(madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.) 3.3.3 TMK'nın 676. maddesine göre bütün mirasçıların katılımı ile mirasçılar arasında yapılacak taksim sözleşmeleri geçerlidir, yine TMK'nun 677. maddesine göre öncesi tapusuz olan taşınmazlarda mirasçılar arasındaki miras payının devri için bütün mirasçıların katılımı ve rızasının bulunması gerekli olmayıp mirasçıların bu amaçla kendi aralarında anlaşmış olması yeterlidir....
Davalılar vekilinin 1080 ada 2, 9, 10 ve 11 parseller bakımından temyiz itirazlarına gelince; miras bırakan Süleyman Kapan’dan intikal eden taşınmazların 19.5.2002 tarihli sözleşmeyle taksim edildiği belirlendiğine, her ne kadar taksim sözleşmesi mirasçılardan davacı ... vekili tarafından imzalanmış ise de, adı geçen mirasçının taksimin yapıldığı mirasçının evine aralarındaki kırgınlık nedeniyle gitmeyerek tayin ettiği vekiline verdiği talimat doğrultusunda sözleşmenin imzalandığı anlaşıldığına, mirasçı ...’ın taksime icazet verdiğinin kabulü gerektiğine ve buna dayanarak dava açtığı belirlendiğine, taksim sözleşmesi geçerli olduğuna, mahallinde yapılan keşifle taksim sözleşmesi uygulanarak taksime konu parseller belirlendiğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki hususlar dışında temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Somut olayda; miras taksim sözleşmesinin yapılması halinde ortaklığın giderilmesi istenemez ise de, adı geçen sözleşmeye dayalı olarak tarafların birbirlerine tapuda rızai ferağ vermemiş olmaları ve bu aşamada miras taksim sözleşmesine dayalı tescil davası da açılmamış olduğundan, mahkemece miras taksim sözleşmesine dayanarak davaya itiraz eden davalı ... vekiline, adı geçen sözleşme nedeniyle tescil davası açmak üzere usulüne uygun olarak mehil verilmesi, dava açıldığı takdirde bu dava bekletici mesele sayılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı İİK'nın 121. maddesine göre icra mahkemesinden alacağı yetki belgesine dayanılarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olayda; davalı ... vekili, temyiz dilekçesiyle mirasçılar arasında ..... 2. Noterliğinde 27.10.2004 tarihli miras taksim sözleşmesi düzenlendiğini bildirmiştir. Miras taksim sözleşmesinin yapılması halinde ortaklığın giderilmesi istenemez....
a ait mühür usulüne uygun olarak onaylanmasa da taksim sözleşmesinin 06/07/1963 tarihinde tüm mirasçıların katılımıyla tapu sicil memuru huzurunda resmi işlemle mirasçıların taşınmazlardaki paylarını karşılıklı devrettikleri, bu sebeple adi yazılı olarak yapılan taksim sözleşmesinin tapuda yapılan işlemle resmi hale dönüştürüldüğü, kullanılan mührün usulüne uygun olarak onaylanmamasının tek başına taksim sözleşmesindeki iradenin tapu kayıtlarına yansıması karşısında geçersizlik sebebi olamayacağı, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi gereğince Hamza mirasçıları arasında taksim edildikleri ve taksim sözleşmesi yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile de doğrulandığı sonucuna varıldığı, kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarına göre de, 930, 933, 934 parsel sayılı taşınmazların taksim sözleşmesine uygun olarak davacı ... adına, 126, 377, 445, 936 parsel sayılı taşınmazların ise ... adına, yine 739, 827, 828, 255, 443, 941, 942, 947 sayılı parsellerin davacının annesi ... adına...
Dava; TMK. nun 677. maddesine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalının taşınmaz üzerindeki payının vekil edeni tarafından 1980 yılında düzenlenen yazılı belge ile satın aldığını bildirmiş, davalı ise; miras payını devretmediğini ve senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı Şayeste Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; Miras taksim sözleşmesinin geçerliliği; bütün mirasçıların katılmış olmasına ve yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. TMK'nun 676. Maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere taksim sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli kabul edilmeyecektir. 743 Sayılı TKM'nin 611....
ndan intikal eden 997 (eski 173) parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti şeklinde malik olduklarını, vekil edeni ile diğer mirasçılar arasında 15/06/1978 tarihli rizai taksim sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşmeye dayanılarak bir kısım mirasçılar tarafından ... 1....
Öncelikle davacı tarafın miras taksim sözleşmesi iddiası yönünden yapılan değerlendirmede mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesi yazılı olma koşulu ile geçerlidir. Davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi sunulmadığı gibi dava dilekçesinde iddia edilen taşınmazların da satış şeklinde intikalden sonra el değiştirdiği dolayısıyla mirasın taksimi şeklinde bir devrin söz konusu olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere TMK'nın 676.maddesine göre yazılı olarak yapılan paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı keza 677.maddesi hükmüne göre de terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin yazılı şekle bağlı olmak üzere geçerli olacağı tartışmasızdır. Belirtildiği gibi davacı tarafça yazılı bir miras taksim sözleşmesi ve miras payı devir sözleşmesi dosyaya sunulamamıştır....
Davalılar, mirasa konu mallar üzerinde elbirliği mülkiyetinin olduğunu, miras paylaşımına ilişkin 2 ayrı taksim sözleşmesi olduğunu, miras taksim sözleşmesine dayanan dava açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemenin, davanın reddine ilişkin ilk kararı, Dairemizin 19.11.2014 günlü 2014/8636 Esas, 2014/13099 Karar sayılı ilam ile davaya konu taşınmazın taraflar adına paylı mülkiyet olarak tapuya kayıtlı olduğu, taksim sözleşmesinin geçerliliğinin kabul edelibilmesi için Türk Medeni Kanunu'nun 676 v.d. maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı ya da elbirliği mülkiyetine konu olması gerektiği, mahkemece işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir....