Bu eksiklik İİK.nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebilir.O halde, borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya ara kararla kesin süre verilmeli, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (ödeme emri gönderilmesi) halinde bu konudaki şikayetin konusuz kalacağı, verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2015 gününde...
Hukuk Dairesi'nin 2021/4220 Esas- 2021/5005 Karar sayılı kararı) Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenle takibin iptali gerekirken, takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir. O halde; mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetli olmadığından, davacının istinaf başvurusunun belirtilen nedenle kabulüne, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Balıkesir 2. İcra Dairesi'nin 2021/403 esas sayılı dosyasında davacı hakkında yürütülen takibin iptaline, karar verilmesi gerekmiştir HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Balıkesir 2....
kesinleşmesinden sonra yapılan ve ilam niteliğindeki uzlaşma tutanağı gereğince, takibin iptaline karar verilmesinin gerektiğini, borcun ödendiğini, öte yandan uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olması nedeniyle alacaklının takibe ilamlı icra takibi olarak devam etmesinin gerektiğini, takibe ilamsız takip olarak devam edilmesi nedeniyle de takibin iptalinin gerektiğini, icra müdürlüğünün uzlaşma tutanağına rağmen haciz talebini kabul etmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline, uzlaşma tutanağına aykırı olarak yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.09.2018 tarihli tensip zaptı ile şikayetçi borçlu hakkında geçici mühlet kararı verildiği, mühlet kararı hakkında İİK’nın 294. maddesinin uygulanmasına karar verildiği, bu sebeple tedbir tarihinden sonra şikayetçi borçlu aleyhine takip yapılmasının mümkün olmadığı, konkordato tasdik tarihinin daha sonra olmasının sonuca etkili olmadığı, ilk derece mahkemesince takibin iptaline dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, ancak takip dosyası incelendiğinde dosyada şikayetçi haricinde başka borçluların da bulunduğu, mahkemece dava açmayan diğer borçlular yönünden takibin iptaline karar verilemeyeceği, yalnızca şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İİK' nun 62. maddesi uyarınca her türlü itiraz icra müdürülüğüne yapılması gerekirse de ödeme emrinin ve takibin şikayet yoluyla icra mahkemesinden iptali istenebilir. Davacı alacaklı reşit olmadığı için takipte ve ödeme emrinde velisinin isminin yer alması ve takibin velisine yönetilmesi yasal zorunluluktur. Her ne kadar takibin ilk başlatıldığı Denizli 7. İcra Müdürlüğünde düzenlenen ödeme emri yasal şartları taşımaktaysa da yetkisizlikle gönderilen Uşak 3. İcra Müdürlüğünde ödeme emrinde velinin ismi bulunmamaktadır....
kesinleşmesinden sonra yapılan ve ilam niteliğindeki uzlaşma tutanağı gereğince, takibin iptaline karar verilmesinin gerektiğini, borcun ödendiğini, öte yandan uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olması nedeniyle alacaklının takibe ilamlı icra takibi olarak devam etmesinin gerektiğini, takibe ilamsız takip olarak devam edilmesi nedeniyle de takibin iptalinin gerektiğini, icra müdürlüğünün uzlaşma tutanağına rağmen haciz talebini kabul etmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline, uzlaşma tutanağına aykırı olarak yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf başvurusunda; takibin asıl borçlusunun taşınmazın eski maliki olan ..., ipotekli taşınmaz malikinin ise taşınmazın yeni maliki olan şikayetçi ... olduğunu ve takibin her ikisi hakkında başlatılmakla zorunlu takip arkadaşlığına aykırılık bulunmadığını, ... Ltd. Şti. hakkında konkordato kararı bulunduğundan takipte taraf gösterilemeyeceğini, kaldı ki bu hususta bir eksiklik varsa da ancak icra emrinin iptali gerekip takibin iptalinin hatalı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; ...'nün takip konusu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve takip dayanağı ipoteği kefalet borçlarını da kapsayacak şekilde verdiği belirtilerek, adı geçenin kefalet borcu için başlatılan takibin, asıl borçlu ... ile ipotekli taşınmaz maliki ... hakkında yapılmasının yerinde olduğu, zira ... Ltd. Şti.'...
tutanağı ile takibin kesinleştiği gerekçesi ile yapılan tüm haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Takibin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince verilen ilk karar ile sadece yenileme emri tebliğinin iptaline karar verilmiş, takibin iptali talebi yönünden hüküm kurulmamıştır. Bu haliyle ilk karar neticesinde, sadece yenileme emri iptal edilmiş olup, takibin devam ettiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte anılan ilk karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından takibin devam ettiğine yönelik ortaya çıkan sonuç kesinleşmiştir. Bu durum davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturacaktır. Buradan hareketle artık kesinleşen bu hususa ilişkin olarak kaldırma kararı sonrası takibin iptali talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunma imkanı kalmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bozmaya uyularak verilen ilamla, alacaklının yeni bir icra emri veya muhtıra düzenlenmesini isteyerek duran takibe devam etmesinin mümkün olduğu, takibin infaz ile kapatılmış olmasının veya ikinci ilamda alacak kalemlerinin değişmiş olmasının takibin mükerrerliğine engel olmadığı, davalı alacaklı tarafça ilk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapıldığı, ilk takibin aynı alacağa ilişkin olduğu, bu sebeple bozmadan sonraki ilama dayanılarak yapılan takip mükerrer olduğundan şikayetin kabulüne, Adana 11. İcra Dairesinin 2018/11600 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibine konu alacağın ilk takibe konu olan icra dosyası içeriğindeki (Adana 11....
