WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2010/17651 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemece yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine, icra dosyasının Ankara Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22013 Esasına kaydedilerek, bu dosyadan davalı borçluya ödeme emri gönderilmesi üzerine, davalının borca itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıdan satın alınan kömürlerin sözleşmedeki standartlara uygun çıkmadığını, ayıplı olduğunu, malın davacıya iade edildiğini, davacıya borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1755 KARAR NO : 2021/2488 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2019/42 ESAS -2021/144 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 23/01/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine Çorum 5.İcra Müdürlüğü'nün 2018/38798 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun icra takibinde, anaparaya, faize ve vekalet ücretine itiraz ettiğini, belgedeki imzaya itiraz etmediğini, borca itirazının yerinde olmadığını, takip konusu belgenin borçluyla müvekkili alacaklı arasında borç sözleşmesi gereği düzenlendiğini, halen ödenmediğini, takibe dayanak belgenin İİK m.68/a maddesi gereği...

    İcra takibine dayanak yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK.nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz olup, bu itirazın aynı Kanunun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren (5) günlük sürede icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Somut olayda, borçluya örnek (10) nolu ödeme emrinin 12/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise açıklanan yasal beş günlük süre dolmadan 17/07/2013 günü icra mahkemesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde teminat olgusunu ileri sürmediği, bu süreden sonra yargılama devam ederken, alacaklının kollukta vermiş olduğu ifade tutanağını ibraz ederek senedin teminat amaçlı verildiği iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü ve takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, itiraz ve şikayetlere müdahale yolu ile katılmaya yasal imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle icra dosyasında taraf sıfatı dahi olmayan ....'...

      Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK. nun 169.maddesinde düzenlenen borca itiraz olup, icra mahkemesince aynı Kanun’un 169/a maddesine göre incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takibin şekline göre icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK. nun 21.3.2001 tarih, 2001/19-266 esas, 2001/273 karar sayılı kararları)....

        Davalı borçlunun yerleşim yeri İzmir İli ve akdin ifa yeri Honaz İlçesi olduğundan takibin yapıldığı Denizli İcra Dairesi yetkili değildir. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptâli davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. İtirazın iptâli davasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olsa dahi, mahkeme öncelikle icra mahkemesinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip sonuçlandırılmalıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.2002 gün 2002/13-241-208 E.K, 28.03.2001 gün 2001/19-267-311 EK. sayılı kararları) Öte yandan bir itirazın iptâli davasının görülebilmesi usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Geçeli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....

          - K A R A R - Davacı vekili, davacının başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine davalıların itiraz ettiklerini, takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davalıların süresi içinde verdikleri dilekçe ile hem ... 1. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, hem de borca itiraz ettikleri, yetkili yer olarak .../...’ı gösterdikleri, davacının açtığı itirazın iptali davasının içeriğinde yetki itirazından bahsetmeksizin borca itirazın iptalini istediği, bu şekilde davalıların yetkiye yönelik itirazını benimsediği ve kabul ettiği gerekçesiyle yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkiye ve borca itiraz ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, takip konusu faturalardaki borçlu adresi Levent /İstanbul olup, HUMK’nun 9.maddesi ve İİK’nun 50.maddesine göre davalının ikametgahındaki icra dairesi yetkili icra dairesi olup, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak bir miktar para borcuna ilişkin olduğundan, BK’nun 73/1 ve HUMK’nun 10.maddesi hükümleri gereğince alacaklının ikametgahı olan icra daireleri ve mahkemeleri yetkilidir....

              Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....

                Takip dayanağı fatura bedelinin İnovasyon ....Şirketi ile ilgili kısmının .... borçlu şirket adına tanzim edilen faturaya eklenmiştir....takibin durdurulmasını...”şeklindeki beyan, borca kısmi itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 62/4. maddesi gereğince itiraz edilen kısmın miktarı açıkça gösterilmediğinden, borca yönelik bu kısmi itirazın geçersiz olduğu mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, ana para borcuna kısmi itiraz geçerli bir itiraz olarak kabul edilemeyeceğinden, bir başka anlatımla borçlu itiraz etmemiş sayılacağından icra inkar tazminatına da hükmedilmesi mümkün değildir. Öte yandan; İİK'nun 68/son maddesinin ilk cümlesinde; "İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20' den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir" hükmüne yer verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu