Uyuşmazlık noktaları; davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın açık ayıp mı, gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının zamanında yapılıp yapılmadığı, misli ile değişimin şartlarının oluşup oluşmadığı ve aracın kullanılmaması sebebiyle davacının kazanç kaybı noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacının 19.02.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ve misli ile değişim talep ettiği anlaşılmıştır. Ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirildiğinde, 6098 Sayılı TBK'nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur....
İlk derece mahkemesince; makine mühendisi bilirkişiye inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor alınmış, dava konusu aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı, bilirkişi raporundaki görüş doğrultusunda ayıp sebebiyle oluşan değer kaybının 8.000,00 TL olduğu kabul edilerek "davanın kabulüne, satılan malda bulunan ayıp oranına göre tespit edilen 8.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiş,karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun madde 219'a göre; "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/27.Diş sayılı dosyasında tespit yaptırdığını ve bilirkişi tarafından 8.500,00 TL değer kaybı bedelinin tespit edildiğini belirterek, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması sebebiyle değer kaybı bedeli olan 8.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki davayla, toplam değer kaybının 8.500 TL olduğunu beyanla bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı ... A.Ş.nin imalatçı olduğu, 2005 model 16 R 8536 plakalı .... kamyoneti diğer davalıdan alan davacının, aracın imalatındaki hatadan dolayı arızalanması nedeniyle uğradığı zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... A.Ş.vekili, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığını, araç kiralama bedelinin istenemeyeceğini ve değer kaybının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ...Ltd.Şti.vekili, davada davalı sıfatının imalatçı-üretici olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuştur....
Davacı, 05/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle----- değer kaybının oluştuğunu, kazaya karışan ------ davalı ---------değer kaybı bedelinin sorumlu olduğunu, oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, gizli ayıplı olduğu iddia edilen ... plakalı aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde malın iadesi ile satış bedelinin davalıdan tahsil edilmesi, bu da olmadığı taktirde maddi zarar ile değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık noktalarının aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp bulunmakta ise gizli mi açık ayıp mı olduğu, araçta üretim hatasının olup olmadığı, yasal ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, aracın tamiri için ödeme yapıldığına ilişkin iddiasının yerinde olup olmadığı, eğer yerinde ise bu arıza sebebiyle davacının ödemesi gereken miktarın ne olduğu, ödenen miktarın kadri marufunda olup olmadığı, aracın arıza sebebiyle çalışamadığı günler için davacının maddi olarak kaybının ne kadar olabileceği, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ... Esas ......
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; değer kaybına hükmedilmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından Türk Ticaret Kanunu'nda bahsi geçen ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, dava konusu aracın mevcut arızası ile ilgili tacir olan davacının, ücretsiz onarım hakkını kullandığını ve dava konusu arızanın onarılarak giderildiğini, dava konusu araçta devam eden herhangi bir arızanın bulunmadığının tespit edildiğini, davanın reddi yerine bunun yanı sıra değer kaybına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirlenen değer kaybının fahiş olduğunu, bu bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin ve avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ticari satıma konu aracın TBK m. 219 ve devamına göre aracın gizli ayıp nedeniyle iadesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; değer kaybına hükmedilmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından Türk Ticaret Kanunu'nda bahsi geçen ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, dava konusu aracın mevcut arızası ile ilgili tacir olan davacının, ücretsiz onarım hakkını kullandığını ve dava konusu arızanın onarılarak giderildiğini, dava konusu araçta devam eden herhangi bir arızanın bulunmadığının tespit edildiğini, davanın reddi yerine bunun yanı sıra değer kaybına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirlenen değer kaybının fahiş olduğunu, bu bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin ve avans faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ticari satıma konu aracın TBK m. 219 ve devamına göre aracın gizli ayıp nedeniyle iadesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
düşük satılacağını, bu kapsamda araçtaki değer kaybının 40.000- tl-50.000- tl civarında olduğu açıkça ortada olduğunu, 5.000- TL olarak neredeyse değer kaybı olmamışçasına belirlenen değer kaybına ilişkin mahkeme kararının kaldırılmasını ve rasyonel bir değer belirlenmesini talep ettiklerini, gerekçeli kararda bilirkişi tarafından yeterli bir gerekçe ve araştırma yapılmadan takdiren ve asgari düzeyde belirtilen 5.000 TL değer kaybının olabileceğine ilişkin görüş hükme esas alınarak, 5.000 TL değer kaybının ikinci el piyasa algısı ve psikolojik faktörler gibi teknik olmayan piyasa realitesi nedeniniyle uygun olduğu görüşüne itiraz eder, kaldırılmasını talep etiklerini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama neticesine dek icranın geri bırakılmasını, talep etmiştir....