Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/9853 Esas sayılı dosyasından aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin Uyap vatandaş sistemi üzerinden öğrendiğini, tebligatın usulsüz olarak TK'nın 21 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri ve tebligatın iptali ile takibin durdurulmasına, tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; ''... Ankara 28....

İcra takip dosyasında borçlunun ....08.2009 tarihinde icra dairesine sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesi alacaklı/davacıya tebliğ edilmediği gibi borçlunun icra hukuk mahkemesinde ödeme emrine itirazının süresinde olduğuna ve ödeme emrinin kendisine tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayeti üzerine ödeme emrine itirazın süresinde olduğuna ve ....08.2009 tarihinde yapılan borca itirazın geçerli olduğuna dair .../... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı da 28.01.2010 tarihinde verilmiş ve 09.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın süresinde olup olup olmadığına dair vereceği karar alacaklının açacağı itirazın iptali davasının esasını teşkil edecek, itirazın süresinde olmadığı İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiği takdirde ortada süresinde yapılmış bir borca itiraz olmayacağından itirazın iptali davası açmanın da gereği olmayacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 15/12/2015 tarih, 2015/29202 Esas - 2015/31892 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti reddedilmiş olup, bu durumda takibin iptali isteminin de süresinde olmadığı anlaşılmıştır....

      Alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesi ancak İİK’nin 40. ve 361. maddelerine göre mümkündür. İİK'nun 361. maddesi gereğince; icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Ancak, İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir. Öte yandan, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararının ......

        Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....

        DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu 14/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olarak belirlenmesine, davalı-alacaklı ile arasında her hangi bir temel ilişki bulunmadığını, davalının kendi adına düzenlettirdiğini, TKHK madde 4/5 gereğince taksitler halinde ve nama düzenlenmediği için kambiyo senedinin geçersiz olduğunu, buna ilişkin olarak takipten önce İstanbul 6. Tüketici Mah'nin 2017/185 E.sayılı dosyasında davalı T3 ve Livcona karşı menfi tespit davası açtıklarını, davalının tüketiciyi yanıltmaya yönelik eylemlerini diğer ortağı olan Livcon'dan bir harf ile ayrılan Livkon Eğitim Danışmanı Org. Ltd....

        İcra Müdürlüğü'nün 2017/21402 Esas sayılı dosyasından 5 gün sonra tebligat yapıldığını ancak söz konusu tebligatın yapılamadığını, davacının tebliğ almaktan kaçındığını, mahkemece taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, davacının miras bırakanın ölümünden 5 yıl önce denkleştirmeye tabi bir alacak kazandırma almış ise tereke alacaklarına karşı sorumluluğunun kanun gereği olduğundan ve bu incelemenin de celbedilecek tüm kayıtlardan sonra alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle yapılması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali/durdurulması istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkmesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın iptaline karar verildiği görülmektedir....

          mahkeme kararının kaldırılmasını, usulsüz tebliğ sebebiyle ödeme emrinin iptali ile öğrenme tarihi olan 16.10.2019 tarihi olarak ödeme emri tebliğ tarihinin tespit edilmesini, zaman aşımı sebebiyle takibin iptalini icranın geri bırakılmasını, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir. Şu hale göre borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunduğunun belirlenmesi halinde itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yöndeki istemin süre aşımı nedeniyle reddi doğru değildir....

            UYAP Entegrasyonu