İcra Müdürlüğü'nün 2007/6360 Esas sayılı takip dosyasında ise,alacaklı Bedaş tarafından 07/08/2007 tarihinde başlatılan takibin dayanağının da dava konusu takipte olduğu gibi, 25/07/2006 tarihli 1.514,68 TL bedelli; 12/09/2006 tarihli 272,67 TL bedelli; 14/02/2007 tarihli 877,85 TL bedelli toplam 2.665,20 TL enerji bedeli, işlemiş faiz ve KDV alacağı olarak gösterildiği, ilk takipte davalının itirazı üzerine takibin durduğu, duran takibin devamı için alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı, ayrıca, alacaklının açıkça ilk takipten feragat etmeden ikinci takibi yaptığı,davacı alacaklı şirketin bölünme ve ayrışma işlemleri sonrası ilk takip tarihindeki ve ikinci takip tarihindeki alacaklının da aynı olduğu açıktır....
Şikâyetçi-borçlu vekilinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece “6273 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 6762 sayılı TTK'nın 726. maddesinde yapılan değişiklikle çeklerde 6 ay olan zamanaşımı süresinin 3 yıla çıkarıldığı, değişikle getirilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, çekin ibraz süresinin bitim tarihinin yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra olmasının gerektiği, somut olayda zamanaşımı şikâyetine konu olan takip konusu çekin keşide tarihlerinin 12.06.2009, 20.07.2009 olup, ibraz süresinin bitim tarihinin 6273 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çeklerin 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, takip dosyasında 04.04.2011 ve 07.09.2011 tarihlerinde işlem yapılmış olup dosyada 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmadığı, ancak mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanmış ise de, onama kararına karşı şikâyetçi-borçlu vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması nedeniyle bu defa Özel Dairece...
Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan, takibin türüne göre İİK.nun 168/5. maddesi gereği bu husustaki itirazını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmelidir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir....
Tüm açıklamalar nazara alındığında; davacı tarafça taşıma işleminden sonraki 1 yıllık süre içerisinde takip işlemi yapıldığı, zamanaşımı süresinin kesildiği ancak yeniden işlemeye başladığı, her bir takip işleminde zamanaşımı süresinin kesildiği, ancak takip dosyasında en son alacaklı- davacı ---- talep edildiği, kaldı ki alacaklının talebiyle bile olsa akıbetin sorulmasının zaman aşımını kesmeyeceği ---- durdurulma tarihi ile dava açılış tarihi arasında 1 yılı aşkın bir sürenin bulunduğu anlaşılmakla alacak talebi CMR’nin 32, TBK’nun 153, 154 maddeleri gereğince dava tarihinden önce zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
sayılı takip dosyasında davalı borçlu ... aleyhine 30.04.2014 keşide tarihli 28.050,00 TL bedelli çeke dayalı olarak toplam 52.312,16 TL'nin (.... sayılı dosyasından yapılan takip kapsamında tahsilde tekerrür olmamak üzere) tahsiline yönelik ilamsız icra takibine girişildiği, davalı borçlunun 14.07.2021 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının süresi içinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. ... sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı borçlu yönünden zamanaşımını kesen en son takip işlemi 04.05.2015 tarihli haciz talebi olup, davacının takip dayanağı çek yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan istemlerinin 04.05.2018 tarihinde zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır. Bu halde, davacının TTK'nın 732. maddesi gereğince zamanaşımının gerçekleştiği 04.05.2018 tarihinden itibaren bir yıllık sürede sebepsiz zenginleşme davası açması veya takibe girişmesi gerekmektedir....
He ne kadar davalı-borçlu borca itiraz evrakında zamanaşımı itirazında bulunmamış olsa da, zamanaşımı iddiası senet metninden anlaşılabilen itirazlardan olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu, nitekim zamanaşımı itirazının cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından borçlunun sair itirazlarından evvel zamanaşımı itirazı yönünden yargılama yapılmıştır. Bu kapsamda, Takip dayanağı belge bono vasfında değil ise, zamanaşımının süresi Ticaret Kanunu'na göre değil Borçlar Kanunu hükümlerine göre belirlenmelidir. Ancak, alacaklının kambiyo senedi vasfındaki bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız takip yapması 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken aynı kanunun 749. maddesini bertaraf edemez. Bir başka anlatımla zamanaşımı gerçekleşen bono için genel haciz yolu ile takip yapılması halinde dahi uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır....
gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 13.06.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2017/2803 takip) takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalı borçlunun itirazı üzerine davalı yönünden durduğundan bahisle, itirazın iptali ile takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; rücu davasının zamanaşımına uğradığı, trafik kazasının meydana gelmesinde davacının sigortalısı araç sürüsücünün asli kusurlu olduğu, hasar bedelinin gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : Serik İcra Müdürlüğünün 2018/12176 (Kapatılan Serik 2. İcra Müdürlüğünün 2017/2803 takip) takip sayılı dosyası, Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/207 esas sayılı dava dosyası örneği, Serik 2. İcra Müdürlüğünün 2014/2191 (Serik İcra Müdürlüğünün 2018/7743 takip) takip sayılı dosyası örneği, trafik kazası tespit tutanağı, tüm dosya kapsamı....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 21.10.2013 gün ve 2011/ 36799 Esas, 2013/ 26221 Karar sayılı kararı ile zamanaşımı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, zamanaşımı definin sonuca etkili olmadığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir. Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi dosyamızda olduğu gibi dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen bütün süreler bakımından davacının dava hakkı da ortadan kalkmayacaktır....