WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/05/2019 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 33.188,13 TL'lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 01/07/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin 03/07/2019 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Somut olayda, davacı alacaklı takip konusu asıl borcun ödendiğini ancak icra vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ödeme yapılmadığını, bu giderler yönünden taleplerinin devam ettiğini, bu kapsamda icra takibinin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlu ise takipten sonra ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, borca ve ferilerine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur....

    karar üzerine bu kez İİK'nın 43 maddesi kapsamında iflas takibi talebinde bulunulduğunu, örnek 12 ödeme emri gönderildiğini, şikayet üzerine ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine örnek 11 ödeme emri tebliğ edildiğini, İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip hakkının değiştirilebileceğini, davalının ikinci kez takip hakkının değiştirmesinin mümkün olmadığını, ayrıca örnek 11 ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bunun yanında borçlunun iflasa tabi şahıslardan olmadığı gibi mal varlığınnı alacağı karşılamaya yeter miktarda olması sebebiyle iflas takibi yapılması şartlarının da bulunmadığını beyan etmiş, şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda; mahkemece, davacının ödeme emri ve takip iptalini nedeni olarak ileri sürdüğü hususlar hakkında bir değerlendirme yapılmamış ve karar verilmemiş olup bunun yerine "davacının itirazı üzerine duran bir takiple ilgili ayrıca İcra Mahkemesinde menfi tespit davasının konusunu teşkil edecek hususlar ileri sürülerek takibin iptaline karar verilmesinin mahkememizden talep edildiği görülmekle bu bağlamda hukuki olanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece, davacı tarafın şikayet nedeni yaptığı hususlara yönelik herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı ve hüküm tesis edilmediğinden davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali taleplerine yönelik olarak, HMK.'...

    İcra Müdürlüğü'nün 2010/15997 esas sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrinde davacının değil, alacağını temlik eden dava dışı ... A.Ş.' nin yazılı olduğu, ödeme emrinin 20.07.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının ödeme emrinin tebliğinden önce 16.07.20101 tarihinde alacağını temlik eden dava dışı şirkete 3.488,00 TL tutarındaki borcunu ödeyerek hesabını kapattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip talebinde alacaklı olarak ... gösterilmiş, ödeme emrinde ise alacaklı olarak ... A.Ş. gösterilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 60. maddesine göre ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Takip talebinde alacaklı olarak gözüken kişinin ödeme emrinde alacaklı olarak gösterilmemesi anılan hükme aykırıdır....

      Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, borçlunun talep dilekçesinde terditli olarak mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptalini talep ettiğini, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali hususunda başvurulabilecek yolun icra memurunun muamelesinin şikayeti yolu olup şikayet yolunun kendine özgü sebepler barındıran dava ve takibin iptaliyle herhangi bir benzerliği olmayan hukuki bir yol olduğunu, borçlunun taleplerinin göz önünde bulundurulduğunda kendine özgü özellikleri olan iki yarı hukuki yolu icra mahkemesinden terditli olarak talep etmesinin göze çarptığını, takibin iptali ve şikayet yolunun kendine özgü özellikleri olan icra mahkemesinden talep edilebilen iki ayrı hukuki bir yol olduğunu, aynı usullere tabi olmayıp takibin iptali talebinin ve şikayet talebinin terditli olarak açılamayacağı gibi aynı dilekçe ile mahkemeden talep edilemeyeceğinden takibin iptali nedenleri somut olayda bulunmamasından dolayı taleplerin...

      Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın-------- dosyasında başlatılan takibe itiraz üzerine duran takibin yapılan ödeme nedeniyle asıl alacak hariç olmak üzere vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik olarak devamına ilişkin açılmış itirazın iptali davası olduğu, icra dosyası incelendiğinde ilk olarak ----- ödeme emrinin dosyamız davalılarının oluşturduğu adi ortaklık borçlu gösterilerek yapıldığı, bunun üzerine ödeme emrini tebliğ alan borçluların oluşturmuş oldukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı bu sebeple kendilerine adi ortaklık borçlu gösterilerek ödeme emri gönderilemeyeceğini beyan ederek gönderilen ilk ödeme emrinin iptali için icra hukuk mahkemesinde dava açtıkları,------ davalı şirketlerin oluşturmuş oldukları adi ortaklığın borçlu gösterilmesi suretiyle düzenlenen ödeme emrinin adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından iptal edildiği ve mahkeme kararının ---- tarihinde kesinleştiği, icra mahkemesinin...

        Yine, İİK'nın 149/c maddesinde itiraz yerinin icra mahkemesi olduğu belirtilmiş ise de, böyle bir düzenleme olmadığı gibi, bu husus ödeme emrinin iptali sebebi değildir. Ayrıca, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmaması sebebiyle ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, takibin ilamlı olmaması nedeniyle hesap kat ihtarı tebliğine gerek olmadığından, bu durum da ödeme emrinin iptalini gerektirmez. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca Karşıyaka 1....

        Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, ....04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu