nun vekil olarak yazıldığını, Av. ... ile borçlunun herhangi bir bağlantısının olmadığını, vekaletnamede tek yetkili avukat olmasına rağmen bir başka avukata icra emri tebliği ile takibin kesinleştirilmesinin de dayanaksız ve haksız olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, icra emrinin hem asıla hem de dayanak ilamdaki vekil olan Av. ...’na tebliğe çıkartıldığını, takibin kesinleştirilmesinin dayanaksız ve haksız olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, meskeniyet şikayetinin sürede yapılmadığını ileri sürerek şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkekesine başvurusunda, meskeniyet iddiasında bulunarak haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece istem taşınmazın üzerinde ipotek bulunduğundan bahisle reddedilmiştir. Borçlu taraf 10.09.2014 tarihli şikayetinde, ödeme emrinin eline geçmediğini, takibin kesinleştirildiğini, evi üzerindeki haczi, 08.09.2014 tarihinde arkadaşı vasıtası ile öğrendiğini belirterek meskeniyet şikayetinde bulunmuştur....
İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/2. maddesi gereğince satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha lüks bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması zorunlu değildir. Şikayete konu meskenin kiraya verilmiş olması meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez....
kararlarında temel gerekçe olarak, meskenin haczedilmezliği konusunda sadece takibin tarafı olan borçlunun hak sahibi olabileceği ve şikâyet yoluna başvurabileceği, takibin tarafı olmayan eşin veya aynı konutta yaşayan aile fertlerinin bu hakkının bulunduğuna dayanılmakta olduğunu, oysa bu husus temel haklar ve icra hukuku kuralları bakımından kabul edilemez olduğunu, nitekim Anayasa Mahkemesi de buna dikkate çektiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, takibin kesinleştiği, davacı takip borçlusunun adına kayıtlı haczedilen taşınmazlarla ilgili taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, aynı zamanda meskeniyet iddiasında bulunarak İİK 82/12.md kapsamında haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere meskeniyet iddiası ile ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği, şikayetçi borçlu tarafın kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırmaması nedeni ile meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp davacının meskeniyet şikayeti ile ilgili verilen karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İ.İ.K 363. maddesinin 1. fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
İlk derece Mahkemesi yargılama sonucunda; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacının emekli maaşına ve davacı adına kayıtlı İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi Bağlarbaşı Mah. Güllü Cad....
İlk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi davacı/3. kişi takibin tarafı olmadığından haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Kaldı ki; İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Meskeniyet şikayetinin ise süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden, meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak HMK'nun 355 ve 353- (1) b) 2) maddesi gereğince mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı vekilinin Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/700 Esas - 2018/1011 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru dilekçesinin taşkın haciz yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle İİK.nun 363/1, 365/son maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı vekilinin meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunun REDDİNE, HMK'nun 355 ve 353- (1) b) 2) maddesi gereğince Ankara 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2019 NUMARASI : 2019/235 ESAS 2019/355 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 tarih ve 2019/235 Esas 2019/355 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı T1 tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının Adana 12....
Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/12/2018 tarih 2017/339 Esas 2018/372 Karar sayılı ilamı ile, "Davanın kabulü ile, Nevşehir ili Ürgüp ilçesi Şahinefendi Köyü Köyiçi Mevkii 202 ada 9 parselde davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile tapunun davacı adına kayıt ve tesciline" karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 17/07/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Meskeniyet iddia edilen taşınmazın ipotek tarihinde borçlu Yusuf Aksoy adına kayıtlı olduğu, tapu iptal ve tescil kararının ise ipotek tarihinden sonraki bir tarihte davacı adına tesciline karar verildiği, taşınmazın tescil kararında ipoteğin kaldırılmasına hükmedilmediği görülmüştür....