Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın ---tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının kullanımında olan dava dışı ----plakalı ----- çarpışması neticesinde davacının sürücüsü olduğu araçta değer kaybı tazminatı oluşup oluşmadığı ve oluştu ise miktarının belirlenerek davalılardan tazmini talepli alacak davası olduğu, mahkememizce verilen ilk kararın kaldırılması üzerine kaldırma ilamı doğrultusunda yargılamanın sevk ve idare edildiği, mahkememizce aldırılan ---- tarihli ek raporun gerekçeli ,---olmakla hükme esas alındığı, davalı sürücü müteveffa --- kazanın meydana gelmesinde asli ve ----oranında tam kusurlu olduğu, davacı sürücü --- ise kusursuz olduğu, araçta meydana gelen hasarın onarımı için , aracın ---olan ---tarihinde --- Hizmetlerine ödeme yapıldığı, dava dışı ---- ait olan ve dava konusu kazada hasarlanan ---plakalı araçta kaza sonucu meydana gelen değer kaybının --- olduğu, yapılan değer kaybı hesaplamasının Yargıtay içtihatları doğrultusunda...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı malın iadesi, gizli ayıp nedeni ile aracın misli ile değiştirilmesi, kabul edilmediği taktirde aracın fatura bedelinin ticari avans faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan her iki bilirkişi raporuna göre; araçtaki motorun stop etmesi arızasının üretimden kaynaklı olduğu ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, kullanım hatasından meydana gelmediği, arızanın giderilmiş olmasına rağmen 7 defa tekrarlandığı, tekrar ortaya çıktığı ve tam olarak giderilemediği gözönüne alındığında, davacının araçtan beklenen faydaları azaltan nitelikte olduğu, arızanın tamir ile giderilemeyeceği, seyahat esnasında ortaya çıktığından trafik güvenliğini tehlikeye düşüreceği, ancak fiili olarak arızanın tespit edilemediği bildirilmiştir....
Dava, ayıp nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının tesbiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirketten 22.2.2007 tarihli geçici, 7.5.2007 tarihli kesin kabul tutanağı ile teslim aldığı villasında ve ortak alanlarda açık ve gizli ayıplar ile eksiklikler olduğunu, ağır kusur ve hile ile gizlenen ayıp nedeniyle taşınmazında meydana gelen şimdilik 5.000 TL değer kaybının tenzili ile bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.6.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile (sadece gizli ayıplar yönünden değer kaybı isteminde bulunarak) bilirkişi raporu doğrultusunda talebini artırmıştır. Davalı şirket, davacının ayıp iddiasının gerçek dışı olduğunu, ayıp iddiasının bir an için doğru olduğu kabul edilse bile ayıpların yasanın öngördüğü sürelerde ihbar edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....
. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre; feri müdahil vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Asıl ve birleşen dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Ayıplı Mal"başlıklı 4. maddesine göre dava konusu araçta ayıp olduğu gerekçesiyle, tüketicinin de seçimlik haklarından bedel iadesi talebinde bulunduğu gözetilerek ve dava konusu araçta 1.500,00-TL değer kaybının olduğu hesap edilerek, davacıya ödenmesi gereken miktarın fatura bedelinden tüketicinin kullanımı sebebi ile oluşan değer kaybının düşülmesi sonrası 67.148,74-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş,hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
hasardan dolayı tamir edilmesine rağmen değer kaybının oluştuğunu, davalı------ poliçe numarası ile diğer davalı ---------ile sigortalandığını, ----- nedeni ile araçta oluşan değer kaybının gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ------tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini,------- tarihinde başvuru yapıldığını ve araçta oluşan değer kaybının ödenmesinin talep edildiğini, ------ ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin oluşan değer kaybı hesaplandığında çok düşük kaldığını, bu nedenle davalı -----tekrar başvuru yapılarak gerçek değer üzerinden yeniden hesaplama yapılarak eksik kalan değer kaybının ödenmesinin talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla---- değer kaybının yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, kaza tarihindeki verilere göre davacıya ait araçta oluşan değer kaybının .....TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen .....TL mahsup edildiğinde bakiye kalan miktarın .....TL olduğu mütalaa edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş, terditli hazırlanan raporda, kaza tarihindeki verilere göre hesaplanan değer kaybı miktarı mahkememizce benimsenerek, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında .....TL değer kaybı oluştuğu kabul edilmiştir Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa .....TL değer kaybı ödendiği dosya kapsamından sabittir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olmasına göre tespit edilen değer kaybının tamamının ödenmesinden sorumludur....
müvekkiline ait araçta orjinalliğin bozulması sebebiyle değer kaybının meydana geldiğini, ... ......
meydana geldiğini iddia ettiği zarara ilişkin alacak miktarı başvuru sahibi tarafından belirlenebilir ve tespit edilebilir nitelikte olduğu sabit olduğundan, başvuru sahibinin işbu davayı belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, dolayısıyla belirsiz alacak davasına ilişkin şartların işbu başvuru bakımından oluşmadığı kendiliğinden ispatlandığını, bu kapsamda, iş bu başvurunun hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dosya davacının aracında oluşan hasarın tespiti için incelemeye alınmış olup ancak, davacı tarafça talep edilen tutar fahiş olduğunu, dolayısıyla tazminat tutarında mutabık kalınamadığı için davacı tarafa ödeme yapılamadığını, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, hiçbir şekilde sorumluluğun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla birlikte müvekkili şirketin araç mahrumiyet bedeli talebine ilişkin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, araçta değer kaybı oluşmadığı tespit edildiğinden, müvekkili şirketçe davacıya ödeme...
ile değer kaybı yönünden 3.000 TL boyadan kaynaklı değer kaybının ve 1.892,80 TL serviste alınan ücret olmak üzere 4.892,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı taraflar istinaf yoluna başvurmuştur....