Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının başvurusunda, kendisine veya vekiline usulüne uygun icra emri tebliğ edilmediğini, takipten 13/08/2018 tarihinde haberdar olduğunu, takip dosyasında icra müdürlüğünce düzenlenen bir icra emrinin bulunmadığını, takip talebinde yazılı ilamın üst Mahkeme tarafından bozularak ortadan kaldırıldığını, bozulan Mahkeme kararına dayanılarak takip başlatılamayacağını, ilamın takip talebi ile birlikte icra müdürlüğüne verilmediğini beyanla usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesini, hacizlerin kaldırılmasına sair şikayetleri nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuş, Mahkemece; icra emrinin 22.05.2018 tarihinde davacının vekili Hüseyin Bacacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği...beyan dilekçelerinde icra emrinin vekile tebliğ edildiğini kabul ettiği... ilamlı icra takiplerinde ilam suretinin icra emrine eklenmesi yönünde bir kanuni düzenlemenin de bulunmadığı “ gerekçesi ile şikayetin reddine” karar verilmiş...

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/221 esas sayılı dosyasından takibin ve icra emrinin iptali davası açtıkları, mahkemece davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından 2019/1480 esas 2020/516 karar sayılı kararı ile ... 1....

    adresine yapılan usulsüz tebliğin iptaline, borca, takibe, ödeme emrine, faize, yetkiye, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/1022 ESAS- 2020/1274 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/16302 e sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkilinin adresine tebliğ edildiği tarihten önce müvekkilinin adresten taşındığını, muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davalının müvekkilinin eski işvereni olduğunu, haksız ve kötü niyetli takip başlattığını, müvekkilinin maaş hesabı dahil tüm malvarlığına el konulduğunu, satış işlemlerine de başladığını beyanla takibin ve hacizlerin durdurulması ile davanın kabulüne ve usulsüz yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni" İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; alacaklı vekilinin azledilmesine rağmen takip başlattığını, icra emrinin usulsüz tebliği nedeniyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini, takip kesinleşmden önce konulan hacizlerin kaldırılmasını, alacaklı şirketin feshedildiğini, tüzel kişiliği kalmadığını açıklayarak takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonra haciz konulduğu, Yargıtay 15....

      DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile mernis adresine ödeme emrinin gönderildiğini, haberi olmadığını, 21/08/2020 tarihinde banka hesabına haciz konulması neticesinde icra dosyasından haberdar olduğunu, takibe dayanak senet incelendiğinde borçlulardan Akse İnşaat'ın bulunduğunu bunun dışında başka bir taraf belirtilmediğini, müvekkilin senede-borca bağlayacak ise TC kimlik numarasının, adres bilgilerinin senet metninde yer almadığını belirterek takibin ve ödeme emrini iptalini talep ve dava etmiştir....

      , mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin adrese yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine uygun olduğu belirtilerek reddine karar verildiği kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 2017/1119 Esas 2017/2681 Karar 27.02.2017 tarihli ilamı ile "Somut olayda; asıl şikayet dosyasında borçlu vekili, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile takip talebi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin bulunmaması sebebiyle takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuş, mahkemece; tefhim edilen kısa kararda, “asıl dosyada tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin reddine” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; asıl şikayet dosyasındaki her bir talebin neden reddedildiğine dair gerekçe oluşturarak, “şikayetin reddine” hükmedilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, mahkemece çelişkinin giderilmesi amacıyla yeni bir karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak asıl dosya olan usulsüz tebliğ şikayeti...

        Mahkemece; dava usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile borca ve yetkiye itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının ilamsız takip olduğu görülmektedir. Tebligat yapılan adres davacı borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olup, davacı tarafça kayıtlı adres olmadığı yönünde beyan ileri sürülmediği gibi aksinin ispatına yarar belge de sunulmadığından belirtilen adrese tebligat çıkartılması işlemi hukuka uygundur....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun; takip dayanağı ilamda vekilinin olmasına rağmen, icra emrinin vekiline tebliğ edilmediği, sadece borçlular adına tebliğ edildiği şikayetiyle, anılan takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması, asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmayacağı, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında, borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerektiği, cezai yönden işlem yapılabilmesi için icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmamakla birlikte hukuki açıdan vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olduğu kabul edilerek davacının şikayeti kabul edilerek icra emrinin vekile de tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde şikayetçi borçlu vekiline icra emrinin...

        Tebligat mahalle muhtarı imzasına teslim edilerek en yakın komşusuna haber verilmiştir." şerhi ile tebliğ edildiği, muhatabın adreste bulunmadığına dair beyanı alınan komşunun isim ve soy isminin yazılmadığı gibi, borçlunun daimi olarak mı yoksa geçici olarak mı adreste bulunmadığı hususları usulünce araştırılmamış olup, anılan tebliğ işleminin bu hali ile, Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır. Usule aykırı tebliğin hükmü ise yukarıda yer aldığı gibi 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu