Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından kredi borcuna karşılık 27.11.2008 tarihinde 1.562,26 TL taksit, 29.01.2009 tarihinde 99,34 TL ihbar masrafı, 16.02.2009 tarihinde 1.494,71 TL taksit olmak üzere 3.156,31 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, dava konusu krediye istinaden 2 taksit ödemesinin yapıldığı hususunun davalı tarafın da kabulünde olduğu, davalı tarafın satış bedelinin 76.000 TL'sinin kredi kapatma bedeli olarak alındığı, kalan kısmın ise taşınmaz için yapılan masraflar için kullanıldığı ve taşınmaz satışından eline geçen bir bedel olmadığı iddiasını ispat edemediği, taşınmazın 20.03.2009 tarihinde kredi borcu ile birlikte ipotekli olarak dava dışı kişiye devredildiği, taşınmazın kalan kredi taksit ödemelerinin dava dışı ... tarafından yapıldığı ve kredinin 12.12.2013 tarihinde dava dışı ... tarafından kapatıldığı, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine taşınmazın dava...
ithalinde, hesaplanacak özel tüketim vergisi hariç, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği hükme bağlanmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 20. maddesinde, teslim ve ...met işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine ...met yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, ...met ve değerler toplamını ifade ettiği belirtilmiştir. 4760 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasına 5766 sayılı Kanun'un 19. maddesinin (d) fıkrasıyla eklenen ve 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe giren paragrafla, (II) sayılı listedeki mallardan alınacak verginin, mükellefin bu malı alış bedeli üzerinden, malın tabi olduğu orana göre hesaplanan vergi tutarından az olamayacağı, ithalatçıların alış bedeli olarak, ithalatta hesaplanan...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tespit edilen olumsuzlukların vergi incelemesi kapsamında yapılacak araştırma sonucu açıklığa kavuşturulabileceği, bahsi geçen olumsuzlukların düzeltilmesi için davacıya idarece süre verilmesinin iade sürecini daha da uzatacağı, uyuşmazlığın çözümü, iadesi talep edilen vergilerin gerçekten yüklenilip yüklenilmediğine bağlı olduğundan eksiklik veya olumsuzluğun yeminli mali müşavir veya mükellef tarafından düzeltilmesine ilişkin yazı yazılmadan veya belgelerin gerçekliğinin ve doğruluğunun ispat edilmesine ilişkin süre verilmeden iade işlemleri yönünden incelemeye sevk edildiği yönündeki davacı iddiasına itibar edilmeyeceği, Gelir İdaresi Başkanlığı Denetim ve Uyum Yönetimi Daire Başkanlığı'nın 07/12/2017 tarihli yazısında, bazı mükelleflerce bir organizasyon çerçevesinde ortak mükelleflerden mal ve hizmet alımında bulunulduğu, ihracatların da yine bir organizasyon çerçevesinde ortak mükelleflere yapıldığı, bu kapsamda davacının sahte...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın ödenmeyen çekişmesiz bedelinin ve bedel arttırım davası sonucu arttırılan bedelinin dava tarihine güncellenerek tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 06/11/2018 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....
TL bedel ödemelerine rağmen şirketin faaliyetlerine son vermesi neticesinde inşaatların yarım kalması durumunun ortaya çıktığını, şirket yöneticilerden ... ve ...’nin ...’i terk ettiklerini, çok sayıda mağdurun savcılığa başvurduğunun ortaya çıktığını, böylece inşaatların tamamlanma imkanının ortadan kalktığını bildirerek öncelikle sözleşmeye konu dairenin adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 30.05.2008 vadeli senedin iptali ile ödedikleri satış bedelinden kendilerine iadesine gereken miktarın tespiti ile bu aşamada 70.000,00 TL olan satış bedelinin davalı şirket ve yönetici konumundaki ... ve ...’den faizi ile tahsilini istemişlerdir. Davalı arsa malikleri davanın reddini dilemişler, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....
Tic Ltd Şti) ve PTT Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Net 2.208,20 TL yol giderinin 650,00 TL'sinin dava tarihi olan 14.06.2010 tarihinden, bakiyesinin 12.10.2011 ıslah tarihinden itibaren, (davalı Birikim Yönetim Organizasyon Yönetim Şirketi Şirketi 2102,20 TL sinden sorumlu tutulmak üzere ) işletilecek en yüksek mevduat faizi geçmemek üzere yasal faizi ile birlikte Birikim Yönetim Organizasyon Yönetim Şirketi (... Rek. Tic Ltd Şti) ve PTT Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine Brüt 613,41 TL genel tatil ücretinin 50,00 TL'sinin dava tarihi olan 14.06.2010 tarihinden, bakiyesinin 12.10.2011 ıslah tarihinden itibaren, (davalı Birikim Yönetim Organizasyon Yönetim Şirketi 447,57 TL'sinden sorumlu tutulmak üzere) işletilecek en yüksek mevduat faizi geçmemek üzere yasal faizi ile birlikte Birikim Yönetim Organizasyon Yönetim Şirketi (... Rek....
Reklamcılık Organizasyon İth. İhr. San. Tic. A.Ş. Olan, ... çek seri numaralı, 31/03/2022 vade tarihli, 15.000,00-TL bedelli c).....Bankası ..... Şubesi'ne ait, keşidecisi ..... Reklamcılık Organizasyon İth. İhr. San. Tic. A.Ş. Olan, ... çek seri numaralı, 31/03/2022 vade tarihli, 10.000,00-TL bedelli ve d).....Bankası ..... Şubesi'ne ait, keşidecisi ..... Reklamcılık Organizasyon İth. İhr. San. Tic. A.Ş....
Öyleyse mahkemece, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme ve araştırma yapılıp; ihalelerin tarih, fiyat ve miktarlarının farklı olduğu da göz önüne alınarak, bu unsurlar birbirleriyle uyarlanmak sureti ile (örneğin ikinci ihalenin de 2.000.000 adet üzerinden yapılması halinde oluşacak fiyat tespit edilip) ve davacının ilk sözleşme tarihinde aynı malı satın alabileceği fiyat belirlenip ikinci ihale bedeline göre zarar hesabının yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Söz konusu maddenin " taksitlere her ay için uygulanacak vade farkına" ilişkin düzenlendiği dikkate alındığında ; " Vadesinden önce yapılan ödemelerde vade farkı kalan ödemelerden düşülmez "şeklindeki düzenleme de -borçlu tarafından ödenmesi gereken aylık taksit o ay içerisinde vadesinden önce ödenir ise uygulanacak ve erken ödenen taksite işleyen faizde indirim veya sonraki taksit tutarından mahsup yapılmayacaktır. - şeklinde yorumlanmalıdır. davacı tarafından borcun tamamının satış tarihinden 15 ay 13 gün sonra ödendiği, davalı idarece davacının borcun tamamını vadesinden önce ödemesine rağmen davalı kurum tarafından 60 ay üzerinden vade farkının tahsil edilmesi ve taksitlere ayrıca faiz işletilmesi bu aşamada haksız ve hukuka aykırı bulunmuş bu nedenle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
Bu çerçevede ülkemizde de salgınla mücadelede kapsamında kısmi ve tam kapanma dönemleri yaşanmış ve sonrasında kademeli normalleşme süreci yürütülmüştür. Davalı tarafından fuarın iptal edilmediği, ertelendiği ve davacının sebepsiz olarak bu değişikliği kabul etmediği savunulmuştur....