuvvetinin sonucu olarak, maddi icra muamelelerini gerekli kılan kamu gücünü harekete geçiren vasfı”dır. Her mahkeme kararı hem kesin hüküm, hem de icra kabiliyetini birlikte taşımamakta; bazı kararlar nitelikleri gereği yalnız kesin hüküm teşkil etmekte, fakat icra kabiliyetleri bulunmamaktadır. İşte bu tür yabancı mahkeme kararları yalnız tanınabilir; tenfiz edilemezler. Çünkü icra kabiliyetleri yoktur. Tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır. O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır. Herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın yabancı mahkeme kararının tanınmasında “hukuki yararı” bulunan kişiler tanıma ve tenfiz isteminde bulunabilirler....
Uyuşmazlık, tenfiz talebine konu kararın kamu düzenine aykırı olup olmadığı, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yabancı bir mahkemede verilen ilam niteliğindeki kararın Türk Mahkemelerinden tanınması ve tenfiz edilmesi bakımından gerekli şartlar MÖHUK'ta düzenlenmiştir. MÖHUK özel olarak tanıma ve tenfiz taleplerinde ispat kuralı aracı ve ölçüsü tanımlamamıştır. Tanıma ve tenfiz taleplerinde hâkim, şartların var olup olmadığını resen inceleyecektir. Tanıma ve tenfizde incelenmesi gereken şartlar kural olarak hâkimin resen incelemesi gereken şartlar olmakla birlikte, davanın usule uygun incelenmediği, tebligatın yapılmadığı gibi taraflar ile doğrudan ilişkili vakıaların incelenmesi ise taraflarca getirilme ilkesi doğrultusunda yapılacaktır....