"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Traflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasında ... 28. Asliye Ticaret Mahkemesi ile ... 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yabancı mahkemeden verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, 5718 sayılı yasanın 51 maddesine göre, tenfiz kararlarını vermeye münhasıran Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, uyuşmazlık konusunun ticari iş olduğu ve iki taraf da tacir olduğundan, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa ticaret mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesi) Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıya düz dişli çark ve hidrolik kavrama satıldığını, makinelerin değeri olan 229.000.Euro’nun peşin olan 45.800.Euro’sunu ödeyip kalan kısmını ödemediğini, bunun üzerine Almanya-Hagel Eyalet Mahkemesi’ne açılan alacak davasının müvekkil lehine sonuçlandığını ve kesinleştiğini belirterek bu kararın tanınmasını ve tenfiz edilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacı tarafça teslimatların 6 ay sonra yapıldığı, davacıya toplam 50.800.Euro ödendiğini, kararın kesinleşmediğini,yine kararda kısmi ödemeden bahsedilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Sözleşmede ödünç verilen ana para, faizi ve geri ödeme usulü ile ödünç verilen paranın ne amaçla kullanılacağı detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Hakem kararının incelenmesinde de aradaki ilişki bir kredi sözleşmesi olarak nitelenmiş ve hüküm de kredi sözleşmelerine münhasır ana para ve faize mütedair kurulmuştur. Tanıma ve tenfiz yargılamasına bakan mahkemenin, MÖHUK ve sair mevzuat muvacehesinde, yabancı mahkeme/hakem kararlarını tadil etme, tavsifi değiştirme gibi bir yetkisi yoktur. Tanıma ve tenfiz yargılamasına bakan mahkemenin görevi temelde 5718 sayılı yasanın 62. maddesindeki red sebeplerinin olup olmadığını irdelemek ve 4686 sayılı MTK hükümlerine göre tanıma ve tenfiz talebini kabul ya da reddetmektir. O halde, somut olayda taraflar arasındaki sözleşme ve tahkim yargılaması, aradaki alacak borç ilişkisini ödünç para manasına gelen “kredi” olarak nitelendirdiğine göre, tanıma ve tenfiz yargılamasını yapacak mahkeme de bu niteleme ile bağlıdır....
Aile Mahkemesi'nin 2021/425 Esas Sayılı dosyasında Türkiye'de boşanma davası açtığını, ortak çocukların velâyetinin davacıda olmasına rağmen ve Almanya'da boşanılmasına rağmen davalının Türkiye'de dava açarak boşanma, nafaka ve maddî ve manevî tazminat taleplerinde bulunduğunu, davalının taleplerinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu bu nedenle tanıma ve tenfiz davası açma zorunluluğu doğduğunu tüm bu nedenlerle Weilburg Aile Mahkemesi'nin 211 F 135/21 S numaralı dosyasındaki 08.10.2021 boşanma kararının tanınmasına, Weilburg Aile Mahkemesinin 211 F 310/21 EASO numaralı dosyasındaki 12.05.2021 tarihli velâyete ilişkin ilamının tenfizine, tanıma ve tenfiz kararının ilgili nüfus müdürlüğüne gönderilerek boşanma ve diğer işlemlerin nüfus kütüğünde kayda geçirilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, tenfiz bunun mümkün olmaması halinde 40.320.51 Euro'nun tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmelerde müvekkilinin imzası bulunmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesinin İcra emrinin Türkiye'de tanınması ve tenfizinin mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tenfiz için gerekli koşulların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizce “dava dilekçesinde mahkeme kararının tenfizi, olmadığı takdirde 40,320,51 Euro'nun tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, Adalet Bakanlığından gönderilen yazı cevabında belirtilen Hollanda mevzuatındaki tanıma ve tenfiz engelleri gözetilerek yapılan değerlendirmede diğer hususlarda bir engel bulunmadığının anlaşıldığı, davalı taraf yokluğunda yargılama yapıldığından bahisle davaya itiraz etmiş ise de kararda davalıların kendilerini avukatla temsil ettirdikleri anlaşıldığından tanıma ve tenfize herhangi engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne Amsterdam Mahkemesi 496431/KG RK 11-2400 PEE/AB numaralı kararın tanıma ve tenfizine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tanıma ve tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 10. Aile ile Avanos Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemeleri'nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandığını,tanıma ve tenfiz kararı verildiğini,bu davanın ise yabancı mahkeme tarafından verilen 12/10/2012 tarihli ve 510000 USD birikmiş evlilik nafakası kararına ilişkin olduğunu ileri sürerek anılan yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında nohut ithalatı konusunda anlaşma imzalandığını, davalının anlaşmaya aykırı davranması nedeniyle ... Mahkemesinde açılan davada davalının tazminat ödemeye mahkum edildiğini, işbu kararın kesinleştiğini, borcun ödenmediğini belirterek yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, MÖHUK. 53, 54. maddeleri ve Türkiye ve ... arasında hukuki ve ticari konulardaki adli yardım sözleşmesine göre tenfiz şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından "velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebinin reddi" yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle "Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin Yeniden Düzenlenmesine İlişkin" 1980 tarihli Lüksemburg Sözleşmesine göre, davalı veya yasal temsilcisinin gıyabında verilen bir kararın sözkonusu olması halinde, davalıya savunmasını yapmasına imkan verecek bir sürede dava dilekçesi ve benzeri belgenin tebliğ edilmemiş olmasının tanıma ve tenfiz isteğinin reddi için sebep teşkil etmesine (Söz. m. 9/1-a), davalıya menşe Devlette tebligat yapılmadığının kararın içeriğinden anlaşılmasına...