İcra Müdürlüğünün 2020/7850 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin usul ve yasaya uygun olmadığını, ödeme emrinin 29/09/2020 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olmadığını, kira bedellerine eklenen gider yansıtma geliri başlığı altındaki kalemin kira borcu kapsamında olmadığını, takibe dahil edilemeyeceğini, ayrıca gönderilen ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin de gönderilmediğini, takibin kira sözleşmesi ile gider yansıtma gelirlerine ait faturalara dayalı olarak başlatıldığını belirterek, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda şikayetin kabulüne, hukuki yarar bulunmadığından, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Dosyanın incelenmesinden davacı alacaklının ilk olarak ------ dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı ödeme emrinin 09.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 15.01.2019 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, davacı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın--- gönderilmesini talep ettiği, takip dosyasının-------Müdürlüğü'ne tevzi edildiği, alacaklı vekilinin ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarılmasını talep ettiği, ödeme emrinin borçluya 15.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19.03.2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. ------ tarafından düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı görülmekle bu husus icra müdürlüğünden sorulmuş ------ düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı bildirilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır....
hakkında 01/11/2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 22/10/2019 tarih 2019/43515 esas 2019/86168 kararına dayanılarak ilamların icrası yoluyla 191.253,31 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, 21/11/2019 tarihinde banka hesaplarına haciz konulduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmesi üzerine 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12. maddesi uyarınca takibin durdurulduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 06/01/2020 tarih 2020/438 karar ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının düzeltilmesine karar verilmesi üzerine 27/01/2020 tarihinde hükmedilen alacak kalemleri yazılarak örnek 4- 5 icra emrinin düzenlendiği, 06/02/2020 tarihinde 222.469,10 TL'nin tahsil edildiği, icra emrinin 09/02/2020 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, dosya hesabı raporunda % 9,10 oranında tahsil harcı ve borçlu vekiline tam vekalet ücreti hesaplandığı, icra müdürlüğünün 11/02/2020 tarihinde % 9.10 tahsil harcı alınarak dosyadaki...
Ne var ki bu kural itiraz tarihi itibariyle diğer borçlu hakkında onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılmış olması ve icra dairesinin yetkisinin kesinleşmiş olması halinde uygulanabilir. Davacının itiraz ettiği tarih itibariyle yerleşim yeri Ankara olan diğer borçluya tebligat yapıldığı ve bu borçlu yönünden takibin ve icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 2020/359 Esas, 2020/386 Karar sayılı ilamı) "...Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz; yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK. 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup, takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK. 114-(1)-h). maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır....
kabulüne, icra emrinde yer alan miktarların düzeltilmesine, takibin ve icra emrinin iptaline yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Espiye İcra Dairesinin 2021/49 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkile tebliğ edildiğini, takibe konu kambiyo senedi üzerinde müvekkilin bilgisi dışında değişiklikler yapıldığını, müvekkilin davalıya borcu olmadığını ve takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını beyan ederek icra takibinin durdurulmasına, ödeme emrinin ve takibin iptali ile takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte, borçluya 13 örnek ödeme emrinin 21/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde itiraz yapılmaması nedeni ile takibin kesinleştiği ve borçlu aleyhine haciz işlemi yapıldığı görülmüş, borçlu icra mahkemesine başvurusunda diğer itirazlarının yanında icra takibine dayanak olan yazılı kira aktinde taraf olarak bulunmaması nedeni ile aleyhine takip yapılamayacağını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuş, mahkemece, fiili olarak kiracı kiralananı başkasına (alt kiracıya) devir etmiş...
Mahkemece, davacı tarafça her ne kadar itirazın iptali davası açılmış ise de; itirazın iptali davasının görülmesi için öncelikle icra takibine süresinde yapılmış bir itirazın varlığının gerektiği, oysa ödeme emri borçluya 05.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlunun 7 günlük itiraz süresinden (itirazın son günü 12.09.20103) sonra 13.09.2013 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, süresinden sonra yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durmayacağı, zira takibin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında bulunan ödeme emri üzerinde borçluya 05.09.2013 tarihinde tebligat yapıldığı yazılıdır. ... Müdürlüğünde icra takibi 02.09.2013 tarihinde başlatılmış, davacı vekili ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2013 olduğunu iddia etmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....