Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/6286 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dosya kapsamında gönderilen ödeme emrini içerir tebligat parçasının Tebligat Kanunu 35/2. maddesine aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibin kötü niyetli olarak kesinleştirildiğini, ayrıca takibin yetkisiz yerde açıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin icra takibinden haricen haberdar olduğunu, söz konusu tebligatın iptali ile öğrenme tarihinin 05.07.2019 olarak kabulüne, süresinde yapılan yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere ilişkin gecikmiş itirazımızın kabulü ile takibin öncelikle tedbiren yargılama sonucunda da kesin olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Bunun üzerine tahliye işlemlerine devam edilmiş ve davalı vekilinin 17/02/2022 tarihli beyan dilekçesinden anlaşılacağı üzere taşınmaz tahliye edilmiştir. Sonradan konusuz kalmış olsa da davacının tahliye emrinin iptaline yönelik şikayeti haksızdır. Bu nedenle tahliye emrinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacının şikayeti usulsüz tebligat yönünden haklı, sonradan konusuz kalmış olsa da tahliye emrinin iptali istemi yönünden haksızdır. Bu nedenle kabul ret oranı 1/2 olarak kabul edilmiştir....

kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

ile gecikmiş itirazlarının kabulüne, takibin ve ödeme emrinin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine diğer şikayetlerinin ise süreden reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhataba bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise...

    O halde şikayetçi borçlunun açtığı dava neticesinde, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına ve tazminata karar verildiğine ve söz konusu kararın yerine getirilmesi için kesinleşmesi şartı bulunmadığına göre, takibinin iptali yönünde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden açıklanan nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Bakırköy 8.....

    Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, borçlunun, takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte aynı davada itiraz ve şikayetlerini ileri sürebileceği gibi tebliğ usulsüzlüğünü ayrı bir davada, borca ve imzaya yönelik itirazlarını, ayrıca takibe yönelik şikayetlerini ayrı bir davada ileri sürmesinin mümkün olduğu, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin...

    DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/417 esas sayılı dosyasıile açılan tahliye davasında, dava dilekçesi ve tensip zaptı ile gerekçeli kararın borçlunun ikamet adresi olmadığı iddia edilen Arpaçbahşiş Mahallesi adresine usulen tebliğ edildiği, Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesince bu adrese yapılan tebligatların usulsüz olduğu değerlendirilse dahi; en son olarak yine Mersin 2....

    UYAP Entegrasyonu