Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerekçesiyle takibin iptali isteminin reddine karar verilmiştir....

Saadet Ayan'a tebliğ edildiğini, vekilin, istifa ettiğine dair ibraz ettiği 23.02.2021 tarihli dilekçesi üzerine, 05.03.2021 tarihinde, borçlu T1 ile aynı evde mukim Hatice Dağıstan'a tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ iddialarının gerçeği yansıtmadığını, icra emrinin usule uygun olarak tebliğ edildiğini, ayrıca usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin süreye tabi olduğunu, tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği gibi usulsüz tebliğe ilişkin şikayet süresinin geçirildiğini, icra emrine karşı şikayet süresi 7 gün olduğundan icra takibinin kesinleştiğini, icra emrini 05.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ alan davacı tarafça takibe, faize ve fer'ilerine süresi içinde hiçbir itiraz ya da şikayet gerçekleştirmediğini, icra emrinin tebliği üzerinden 10 ayı aşkın süre geçtikten sonra bu davanın ikame edilmesinin usule aykırı olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerekirken; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, 2004 Sayılı İİK...

İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

Somut olayda; davacı borçlunun "Esat Caddesi No: 73/4 Küçükesat-Çankaya/Ankara" adresine 02/04/2009 tarihinde "..iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, icra dosyası incelendiğinde 14/04/2009 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz ettiği, usulsuz tebliğ şikayetinde bulunmayarak takibin kesinleştiği, şikayetin öğrenmeden itibaren yedi günlük yasal süresi içerisinde şikayete konu olabileceği dolayısıyla somut olayda yasal 7 günlük sürenin geçmiş olduğu" şeklindeki gerekçe ile ''Davacının usulsüz tebliğ ve icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri ve zamanaşımına yönelik şikayetlerinin REDDİNE'' karar verilmiştir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile ilama aykırılık ve ilamın bölünmezliği ilkesi gereğince aynı ilama dayalı olarak birden fazla takip yapılamayacağı şikayetlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile sair yasal mevzuat 3....

    üzerine konulan haczi öğrenmesi sonucunda 25/06/2019 tarihinde haberdar olduğunu , takibe konu borcun ödendiğini, mahkemece takibin iptali ve diğer talepleri yönünden her hangi bir değerlendirme yapılmadığını, delillerinin celbedilmediğini belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir....

    Borçlulara örnek (6) icra emri 18.10.2010 tarihinde tebliğ olunmuş, borçlu tarafından yasal 7 günlük süre geçirilerek 22.12.2010 tarihinde icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, talep edilen tutarda bir borçları bulunmadığını vs. ileri sürerek takibin iptali istenmiştir. Borçlular vekilinin usulsüz tebligata ilişkin bir şikayeti de bulunmadığı gözetilerek istemin süre aşımından reddi yerine işin esası incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

        Borçlu, takip dosyasında kendisine yapılan 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğu iddiası ile birlikte aynı davada meskeniyet şikayetinde bulunabileceği gibi tebliğ usulsüzlüğüne ve meskeniyet şikayetine yönelik olarak ayrı ayrı dava açarak talepte bulunması mümkündür. Dava dilekçesi içeriğinde davacının tebliğin usulsüz olduğu iddiasının bulunması halinde Mahkemece bu iddia önsorun olarak incelenmeli, davacının öğrenme tarihine göre usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte davadaki asıl talebin yasal süre içerisinde yapıldığının belirlenmesi halinde asıl talep incelenerek dava karara bağlanmalıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde davacının tebliğin usulsüz olduğunu ve hacizden hangi tarihte haberdar olduğunu ileri sürdüğü, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayetinin yasal süresi içerisinde yapıldığından kabulüne karar verilmesini istediği açıkça anlaşılmaktadır....

        DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına şirket çalışanı olmayan Gülhan Acar'a usulsüz tebliğ yapıldığını, tebligattan 26/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerden T2 yapılan tebligatın Gülhan Acar adına yapıldığını, müvekkilin Gülhan Acar adında bir çalışanının bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 26/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde müvekkilden 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, müvekkilin böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu