Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2014/1540 Esas sayılı takip dosyasında ... aleyhine başlatılan takibin ise iptal edildiğini, takibin iptaline ilişkin kararın henüz kesinleşmediğini, ilamın her iki taraf için eda hükmü içerdiğini ve ilk olarak vekil edeni tarafından icra takibine konu edildiğini, karşı tarafın bu ilamdan kaynaklı talep edebileceği tüm edimlerin de (yani para alacağının) başlatılan bu takipte icra dosyasına depo edildiğini, alacaklı ...’nın başlatmış olduğu ... 35. İcra Müdürlüğü'nün 2014/9460 E. sayılı takibin mükerrer olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1540 Esas sayılı takibin iptaline karar verildiği, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediği ve daha sonra başlatılan takipte tazminat alacağından bakiye kalan kısmın talep edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının, fatura borcu için aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. İİK.nın 72.maddesi uyarınca "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. İcra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Davacı, İstanbul Anadolu ........

      Maddesi gereğince borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Somut uyuşmazlıkta, davalı alacaklı ... Elektrik Perakende Satış A.Ş. Tarafından davacı borçlu hakkında Mersin 1. İcra Dairesi'nin 2014/... takip sayılı dosyası ile enerji tüketim bedeli sebebine dayalı 3.330,40.-TL asıl alacak, 773,97.-TL gecikme faizi, 139.330.-TL gecikme faizinin KDV'si olmak üzere toplam 4.243,67.-TL alacak üzerinden başlatılan icra takibinin kesinleştiği ve mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın alacaklı tarafından istinaf edildiği tespit edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 341/2. Maddesi gereğince karar tarihi dikkate alınarak miktar veya değeri 4.400,00....

        -TL. bedelli 36 ay vadeli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredi sözleşmesinde davacının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, asıl borçlu tarafından kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine davalı banka tarafndan hesabın kat edilerek dava dışı borçlu ile davacı hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiği, mevcut yasal düzenlemeler doğrultusunda davalı bankanın asıl borçlu hakkındaki takip sonuçsuz kalmadıkça kefil borçludan talepte bulunamayacağı, asıl borçlu ile davacı kefil hakkında başlatılan takibin derdest olup henüz asıl borçlu yönünden semeresiz kalmadığı anlaşılmakla verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

        Esas sayılı dosyasında itirazın iptali ile takibin devamı yolunda kanaat ulaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca alacak likit olması ve haksız itirazın nedeni ile hükmolunan miktarın taktiren %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuştur. HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, a)Bakırköy ........ İcra Dairesinin ........ sayılı dosyasında davalı tarafın 5.500,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, -5.500,00TL'sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, -5.500,00TL'sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına, b)Bakırköy ...........

          Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır....

            Bu maddeye göre, itirazın kaldırılması talebinin usule ilişkin değil, esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilecektir. Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....

              İlk takibin feragat veya infazla ortadan kalkmadığı durumlarda başlatılan ikinci takip HMK'nin 30. maddesi uyarınca usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Ancak somut olayda, her ne kadar bozma kararı sonrasında verilen ilama ilişkin ikinci takip 08.10.2015 tarihinde başlatılmış, takibin iptaline ilişkin şikayet 03.11.2015 tarihinde yapılmış ve bu tarihte ilk takipten henüz feragat edilmemiş ise de; mahkemece şikayet hakkında 06.11.2015 günü karar verilmeden evvel, alacaklı tarafından 04.11.2015 tarihinde ilk takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yargılama devam ederken önceki takipten feragat edilmiş olması nedeni ile konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dava tarihi itibari ile şikayette haklı olan borçlu lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi yerine takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Esas sayılı dosyasından müvekkili davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine İİK 72/5 maddesi gereği takip miktarının %20 sindan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dava, Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Menfi Tespit davasıdır Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalının ... Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile takibe koyduğu 23/04/2019 keşide tarihli, 30/05/2019 vade tarihli, 15.500,00-TL bedelli bono üzerinde birinci ciranta olarak gözüken davacının imzasının kendisine ait olup olmadığı, davacının bundan dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür. Mahkememizce ... Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası aslı ile senet aslı (kasada muhafaza edilmek üzere ) ilgili yerlerden getirtilerek dosyaya kazandırılmıştır. Davacı vekilince sunulan 06/07/2021 tarihli beyan dilekçesinde; ......

                  a 2008 yılında gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile bu borçlu yönünden takibin talikine, borçlu muris ... yönünden 2014 yılında ilgili icra dosyasından talep edilen yenileme işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dava yönünden mirasçı borçlu, asıl dava da diğer mirasçı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarla davanın kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklılar cevap dilekçesinde; davacıların 2008 ve 2014 yılında yapılan tebligatların usulsüz olduğu yönündeki iddialarının kabul edilemeyeceğini, davalarının bu tebligatlardan daha önceden haberdar olduğunu, tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacıların iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....

                    UYAP Entegrasyonu