Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taksim olmadığı takdirde, bir mirasçının zilyetliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılır. Bu nedenle sürdürülen zilyetliğin mirasçılık sıfatına dayalı olduğunun ve mülkiyeti kazandıramaycağının kabulü gereklidir. Hal böyle olunca, Mahkemece 04.10.1985 tarihli kati satış senedi başlıklı senet ile payını devreden ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından taksim olgusunun ispatlanamadığı, miras payının devrine ilişkin sözleşmelerin geçersiz olduğu ve TMK 713/2 maddesinde yer alan "ölüm" nedenine dayalı kazanma koşulları da oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    Mahkemece, taksim sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; 05.02.1989 tarihli taksim sözleşmesine dayalı TMK'nun 676 ve devamı maddeleri uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, ... ada ... parsellerin 1987 yılında ölen ortak miras bırakan ...'...

      Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları olduğunu, dava konusu taşınmazın tüm tapu maliklerinin davaya dahil edilmesini, taraf teşkiline itiraz ettiklerini, yasal dayanaktan yoksun davanın usul ve esastan reddi gerektiğini, dava dosyasındaki talebin dava kadastro tespitinden önceki hukuki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, açılan davanın TMK. 676 vd. maddelerine göre açılan bir dava olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 12....

      Bir Kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında 23.06.1997 tarihli taşınmaz taksim sözleşmesinin imzalandığını ancak mirasçılardan ..., ..., ... ve ...'ın o dönemde babalarının mirasından pay istemediğini, ancak 2 ay sonra bu fikirlerinden vazgeçmeleri üzerine 08.08.1997 tarihli yeni bir taksim sözleşmesi imzalandığını, son yapılan taksim sözleşmesi esas alınarak tapuda tescil işlemlerinin yapıldığını, daha sonra 03.03.1998 tarihinde 08.08.1997 tarihli taşınmaz taksim sözleşmesine ek olarak bir kısım taşınmazlar üzerindeki kavak ağaçlarının mülkiyetinin davacıya verilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, 03.03.1998 tarihli sözleşmenin 13. maddesi gereği 23.06.1997 tarihli taksim sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacıya ... 3....

        GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Davacı tarafın dayandığı 6.11.1980 tarih 11.911 yevmiyeli kök miras bırakan ... mirasçıları arasında düzenlenen miras taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihte çekişme konusu parseller paylı mülkiyet şeklinde ... mirasçıları adına tapu sicilinde kayıtlıdır. Mirasçılar arasındaki yazılı taksimi düzenleyen TMK.nun 676. maddesi elbirliği mülkiyet hükmüne tabi mirasçılar arasında yapılacak taksime uygulanır. Başka bir anlatımla, paylı mülkiyete tabi tapulu taşınmazlardaki paydaşlar arasındaki taksim TMK.nun 706, BK. 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Bu açıklamalara göre, taksim sözleşmesinin düzenlendiği tarihte 1969 ve 1973 parseller paylı mülkiyet şeklinde olduğundan davacı tarafın dayanak, tarih ve yevmiye numarası verilen taksim sözleşmesi geçerli olmadığı gibi tarafların lehine ya da aleyhine hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz....

          Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır (TMK m. 676). Öncelikle şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır. Bir başka ifadeyle, tüm mirasçıların veya temsilcilerinin bir araya gelerek taşınmazları paylaşıp herbirinin kendi payına düşeni aldığı ve diğer mirasçıların paylarına düşenler bakımından da karşılıklı olarak vazgeçtikleri açık ve kesin şekilde belirlenmedikçe taksimin sabit olduğu kabul edilemez. İşte bunun içindir ki, gerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 676/2. maddesi hükmünde ve gerekse 10.12.1952 tarihli ve 2/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taksim sözleşmesinin tüm mirasçıların katılımı ve yazılı olması taksimin geçerliliği için yeterli kabul edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Taksim Sözleşmesine izin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Türk Medeni Kanununun 676 ve 677. maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/c maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.05.2008 (Cuma)...

            İİK 278/3-2. bendinde “Akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” şeklinde hüküm düzenlenmiş olup, bu tür tasarrufların bağışlama gibi olduğu ve iptali gerekeceği öngörülmüştür. Taksim sözleşmesinde mirasçılar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu, taksimde hisselerin parasal değerine göre aşırı bedel farkı bulunduğu, davalıların kardeş olduğundan borçlu ...’in alacaklısından mal kaçırma ve ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğundan tasarrufun iptali gerekmektedir. TMK 676/son maddesi uyarınca mirasçılar arasındaki paylaşımda eşitliğin şart olmaması hususu Medeni Kanun hükümlerine göre açılan miras taksim sözleşmesinin iptali davasında geçerli bir husus olup İİK 278/3-2. bendi hükmü karşısında göz önüne alınamaz....

              Mahkemece taksim sözleşmesine değer verilerek davanın kabulüne, dava konusu 91 parselin tapu kaydının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya tesciline, tarifeye göre belirlenen 7146 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK.nun 676.maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakan ...'dan kaldığı, mirasçılar arasında yapılan 15.01.1976 tarihli taksim sözleşmesi ile ...'ye verildiği, taksim tarihinden dava tarihine kadar miras bırakan ve davacılar tarafından kullanıldığı bildirildiğine, taksim sözleşmesi altındaki imzanın imzayı inkar eden davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu