hususunun değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonucuna göre tanıma ve tenfiz ile ilgili düzenlemeleri içerir 5718 sayılı Yasa'nın 50 ila 59 maddeleri doğrultusunda dava konusu tanıma ve tenfiz talebi ile ilgili değerlendirme yapılarak hüküm kurulmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, kaldırma kararının sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına..." şeklinde karar verilmiş ve sözkonusu Dairemiz Kaldırma kararında, Yargıtay 4....
Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesindenlönce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usülden reddedilemez" denildiğini, tanıma ve tenfiz kurumunun 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiş bir usul hukuk kurumu olduğunu, tanıma tenfiz davalarında hakimin Revision Au Fond Yasağı gereği uyuşmazlığın esasını inceleyemeyeceğini, bu durumda Türk hakiminin yalnızca dava dilekçesinde yer alan unsurların varlığını araştırmakla yükümlü olduğunu ve bu şartlar mevcutsa tanıma ve tenfiz kararını vermekle yükümlü olduğunu, tanıma ve tenfiz davalarının konusunun ise Türk mahkeme ve hakem kararlarını tanıyan yabancı bir ülkede mahkeme ya da hakem heyetinin hukuka uygun olarak yaptığı yargılamanın sonucunda verilen kararın varlığının...
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talep halinde gönderilmesi şeklinde hüküm kurduğunu, davacı tarafın dava dilekçelerinde ve başvurularında dava konusunun tanıma ve tenfiz olduğunu açıkça belirtildiğini, işbu sebepten ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğunun sabit olduğunu ancak görevli mahkemenin tespiti hususunda hukuka aykırı bir karar vererek yine bir başka asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirttiğini, Yerel mahkeme kararında dava konusu olan tanıma ve tenfiz hususundan ziyade esasa bağlı kalınarak uyuşmazlığın bir deniz alacağından çıkmasından sebep görevli mahkeme olarak deniz ihtisas mahkemesinin görevli olduğunu hüküm altına aldığını ancak her ne kadar uyuşmazlık deniz alacağından kaynaklansa dahi dava konusunun tanıma ve tenfiz olduğunu bu nedenle görevli mahkemenin HMK uyarınca asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, istinaf kanun yolundan doğan harç...
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
MÜTEVEFFA : MİRASÇILAR : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Tanıma ve Tenfiz KARAR TARİHİ : 05/12/2022 KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2022 Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Bağdat (Irak) İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. Mahkemece, "HMK 19 ve 5718 sayılı Kanunun 51/2 maddesi dikkate alınarak mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna" dair verilen karara karşı davalı tarafından, görevsizlik kararının dosya üzerinden verilmesinin hatalı olduğu, tanıma ve tenfizi istenen kararın İş Mahkemesi kararı olması nedeniyle İş Mahkemelerinin görevli olduğu, akabinde yetkisizlik kararı verilebileceği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Yabancı ilamla ilgili tanıma veya tenfiz kararı verilmedikçe veya bu yönde açılan dava reddedildiği takdirde, o ilam, Türkiye’de hukuki sonuç doğurmaz ve taraflar boşanmış sayılamazlar. Tanıma tenfiz kararı verildikten sonra, eşler yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin verdiği kararın kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Maddi hukuka ilişkin 5718 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenleme, özellikle miras hukuk ve aile hukuku bakımından önemli haksızlığı gidermiş ve boşluğu doldurmuştur. Ancak unutulmaması gereken ayrıntı, yabancı mahkemelerce verilen hükümle sağlanan haklardan Türkiye'de yararlanmak için, tanıma tenfiz kararının alınmasının gerekliliğidir. Başka bir anlatımla yabancı mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararla sağlanan haktan, ancak Türkiye'de tanıma tenfiz kararının alınmasından sonra yararlanılabilir....
Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez (Ruhi, A.C.: Türk Hukukunda Yabancı Nafaka İlamlarının Tenfizi, Ankara 2013, s. 265- 266)....
Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; MÖHUK'un tanıma ve tenfiz davalarında görev hususunu düzenleyen MÖHUK 51....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/747 Esas KARAR NO : 2023/365 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 27/10/2021 KARAR TARİHİ : 19/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ----ve ----- merkezli -----toplu konut projesinin yapımı için kurduklarını ve daha sonrasında davalı ----- ortaklığa katıldığını, ----- alındığı iddia edilen toplu konut projesi imalatına başladıklarını, müvekkilinin de inşaat alanında faaliyete gösterdiğini ve adi ortaklık ile yapım işlerine ilişkin sözleşme imzalandığını, ancak müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen karşılığını alamadığını ve karşılığını alamayan müvekkilinin -----Mahkemesi'ne ------sayılı davayı açtığını, açılan davayı müvekkilinin kazanarak kararın kesinleştiğini, ancak bu süreçte davalıların adi ortaklığa ait banka hesabında bulunan parayı yurt dışına kaçırdıklarını ve bu sebeple...