Takip talebindeki ve ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiğinden (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve 99/12- 271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı) yabancı para ile ilgili takibin iptaline, takibin iptali gerekçesine göre alacaklı şikayete sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinin alacaklıya tahmil edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiil ödeme tarihi üzerinden ödeme talep edildiğini, takibin hukuka ve kanuna aykırı olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, 4200 Euro asıl alacak, faiz ve fer'ileri yönünden de takibin iptaline hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra mahkemesinde icra takibine yönelik itiraz ve şikayetler bu dava kapsamı içine girmez. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan hesap tablosuna ilişkin şikayet ve mahkemece verilen kararın temyizi icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Aynı şekilde İİK'nun 22. maddesine göre; “şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.” Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez. Takip dosyası incelendiğinde; borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptaline ilişkin İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.12.2004 tarih ve 2000/1093 E. - 2004/1258 K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile takibin 47.071 USD üzerinden devamına karar verildiği, bu hükmün temyizi üzerine Yargıtay 19....
Takibin İptaline Yönelik Şikayet yönünden; Somut olayda şikayetçi borçlu alacaklı ile cari hesap ilişkisi bulunduğunu, takibe konu senedin bu kapsamda verildiğini, alacağın cari hesap incelemesi yapılarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, mevcut haliyle anılan beyanlar değerlendirildiğinde, İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayet konusu borç ve takip dayanağı senet altındaki imza, borçlu tarafça kabul edilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilemeyeceğinden takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "yetki itirazının reddine, borca itirazın reddine, takibin iptaline yönelik şikayetin reddine, davalının tazminat talebinin...
İcra Müdürlüğü'nün 2012/13796 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kabulü ile; ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/13796 Esas sayılı takip dosyasında borçlu .... tarafından icra dosyasına banka havalesi ile ödeme yapılmış olduğundan şikayet eden borçlu şirket aleyhine yapılan takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, şikayet eden ...'nin ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/13796 Esas sayılı dosyasında yapılan ödemenin iadesi yönünde dava dilekçesinde istek bulunmadığına göre;şikayet eden borçlu vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ......
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, ... ... Müdürlüğü'nün 2006/1647 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ....03.2012 tarihli sıra cetvelinde, esasen geçerli bir haczi olmadığı halde şikayet olunana pay ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline, şikayet olunana ayrılan payın şikayetçiye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan ve feri müdahil davanın reddini istemiştir....
Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmekle; takibe konu icra dairesinden gelen 05.11.2020 tarihli ihtarname işleminin iptalini talep ettiği, öncesinde ... İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin iptali davası açtığı, takibe dayanak karara ilişkin temyiz ve karar düzeltme yoluna başvurduğu, bu dosyaların bekletici mesele yapılması gerekirken dosyalar kesinleşmiş gibi ihtarın gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dayanak kararın yanlış olup Anayasa Mahkemesine başvuru hakkının saklı olduğu, şikayet dilekçesine ekli Çardak Savcılığı'nın 2019/640 soruşturma 2020/174 Karar sayılı takipsizlik kararı ile haklı çıktığı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama dayalı takipte icra memur muamelesinin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir. 2....
Şirketi hakkında takip yapılmadan ve ödeme emri tebliğ edilmeden doğrudan ve sadece taşınmaz maliki hakkında takip yapılmasının İİK’nun 149. maddesine aykırı olduğu iddiası ile takibin iptaline yönelik şikayettir. Mahkemece, takip talebinde gösterilmeyen borçluya teşmil sureti ile takibin yürütülmesinin mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
İlk takibin feragat veya infazla ortadan kalkmadığı durumlarda başlatılan ikinci takip HMK'nin 30. maddesi uyarınca usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Ancak somut olayda, her ne kadar bozma kararı sonrasında verilen ilama ilişkin ikinci takip 08.10.2015 tarihinde başlatılmış, takibin iptaline ilişkin şikayet 03.11.2015 tarihinde yapılmış ve bu tarihte ilk takipten henüz feragat edilmemiş ise de; mahkemece şikayet hakkında 06.11.2015 günü karar verilmeden evvel, alacaklı tarafından 04.11.2015 tarihinde ilk takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yargılama devam ederken önceki takipten feragat edilmiş olması nedeni ile konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dava tarihi itibari ile şikayette haklı olan borçlu lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi yerine takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkeme 19.06.2012 tarih ve 2012/489 E- 2012/564 K. sayılı ilk kararında mükerrer takip yapıldığını belirterek istemin kabulüne ve takibin iptaline karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 10.02.2014 tarih ve 2013/23546 Esas -2014/2002 Karar sayılı ilamı ile ilk takibin süresinde satış istenmemesi sebebiyle düşmesi üzerine yeni takip yapıldığı ve mükerrer takibin söz konusu olmadığı , mükerrer takibe yönelik şikayetin reddine karar verilmesi ve borçlunun diğer şikayet sebepleri ile ilgili inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Mahkeme bozma ilamına uyulmasına karar vermiş ancak bu kez Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, borçlunun az yukarıda belirtilen mükerrer takibe yönelik şikayeti dışındaki şikayet sebepleri ile ilgili hiçbir inceleme yapılmadan, Daire kararının aynen tekrarlanması sureti ile talebin reddine karar vermiştir....