"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * duruşmalı temyiz eden ... vekili Avukat ... ve temyiz eden karşı taraf ... vekili Avukat ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Şahıs ve Aile Hukukuna ilişkin ilamlar zamanaşımına uğramazlar. Tenfiz tanıma davasının zamanaşımı nedeniyle reddi bu nedenle isabetsizdir. Yapılacak iş kocanın tenfiz – tanıma davası yönünden delillerin takdir edilmesi ve sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir....
Kesinleşen boşanma kararının hüküm doğurması, tanıma-tenfiz ön şartına bağlı olduğundan tenfiz-tanımaya karar verilip kesinleşmesi hâlinde boşanma ve mal rejiminin tasfiye edilebilirliği bu dava tarihinden daha önce gerçekleşmiş olacağından belirtilen sürede açılan mal rejimine ilişkin alacak davasının erken açıldığı gerekçesiyle reddi usul ve yasaya uygun olmayacaktır. Mahkemece davacıya mehil-kesin mehil verilerek yabancı mahkeme boşanma kararının sonuç doğurması için gerekli olan tanıma-tenfiz kararı verilip kesinleşmesi şartının tamamlanmasının sağlanması dava açıldığında bekletici sorun yapılması gerekmektedir. Yargılama sırasında tamamlanabilir bir dava şartı söz konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 24.09.2014 gün ve 1480/1249 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, eşler arasında yurtdışında yapılan sözleşmeye dair yabancı mahkemece verilen kararın tanınması ve tenfizini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulu ile ... Bölge Mahkemesi'nin 06.05.2011 tarih, A6477-11 sayılı kararın tanınması ve tenfizine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yurtdışında 04.05.2011 tarihinde düzenlenen evlilik anlaşması başlıklı ve... Bölge Mahkemesi'ne sunulan belgenin tanınmasına ilişkindir....
Mahkemece yabancı ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün tanınmasına karar verilmiş, aynı ilamda yer alan velayete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin bölümle ilgili tenfiz talebi reddedilmiştir. Velayete ve kişisel ilişki tesisine ilişkin tenfiz isteğinin reddi, davalının aynı kısımlarla ilgili ilerde açacağı tenfiz isteğiyle ilgili dava bakımından aleyhinde kesin hüküm teşkil edecektir. Bu bakımdan davalının, yabancı ilamın kısmen tanınan bölümüne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; yabancı ilamın velayete ve çocukla davalı arasındaki kişisel ilişkiye dair bölümü hakkındaki tenfiz isteğinin reddi kararını temyiz etmekte hukuki yararı mevcuttur. Öyleyse açıklanan kısımlarla ilgili tenfiz şartları incelenip sonucu uyarınca karar verilmelidir. Sayın çoğunluğun onama ilamına bu yönüyle katılmıyorum....
Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2019(Pzt.)...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/315 KARAR NO:2023/499 DAVA:Tanıma Ve TenfizDAVA TARİHİ:30/04/2021 KARAR TARİHİ:05/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ... ... ....ve ... ...'nin ham petrol ve petrol ürünlerinin ticari ve tedariki ile ilgilenen ...'ın %100 bağlı şirketleri olduğunu, bu iki kuruluşun ... ... ... İsviçre'de ve ... ... ... ... Finans Merkezinde kayıtlı olduklarını, ... ile davalı ...'nin 02/05/2007 tarihli, ... ... ... ile ...'nin 20/03/2008 tarihli Taşıma Hizmetleri Sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmelere tabi olarak ...'...
Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye’de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir. Tanıma tenfiz kararından sonra açılacak davalarda ise zamanaşımı, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlatılmış olacağından zamanaşımının geçmiş olması olasılığı ile karşılaşılacaktır....
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun u'nun 52.maddesinde; "(1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır: a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri. b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti. c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu."...
Bu bakımdan sözleşme hükümlerine göre yabancı bir ilam için Türkiye'de doğrudan icra ettirebilme olanağı olduğundan, tanıma ve tenfiz kararına gerek bulunmamaktadır. Davacının doğrudan icra ettirebilme imkanı olduğu halde tanıma ve tenfiz kararı talep etmesinde hukuki yarar görülmemiş, bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, temyiz edilmeksizin 22.01.2015 tarihinde kesinleşmiştir....
Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır...'' hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, yabancı mahkeme kararının tenfizi istendiğine göre, davanın heyetçe görülüp bir karar verilmesi gerekirken, tek hakimle yürütülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Mahkemenin teşekkülüne dair dava koşulu gerçekleştirilmeden karar verilmesine göre, işin esasına yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....