Davalının gerek icra dosyasındaki, gerek cevap dilekçesindeki borca itirazı, açıkça takip talebinde istenen miktara ilişkin bir itiraz olup, istenen miktarda borcun olmadığına dair bir borca itirazdır. Bu itirazdan, davacı alacaklı ile aralarında akdi bir ilişki olmadığı, kumaş alım satımı yapılmadığına dair itiraz olduğu değil, talep edilen alacağın fazla talep edildiğine dair itiraz olduğu anlaşılmaktadır. Özel Dairenin bozma ilamında da , “icra takibine yapılan itirazda akdi ilişkinin inkâr edildiğine dair açık bir beyan bulunmamaktadır” denerek icra takibinde borca itirazın akdi ilişkiye ilişkin olmadığı kabul edilmiş, ancak akdi ilişkinin ispatı aranarak hadise şeklinde delillerin de incelenmesi gerektiği ve sonucuna göre, ispatı hâlinde TBK 89/1 ve HMK 10. maddesi uyarınca Bursa İcra Daireleri yetkili bulunarak esasa girilebileceği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir....
Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....
.-2004/446 K. sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun mirasçıları oldukları anlaşılan şikayetçilerin icra mahkemesine başvurarak, murisleri olan ...’ın terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, ayrıca faize de itiraz ettikleri, mahkemece borca batıklık iddiasının genel yetkili mahkemede açılacak bir davada ileri sürülebileceği, dar yetkili icra mahkemesinde inceleme yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, mahkeme kararının şikayetçiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 30/06/2014 tarih ve... E.-... K. sayılı ilamı ile “.....mahkemece takibin iptaline yönelik itiraz incelenip karar verilmiş ise de, faiz itirazı konusunda olumlu olumsuz karar verilmediği görülmekle bu eksikliğin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle bozulduğu, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddedildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, ... 10....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/88 2021/405 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Bursa 19....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının borca itirazı yönünden yapılan inceleme sonucunda; Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nın 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 170/2)....
İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle .......
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya satıp çalışanına teslim ettiği, fatura muhteviyatı malın bedelinin ödenmediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, girişilen icra takibine yetki ve borç yönünden itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ilk duruşmada yetkili mahkeme ve icra dairesinin davalının ikametgahı yeri olan Kazan olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduklarını bildirmiştir. Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır....
İcra dairesinde başlatılan 7 adet faturadan ibaret toplam 2.288,19 TL faturaya konu borca, davalı tarafından faturaya itiraz hakkı dahi kullanılmaksızın takip açıldıktan sonra haksız ve hukuka aykırı bir şekilde borçlunun itirazı ile durduğu, davalının, davacı şirket tarafından sunulan hizmet bedellerine konu ödemeleri süresinde gerçekleştirilmemesi, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek davacı alacağının tahsilini geciktirme amacında olması sebepleriyle, bu ikame edilen dava ile davalının itirazının iptali ile icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmesi dolayısıyla davalı şirketin alacağının tahsilini geciktirme amacı içinde olması sebebiyle öncelikle itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini ve davalının alacağının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, Bakırköy .......
Başvuru bu hali ile İİK. nun 169.maddesine dayalı borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 169/a-6. maddesine göre itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti veya ağır kusurlu bulunan alacaklı takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Buna göre alacaklı takip dayanağı bononun lehdarı olup, keşideci şirket adına imza atan kişinin şirketi temsile yetkili olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonoyu şirket adına imzalayan kişinin şirketi temsile yetkili olup olmadığını kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı borca itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece İİK. nun 169/a-6. maddesi uyarınca itirazı kabul edilen borçlu yararına inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....