Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk mahkemesinin 28/06/2018 tarih ve 2018/59- 608 E.K. sayılı ve şikayetin kabulü ile takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinin 29/01/2018 olarak düzeltilmesine dair kararını sunarak takibe süresinde itiraz edildiğinden takibin durdurulmasının talep edildiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce 31/10/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, icra hukuk mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul BAM 21 HD'nin 23/09/2020 tarih 2020/223- 1782 E.K. sayılı kararı ile istinaf talebinin kabulü ile İcra Hukuk mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği, İstanbul BAM kararının 24/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. HMK'nın 114/1- h maddesine göre hukuki yarar bulunması dava şartıdır....

İcra Müdürlüğünün 2019/1864 E. sayılı takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu konuda dava açtıklarını esas numarasını sonradan bildireceklerini, imzanın borçlulara ait olmadığını, borcu bulunmadığını, senedin zamanaşımına uğradığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve faiz miktarına itiraz ettiklerini beyanla takibin iptali ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlulardan ... ve ...'in süresinde mahkemeye başvurmadığını dolayısıyla itirazın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hukuka uygun olarak takip başlattıklarını, iddiaların asılsız olduğunu bildirerek takibin iptali talebinin reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere tazminat talep etmiştir. III....

    ve itiraz süreleri henüz dolmamış olduğundan alacaklının yapmış olduğu bütün işlemlerin yalnızca ihtiyati hacze yönelik işlemler olarak kaldığını, davaya konu icra takibi kesinleşmemiş olduğundan alacaklı tarafın hiçbir icra takip işlemi gerçekleştiremediğini bu nedenlerle Mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kabulü ile ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunun ve tebliğ tarihinin 08/02/2021 tarihi olduğunun tespitine, takibe karşı yapmış olduğu şikayet ve itiraz başvurularının kabulüne, takibe konu çekin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle ve kambiyo vasfını kaybetmiş olması sebebiyle takibin iptaline, terditli olarak takibin iptaline karar verilmemesi durumunda takibin durdurulmasını talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/790 sayılı dosyası ile kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, dayanak belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, usulsüz olduğu için takibin henüz kesinleşmediğini, icra takibi sürecinden haberdar edilmeyen müvekkiline 103 davetiyesinin 03.05.2019 tarihinde tebliğ edilmesi ile bu takipten haberdar olduğunu, müvekkilinin birden fazla taşınmaz malı üzerine haciz konulduğunu, bu durumun İİK'nun 85/1.maddesine aykırılık oluşturduğunu belirterek, imza ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, öncelikle usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediğinden hacizlerin iptaline, borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap beyanlarında; davanın reddini istediklerini ve icra inkar tazminatı talepleri bulunduğunu bildirmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. HMK 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında şüphe ve tereddütten uzak şekilde gösterilmesi usulen mecburidir. Somut olayda, dayanak Emet icra müdürlüğünün 2019/139 sayılı dosyasında ve dava dilekçesinde iki borçlu olduğu halde mahkemece tek borçlu davacı T1 hakkında hüküm kurulduğu ve karar başlığında yalnız T1'nin yer aldığı ayrıca davacı borçlular tarafından dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin de ileri sürüldüğü ancak ilk derece mahkemesince davacıların usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı aşikardır....

    bir işlem yapılmadığını belirterek İİK'nun 169/a maddesi gereğince takibin durdurulmasını ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve tebligata ilişkin de esastan inceleme yapılmak suretiyle, davacının usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin reddine ve Marmaris 1....

      Ayrıca belirtmek gerekir ki, hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması TMK'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer. Somut olayda, alacaklı tarafça, genel kredi sözleşmesine dayanılarak asıl borçlu ve ipotek maliki şikayetçi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, borçlu vekili, usulsüz icra emri tebliği şikayeti ile birlikte öğrenme tarihine göre yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; diğer şikayetleri ile birlikte hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra emri gönderilemeyeceğini de ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. İpotek borçlusu ... adına çıkartılan ihtarnamenin muhatabın 2.adresine gönderilen tebliğ evrakının adresin kapalı olması nedeniyle 11 numaralı komşusuna haber verilerek muhtar imzasına tebliğ edildiği açıklaması ile 23.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere; davacının hem icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği hemde hesap özetini ihtiva eden ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiği, dolayısıyla müvekkilinin temerrüte düşmediği ve hakkında ilamlı icra takibi yapılamayacağı yönünde iki şikayeti olup bunlardan icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayeti mahkemece süre yönünden ret edilmiş ve bu ret kararı istinafça da tasdik edilmiştir. Mahkemenin yargılama konusu yaptığı husus süreye tabi olmayan diğer şikayet olup, mahkeme davacının bu yöndeki şikayetini kabul etmiştir. İcra dosyası ve eklerinden de anlaşılacağı üzere davacı Levent, ipotek veren olduğu gibi aynı zaman da verilen kredi nedeniyle asıl borçluya da kefil olmuştur. Kredi sözleşmesi incelendiğinde, davacının adresinin Bayar Cad. Sözer Apt. 54/17 Kozyatağı olduğu, takip talebinde adresin Kozyatağı Mah. Bayar Cad....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tebligatı 01.02.2021 tarihinde Uyaptan öğrenmiş olması sebebi ile süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesinin ve haksız hukuksuz konan hacizlerin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünün bu hususta takibin durdurulması kararı vermediğini, söz konusu icra dosyasından dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kişiye davacı müvekkilin bir borcu olmadığını, davacının görme engeli ve bir kısım işitme engeli olduğunu, bu konuda ki engeli de dikkate alınarak tebligatın da usulsüz yapılmış olması sebebi ile süresinde itiraz üzerine takibin durdurulmamasının hukuka aykırı olduğunu, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde ki gerekli işlemlerin de yapılmadığını, tebligatın usulsüz olduğunun tespitini ve tebliğ tarihinin 28.01.2021 olarak tespiti ile düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, ünvanda farklılık nedeniyle yapılan tebligatın sağlıksız olduğu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmiştir.Borçlu temyizinde, takipte borçlu olarak gösterilen şirket ile kendi şirketlerinin ticaret ünvanlarını benzer olsa bile aynı şirket olmadıklarını, takibin husumet yönünden iptali gerektiğini, alacaklı taraf ise takipte ... Gıda ünvanının sehven gösterildiğini bu durumun takibin iptalini gerektirmeyeceğini belirtmiştir....

          UYAP Entegrasyonu