Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, ödeme emrinin iptali taleplerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibin ve ödeme emrinin iptali ile borca itiraz talebine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Takibin başlangıçta davacı tarafça davalı şirket aleyhine------- takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin süresinde takibe, icra dairesinin yetkisine, borca itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yetki itirazının kabulü--- sayılı dosyasına geldiği,----- davalı borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, davalı borçlu şirkete ödeme emrinin---davalı şirket vekilinin 17/12/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, davalı borçlu vekili itiraz dilekçesinde;---ödeme emri davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekirken davalı şirkete tebliğe çıkarıldığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli olan şartlardır....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Ödeme emrinde borçlunun kim olduğunun belirtilmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve süresiz şikayet edilebileceğinden ödeme emrinin iptalinin gerektiği, tahliyeye ilişkin mahkeme kararını istinaf ettiklerini, tahliye davası ile ödeme emrinin iptali şikayetinin ayrı ayrı davalar olduğunu, cevap dilekçesinde de borçlunun kimlik bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmediğinin kabul edildiğini, mahkemenin önce tedbiren takibi durdurmasının sonrada kaldırmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline, tedbiren takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir....
Şti.’nin 2005/10-2008/4 dönemleri arasındaki prim borcuna ilişkin ödeme emrinin iptali talep edilmiş, Mahkemece, davacının şirkette ortaklığı yanında üst düzey yöneticiliğinin de bulunduğu 15.05.2003-28.12.2007 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borçlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin iptaline karar verilmiş olup, davacının borçlu olduğu döneme yönelik tespitinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, takibin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı ile çelişki oluşturacak ve infazda tereddüte yol açacak şekilde takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi, 3-) Hükmün gerekçesinin son paragrafında davacının üst düzey yönetici olarak göreve başladığı tarihin, maddi hataya dayalı olarak “15.05.2003” yerine “15.05.2013” olarak belirtilmesi, 4-) Davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının...
Hukuk Dairesi'nin E.2020/2162- K.2021/1461 sayılı kararıyla ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olduğu, Uşak 2. İcra Dairesi'nin E.2019/2904 sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davanın kabul ile sonuçlanarak ödeme emrinin iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan takip dosyasındaki takibin davacılara yönelik başlatılmamış olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmişse de, Dairemizin 17.06.2021 tarihli, 2020/2162 E, 2021/1461 K. sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davacı borçlulara gönderilen ödeme emrinin iptaline kesin olmak üzere karar verildiği, ödeme emrinin iptalinin takibin iptali sonucunu doğurmayacağı, 21.06.2019 tarihinde başlatılan takibin geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır....
Davacı dava dilekçesi ile ödeme emrini 15/01/216 tarihinde tebliğ ettiği, ödeme emri ile birlikte takibin dayanağı çeklerin suretlerinin gönderilmediği, cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin ve takibin iptali talep ve dava edilmiştir. Davacı vekili kısmi ıslah dilekçesi ile; ödeme emri ekiyle takip dayanağı çekin müvekkiline gönderilmediği bu nedenle ödeme emrinin iptaline ve imzanın müvekkiline ait olmadığı için takibin iptali %20 tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 04/05/2018 tarihli Adli Tıp Uzmanı (grafolog) bilirkişi raporunda; PVS Ltd Şti adına atılan imzanın T1 eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. 19/04/2019 tarihli Heyet raporunda; takip konusu 35.000,00 TL bedelli 3 adet çek aslı ön yüzündeki keşide imzalarının, davacı T1 eli ürünü olduğu, inceleme konusu 35.000,00 TL bedelli 3 adet çek aslı arka yüzündeki 2. ciro imzalarının davacı T1 eli ürünü olduğu belirtilmiştir....
emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili --------- İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Usulüne uygun olarak yeniden düzenlenen ödeme emrinin ise yeniden borçluya tebliğ gerekir. Somut olayda ödeme emrinin asıl alacak, faiz ve faiz oranı kısmının takip talebine uygun olarak düzenlenmediği anlaşıldığından, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
kanuna açıkça aykırı olduğundan ödeme emrinin müvekkili açısından iptali gerektiğini belirterek ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin hesap özetiyle kredi sözleşmesine dayandığı, belgelerin bir suretinin borçluya çıkartılan tebligata eklenmediği ve ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediği, bu nedenle ödeme emrinin usulüne uygun olmadığı belirtilerek şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlular istinaf başvurusunda; mahkemece tüm taleplerinin karşılanmadığını, takibin iptalini talep ettiklerini, takip dayanağının gösterilmediği, takibin de iptalinin gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....