Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2014/5500 Esas sayılı takip dosyasına konu dava ve takip konusu 2014 yılı ağustos ve eylül ayına ait kira bedelinden dolayı 23/09/2014 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapıldığı tespit edildiğinden ödeme tarihi olan 23/09/2014 tarihi itibari ile davacının davalıya 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, koşulları bulunmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; davalı kiralayan tarafından davacı kiracı hakkında kira alacağının tahsilini teminen başlatılan icra takibi nedeniyle, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu ...2....

    aleyhine başlatılan takipte hukuki bir engel kalmadığı gerekçesiyle davalı alacaklılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın m. 353(1)-b-2 hükmü gereğince yeniden hüküm kurulmasına, buna göre; borçlu vekilinin Bingöl İcra Müdürlüğünün 2021/3093 E. sayılı dosyasındaki takibin iptali şikayetinin reddine karar verilmiştir....

      olarak yapılması gerektiğini, müvekkillerinin davalı alacaklıya %72 oranınında faiz borcu bulunmadığı bu sebeple takip öncesi ve takip sonrası işleyecek faizin kanuna ve Yargıtay uygulamasına göre tespit edilmesi ve faiz hesabının kademeli olarak yapılması gerektiği, davalı müvekkillerinin 53.000,00-TL borçlu olmadığının tespitini, davalı müvekkillerinin takip sonrası %72 oranında temerrüt faiz oranında borçlu olmadığının tespiti ile faiz borcunun kanun ve Yargıtay uygulamasına göre yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Esas sayılı dosyasında senetlerin davacının boşandığı eşi tarafından kendisine getirildiğini beyan ettiğini, söz konusu ceza dosyasında imzaların müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, bono ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... tarihinde takip başlatıldığını, ... tarihinde davacıya ait taşınmazın satışının istenildiğini ancak satış avansının yatırılmadığını, Antalya ......

          Davalı borca itirazında ödeme savunmasında bulunmuşsa da, gerek taraf beyanları, gerekse dosyada bulunan belgelerden anlaşılacağı üzere davalının takipten önce kredi kartıyla yaptığı ödemenin yine takipten evvel harcama itirazında bulunması sonucu davacıya ulaşmadan tekrar kendisine iade edildiği sabittir. Davalı ikinci kez ödeme yapmak istediğini belirtmiş ise de, önceden ödeme yaptığı hesabı da bilmesine rağmen takipten evvel herhangi bir ödeme yapmamış, davacıyı bu konuda temerrüde düşürdüğünü gösterir bilgi ve belge de sunmamıştır. Muaccel hale gelen bir alacağın alacaklısı bu alacağını tahsil etmek için takip yollarına başvurabilir. Bu halde borçlu asıl borcun yanında icra masrafları ve vekalet ücretiyle de sorumlu olacaktır. Borçlu borcunu ödemediğinden davacı alacaklının takip başlatmasında usule aykırı bir husus yoktur. Ancak davacı takipten evvel davalı borçluyu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edemediğinden takip öncesi işlemiş faiz talebi yerinde değildir....

            Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının icra takibine itirazı ile takibin durduğu, takip tarihinden sonra ödeme yaptığı bu nedenle davacının icra takibi yapmakta haklı olduğu, icra harç ve masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu bulunduğu, yapılan hesaplama ile toplam icra takip alacağından yapılan ödemenin mahsup edilmesi ile davalının bakiye harç,masraf ve vekalet ücret alacağınının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise de itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır....

              İcra ve İflas Kanunu'un 67/2.maddesinde "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmüne yer verilmiştir. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....

                - K A R A R - Davacı, davalı aleyhine giriştiği takibin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini, kefil sıfatıyla imzaladığı takip dayanağı kredi sözleşmesinden sorumlu olduğu miktarın net olarak gösterilmediğini bu nedenle kefilin sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını,ayrıca takipten önce kendisine ihtar çekilmediğini, bu nedenle takipten dolayı oluşan masrafları ödemesinin mümkün olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, kredi sözleşmesinde kefalet limitinin açıkça belli olduğunu, istenen temerrüt faiz oranının sözleşmede gösterildiğini,borçlu davacının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/218 Esas KARAR NO :2023/33 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:31/03/2022 KARAR TARİHİ:18/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı; taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzere davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap dilekçesi sunmamış, 18/01/2023 tarihli duruşmadaki beyanında davanın reddini talep etmişlerdir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; cari hesap alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/570 Esas KARAR NO:2021/582 DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ:12/11/2019 KARAR TARİHİ:23/06/2021 Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalının müvekkiline 30/07/2019 tarihindeki cari hesap olan 11.474,66-TL borçlu olmasına rağmen süresinde borcunu ödemediğini beyanla davalı aleyhine başlatılan .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın reddi ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı yan davaya yanıt vermemiştir. Ancak başlatılan takibe tümüyle itiraz ettiği görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu