Somut olayda takibin 16/09/2021 tarihinde başlatıldığı, takip tarihi itibariyle Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 16. maddesinin yürürlükte olduğu dikkate alındığında takibin iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirtmiş ise de bu hükmün iptalinden sonra aynı hükmün Geçici 16. madde ile yeniden düzenlendiği ve takibin bu hükmün yürürlüğünden sonra başlatıldığı dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan Rize İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/150 E, 2021/181 K sayılı kararı da takibin iptaline engel olabilecek mahiyette değildir. İstinaf sebeplerine göre yapılan değerlendirmeler neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/433 sayılı dosyasında yapılan haksız ve hukuka aykırı takibin iptaline, takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/464 esas, 2019/304 karar sayılı ilamında yerin kendisine ait olduğunun tespit edildiğini, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 2019/1388 esas, 2020/158 karar sayılı ilamıyla arazi ve üzerindeki binanın tarafına ait olduğuna kesin olarak karar verildiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mümkünse takibin devamına, mümkün değilse tahliyenin en az %15 teminat şartı ile durdurulmasına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu ilamın kesinleştiğini ve kesinleşen karara karşı takip başlatıldığının açık olduğunu belirterek şikayetin reddine hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Mirası reddeden mirasçıların bu aşamadan sonra terekeye dahil olan taşınmaz hakkında yapılan takibin esasına yönelik şikayet getirme hakları yoksa da bu husus mirasın reddi sebebiyle takibin tarafı olmamaları ve hukuki yararlarının bulunmamasından kaynaklanır. Takipte taraf olmak ise başka bir olgudur. İpotekli takip sonucunda rehin alacağı ödenmeye yetmezse rehin açığı belgesi düzenleneceğinden bu durumda davacılar hakkında rehin açığı belgesi düzenlenmesi ihtimali mevcut olup bu yönde takipte taraf sıfatına şikayet getirmekte hukuki yararları mevcuttur. Davacılar hakkında mirasçı sıfatıyla takibe devam edilmekte olup bu şekilde takibin tarafı haline getirilmişlerdir. Oysa mirası reddeden mirasçılar hakkında bu sıfatla takip yapılamaz." gerekçesi ile şikayetin kabulüne takibin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir....
Her dava ve şikayet, davanın açıldığı andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12- 177 E., 2011/300 K. sayılı kararı). İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. Şikayet tarihi itibariyle, takibin derdest olduğu, şikayetinin şikayetinden feragat etmediği ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Takibe dayanak ilamda, davalı sıfatı ile yer almayan şikayetçiye icra emri tebliğ edilemez. İlk derece mahkeme kararında işin esasına girilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesi yerindedir....
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıda açıklanan nedenlerle ilk düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayet yönünden şikayetin süreden reddine, ikinci kez düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayet yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki şartlara göre incelenip sonuçlandırılır. Şikayet tarihi itibariyle 16/10/2020 tarihli takip talebi icra dosyasına sunulmamış ve aynı tarihli ödeme emri düzenlenmemiş olduğundan, bu eksikliğin şikayet tarihinden sonra tamamlanması sonuca etkili değildir. Bu nedenle, mahkememizce, asıl davada takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Asıl davada takibin iptaline karar verildiği için, birleşen davada davacının imzaya itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi 2021/660 esas numaralı dosyasından takibin iptaline karar vermiş ise de bilahare yazılan 04/11/2021 tarihli tavzih kararı ile takibin İstanbul 26 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/328 esas, 2021/49 karar numaralı ilamının icrası yönünden takibin iptaline karar verildiğini açıklamıştır. Takip dosyasında da esas takipten evvel icrasına başlamış bir ihtiyati haciz muamelesi olduğundan icra memurunca takibin tümden iptal edildiği şeklindeki kabul ve muamelesi yerinde değildir. İcra mahkemesine arz edilen işlerin ivedi işlerden olması ve İstanbul 8. İcra Mahkemesi 2021/660 esas numaralı dosyasındaki kararın icra memurunca yanlış değerlendirilmesinden dolayı şikayet yapılması sebebile davalı borçlu vekiline tebliğ yapılmadan şikayetin kabulüne karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın kabulüne, İstanbul 24 icra dairesinin 2020/14876 numaralı dosyasındaki 09/11/2021 tarihli red kararının iptali ile ihtiyati hacizlerin devamına karar verilmiştir....
Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK. nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. İcra dosyasınındaki takip talebi ve ödeme emrinin incelenmesinde; Nas-Ultra Silivri Konut İşi Adi Ortaklığı'nın taraf olarak gösterildiği, ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Yukarıda değinilen hususlar gözetildiğinde taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık yönünden takibin iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin KABULÜ ile Nas-Ultra Silivri Konut İşi Adi Ortaklığı yönünden takibin İPTALİNE, " karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava açmakta hukuki yararının mevcut olmaması sebebiyle HMK'nun 114....
İcra Müd nün 2021/18897 E sayılı takip dayanağı kambiyo senedine istinaden takipten evvel süresinde lehdar konumunda olan şikayetçiye protesto çekmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de ; İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır....
iptaline karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; ileri sürülen tüm şikayet nedenleri incelenmeksizin iflas erteleme tedbir kararına aykırı olarak takip yapıldığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 179/b-2 maddesi gereğince borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı ancak borçlu tarafından ileri sürülen diğer tüm şikayet ve itiraz nedenleri incelenmeksizin davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün hangi hususları içereceği açıklanmıştır....