WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde; "(1)Temerrüt sonrası takip süreçleri kredi verenlerce yürütülür. (5) Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır." Şeklinde hükümler bulunduğu, bu nedenle davalının bu yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalara göre, davalı kefilin takip tarihinde temerrüde düşmesi nedeniyle takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu tutarın 426.969,22 TL olarak belirlendiği, yapılan hesaplamaların taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre ve kefilin temerrüt tarihine göre yerinde olduğu anlaşılmış, yine kefilin kefaletinin TBK hükümlerine uygun olduğu tespit edilerek davanın bu tutarı üzerinden kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. ....İcra Müdürlüğünün 2021/... esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 4.224,65 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır....

      Mahkemece toplanan delillere göre, davalının cevap dilekçesini ıslah etmek suretiyle zamanaşımı def’inde bulunabileceği, dava konusu çeklerle ilgili bir yıllık dava zamanaşımı süresi dolduktan sonra iş bu davanın açıldığı, TTK:nun 644.maddesine dayalı keşideci aleyhine açılacak davaların bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gerekçeleriyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmayan davalı tarafın daha sonraki aşamada ileri sürdüğü bu def’in davacı tarafın savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşmasından sonra davalının bu defa cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def’inde bulunup bulunamayacağı noktasındadır....

        Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 2918 Sayılı KTK'nun 109/2.maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin davaya konu kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK'nun 102/4.maddesinde düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresi olmasına, olağanüstü ceza zamanaşımı süresinin (7 yıl 6 ay) kastedilmemesine ve uygulama yerinin olmamasına, somut olayda 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin 18.3.2005 olay tarihinden 18.4.2013 tarihinde yapılan icra takip tarihine kadar fazlasıyla geçmiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile gerekçesi ile bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası ile borçlulara ödeme emri gönderildiğini, ancak davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Borçlular, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettikleri zaman dilimini belirtmemişler ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçluların başvurularının, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....

              takip talebinde davalı kefilin sorumluluğunun 421.815.80 Euro asıl alacak, 98.423.68 Euro işlemiş faiz ve 4.921.18 Euro BSMV olmak üzere toplam 525.160.66 Euro olduğu belirtilmiş, davalının icra takibine itirazı üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında alınan bilirkişi kurulu raporunda, talep dikkate alınarak takip tarihi itibariyle davalı kefilin toplam 525.160.66 Euro borçlu olduğu saptanmıştır....

                İtirazın iptali davası niteliği gereği takip talebiyle sıkı bağlılığı sebebiyle takip tarihinden geriye doğru zamanaşımının tespiti gerekmekte olup, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiye göre zamanaşımı süresi TBK 146. maddesi gereği 10 yıl olup, sözleşmesel ilişkinin kurulduğu kabul edilen 19/12/2011 tarihi ile 27/12/2018 tarihi arası talep zamanaşımına uğramadığı nazara alındığında zamanaşımı definin reddi gerekmiştir. Takip talebi ve dosya içeriğinden takip dayanağının 19/12/2011 tarihli hasarlı araç teslim/tesellüm tutanağı olduğu anlaşılmaktadır....

                  Borçlunun 20.04.2015 tarihinde, İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, İİK 169/a maddesinin 2. fıkrasında öngörülen takip öncesi zamanaşımına ilişkin olup, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı yoktur.15/09/2006 vade tarihli bonoya ilişkin olarak alacaklı,09/07/2008 tarihinde icra takibine başladığından 3 yıllık zamanaşımı kesilmiştir. Ancak borçluya 13/04/2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğinden zamanaşımı bu tarih itibariyle 2. kez kesilmiştir. Ne var ki; zamanaşımının ilk kesilme tarihi olan 09/07/2008 ile 13/04/2015 tarihi arasında zamanaşımını kesen bir takip işlemi yapılmadığından bonoya ilişkin zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir....

                    İcra Dairesinin 2001/3714 sayılı takip dosyasında katılanın vekili olarak sanık tarafından başlatılan icra takibinin 10.05.2002'de yapılan son talep tarihinden itibaren yaklaşık beş yıl süreyle işlem yapılmayıp akabinde takibin yenilenmesi sonrası borçlu vekilinin takibe konu çeke ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği yönündeki itirazı üzerine Ankara 14....

                      UYAP Entegrasyonu